1. Hukuk Dairesi 2020/928 E. , 2020/3650 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-TENKİS-ALACAK
Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Asıl ve birleştirilen davalarda davacı, mirasbırakan babası ...’in maliki olduğu ... parseldeki ... nolu bağımsız bölümün 1/2 intifa hakkını ikinci eşi davalı ..."e, çıplak mülkiyetin tamamını ise kızı olan diğer davalıya temlik ettiğini, ... parselde ... no’lu ve ... paerselde ... nolu bağımsız bölümleri de mirasbırakanın bedelini ödeyerek satın aldığını, ancak davalılar adına tescil edildiğini, mirasbırakanın ortak hesabındaki paraların davalılar tarafından çekildiğini ileri sürerek, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak tapu iptal, tescil, tenkis ve alacak talebinde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar Dairece, “...Mirasbırakanın ... parselde ... nolu bağımsız bölümün çıplak mülkiyetinin davalı kızı ..."e muvazaalı ve mirasçıdan mal kaçırma amacıyla devrettiği mahkemece belirlenmek ve benimsenmek suretiyle davanın kabul edilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur.Ancak, hükümde belirlenen payların doğru olduğu söylenemez.Öte yandan,birleşen 1999/585 Esas 680 Karar sayılı dava dosyasında da bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile yine birleşen 1999/588 Esas 630 Karar sayılı davanın reddi doğrudur.Ne varki, asıl ve birleşen davalarda tapu iptal ve tescil isteği yanında tenkis talebi de bulunmaktadır. Bilindiği üzere; davada ileri sürülen iddianın içeriğine ve davalının savunmasına göre; yanlar arasındaki uyuşmazlık, murisin gerçekte bedelini bizzat ödeyip, üçüncü kişiden satın aldığı taşınmazı mirastan mal kaçırmak amacıyla tapu siciline yarar sağlamak istediği kişi (davalı) adına kaydettirmesi halinde 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararının uygulama yeri bulup bulamayacağı noktasında toplanmaktadır. Gerçekten, 1.4.1974 tarihli karar, konusu ve sonuç bölümü itibariyle, murisin kendi üzerindeki tapulu taşınmazlar yönünden yaptığı temliki işlemler için bağlayıcıdır. Somut Olayda olduğu gibi bedeli ödenerek "gizli bağış" şeklinde gerçekleştirilen işlemler hakkında anılan Yargıtay İnançları Birleştirme Kararının doğrudan bağlayıcı olma niteliği yoktur. Bunun yanı sıra, karara, yorum yoluyla gizli bağış iddialarına yönelik olarak uygulama olanağı sağlanamayacağı; Hukuk Genel Kurulunun 30.12.1992 tarih 586/782; 21.9.1994 tarih 248/538; 21.12.1994 tarih 667/856; 11.10.1995 tarih 1995/1-608 sayılı kararlarında belirtilmiş; Dairenin yargısal uygulaması bu doğrultuda kararlılık kazanmıştır. Hal
böyle olunca yukarıda değinilen ilke ve olgular doğrultusunda tenkis yönünden incelemenin yapılması sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş; mahekemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, asıl davaya konu ... parsel sayılı taşınmazda kayıtlı ... no’lu bağımsız bölüm yönünden temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile iptal tescile, birleştirilen 1999/585 Esas sayılı davaya konu alacak isteğinin kısmen kabulüne, birleştirilen 1999/582 Esas sayılı davaya konu ... parselde kayıtlı ... no’lu bağımsız bölüm yönünden gizli bağış şeklinde gerçekleştirilen işlem bakımından tenkis kapsamında yapılan inceleme sonucunda davacının saklı payının ihlal edilmediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla,Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp , düşünüldü.
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 1405,36 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 09/07/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.