3. Hukuk Dairesi 2020/8340 E. , 2020/6531 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki asıl dava olan kurum işleminin iptali ve birleşen menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde asıl davanın davalısı-birleşen davanın davacısı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Asıl davada davacı; ... Eczanesinin sahibi ve işletmecisi olduğunu, her yıl davalı kurum ile aralarındaki sözleşme kapsamında hastalara hizmet verdiğini, davalı kurum tarafından gönderilen 31.10.2011 tarihli yazıda 29.9.2009 tarihinde eczanede yapılan gözetimde 8.366,30 TL tutarında kime ait olduğu belli olmayan kesik ilaç küpürleri ve kesik ilaçlar, yine sağlık kurulu raporları ve sağlık karneleri fotokopilerinin bulunduğu tespit edildiği gerekçesiyle 2009 yılı eczane protokolünün 6.3.2. ve 6.3.7. maddesi kapsamında 41.831,50 TL cezai şartı uygulanmasının yanı sıra altı ay süreyle sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiğini, cezai işleme konu olan maddelerin 2012 yılı protokolünden kaldırıldığını, ilaç küpürleinin sahiplerinin ilaç küpürlerinin kendilerine ait olduğu yönünde ifadelerinin bulunduğunu, eczanede bulunan sağlık karnelerinin karnelerini eczanede unutan hastalara ait olduğunu, nitekim sağlık karnesi uygulamasın da kaldırıldığını, davalı kurumun herhangi bir zararının söz konusu olmadığını, davalı kurum tarafından yapılan işlemin haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, haksız fesih ve cezai işlemin iptaline karar verilmesini istemiş; birleşen davada davacı, davalının sahibi ve mesul müdürü olduğu ... eczanesinde yapılan teftiş ve teftiş sonucu hazırlanan müfettiş raporu neticesinde davalının sözleşmesinin altı ay süreyle feshedilerek cezai işlem uygulandığını, ilgili kararın tebliğ edilerek kendisine provizyon ekranının tebliğ tarihi itibariyle reçeteyi karşılama işlemine kapatılacağının bildirildiğini, ancak tebligat süresi boyunca davacının provizyon ekranının açık kaldığını, bu nedenle davacıya bu tarihler arasında ilaç bedellerinin haklı olarak ödenmediğini, ancak davalının ilaç bedelini tahsil etmek amacıyla kurum aleyhine İstanbul 27. İcra Müdürlüğü’nün 2012/13599 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlattığını, takibin kesinleştiğini, davalı aleyhine tesis edilen işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Asıl davanın davalısı ile birleşen davanın davalısı; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, asıl davanın kabulüne, davalı kurum tarafından davacının sözleşmesinin haksız fesih işleminin iptaliyle sözleşmenin geçerli olduğunun tespiti ve ceza-i işlemin iptaline, birleşen davanın reddine, davada ihtiyati tedbir kararı verildiğinden %20 haksız itiraz tazminatı olan 10.885,20-TL"nin davalı kurumdan tahsiline, karar verilmiş; hüküm, davalı kurum tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davalı-birleşen davacı kurumun sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Asıl davada, davacı davalı kurum tarafından aleyhine tesis edilen cezai işlemin iptaline karar verilmesini istemiş; birleşen davada davacı kurum ise tesis edilen cezai işlem kapsamında davalıya ödenmeyen reçete bedellerin tahsili amacıyla başlatılan icra dosyası kapsamında borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, asıl davanın kabulü ile birleşen davanın reddi ile %20 haksız itiraz tazminatı olan 10.885,20-TL"nin davalı SGK’dan tahsiline karar verilmiştir. Davalı taraf SGK olup 5510 sayılı yasanın 88/18 maddesinde “Kurumun taraf olduğu her türlü dava ve icra takiplerinin kısmen veya tamamen aleyhe neticelenmesi halinde 2004 sayılı İİK"nda yazılı tazminat ve cezalar kurum hakkında uygulanmaz” hükmü mevcuttur. Bu yasal düzenleme karşısında davalı kurum aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilemez. Mahkemece, bu kalem istemin de kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, usulün 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir
SONUÇ: Birinci bentte açıklanan nedenlerle asıl davalı/birleşen davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının B. bendinin 1. fıkrasında yer alan “İhtiyati tedbir kararı verildiğinden %20 haksız itiraz tazminatı olan 10.885,20-TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” söz ve rakamlarının hükümden çıkarılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.