
Esas No: 2016/11337
Karar No: 2021/2888
Karar Tarihi: 02.06.2021
Danıştay 4. Daire 2016/11337 Esas 2021/2888 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/11337
Karar No : 2021/2888
TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- … Konfeksiyon Ürünleri ve ...San. ve Tic. Ltd. Şti.
2- … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, 2008 yılında sahte fatura kullandığından bahisle sonraki döneme devreden katma değer vergisi tutarı dikkate alınarak 2009/11 dönemi için resen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ve 2009/12 dönemi tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin ile takdir komisyonu kararına istinaden tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle 2009/12 dönemi için tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının fatura aldığı … Vergi Dairesi mükellefi … Mobilya Oto. Tur. Teks. San. Tic. Ltd. Şti. hakkındaki vergi tekniği raporunda anılan mükellefin gerçek bir mal ve hizmet tesliminde bulunmadığı ve düzenlediği faturaların sahte olduğu sonucuna ulaşıldığından, bu faturalardan kaynaklı tarhiyatta hukuka aykırılık, takdir komisyonu kararına dayanılarak salınan vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatında ise takdir komisyonunca, söz konusu fatura içeriği malların gerçekten alınıp alınmadığının araştırılması, davacının bu faturaları yasal defterlerine kaydedip kaydetmediğinin tespiti açısından defter ve belgelerinin incelenmesi, adı geçen firmadan hangi dönemlerde ne kadarlık fatura kullanıldığının tespit edilmesi, ilgili dönem katma değer vergisi beyannamelerinin incelenmesi, devreden katma değer vergilerinin dikkate alınması suretiyle matrah takdir edilmesi gerekirken katma değer vergisi matrahının tespiti açısından yapılan incelemenin eksik olduğu sonucuna varıldığından hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen reddine, kısmen kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, vergi inceleme raporunun eksik araştırmaya ve varsayıma dayalı olduğu, faturalar içeriği emtiaların satın alındığı, alımların gerçek olduğu, alt mükellef hakkında olumsuz tespit bulunmasının sorumluluğunun taraflarına ait olmadığı, vergi inceleme raporunun ve atıf yaptığı vergi tekniği raporunun tarafına tebliğ edilmediği, fatura alınan döneme ilişkin alt firmanın faal olmadığına dair tespit bulunmadığı, eksik inceleme ve araştırmaya dayalı tarhiyatın hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın redde ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davalı idare tarafından, yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının kabule ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davacı temyiz isteminin tekerrüre ilişkin kısmının kabulü diğer kısımların reddi, davalı temyiz isteminin reddi ile Vergi Mahkemesi kararının kısmen onanması kısmen bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Davacı tarafından temyiz dilekçesinde kararın … Vergi Dairesi mükellefi … Mobilya Oto. Tur. Teks. San. Tic. Ltd. Şti.'nden alınan faturalardan kaynaklı vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatına ilişkin olarak ileri sürülen iddialar kararın bu kısmının bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.
Davacının vergi ziyaı cezasına uygulanan tekerrür hükümlerine ilişkin kısma dair temyiz istemine gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu' nun "Tekerrür" başlıklı 339. maddesinde, vergi ziyaına sebebiyet vermekten veya usulsüzlükten dolayı ceza kesilen ve cezası kesinleşenlere, cezanın kesinleştiği tarihi takip eden yılın başından başlamak üzere vergi ziyaında beş, usulsüzlükte iki yıl içinde tekrar ceza kesilmesi durumunda vergi ziyaı cezasının yüzde elli, usulsüzlük cezasının ise yüzde yirmibeş oranında arttırılmak suretiyle uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
Buna göre, 213 sayılı Kanunun 339. maddesi uyarınca vergi ziyaı cezalarında tekerrür hükümleri uygulanabilmesi için tekerrüre esas alınan ilk eylem için kesilen cezanın kesinleşme tarihini takip eden yılın başından itibaren beş yıl içinde tekerrür hükümleri uygulanmasını gerektiren eylemin gerçekleşmesi ve buna ilişkin cezanın kesilmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, tekerrüre esas alınan vergi ziyaı cezasının 2007/01-12 dönemi kurumlar vergisine ilişkin olduğu ve 2008 yılında tebliğ edilerek kesinleştiği, uyuşmazlık konusu 2009/12 dönemi vergi ziyaı cezasına ilişkin ihbarnamenin ise 04/11/2014 tarihinde düzenlenerek 11/11/2014 tarihinde davacıya tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer alan mevzuat hükümleri ve açıklamalar dikkate alındığında 2008 yılında kesinleşen vergi ziyaı cezası esas alınarak 2014 yılında kesilen vergi ziyaı cezasına tekerrür hükümleri uygulanmasına hukuken olanak bulunmadığından Vergi Mahkemesi kararının tekerrüre ilişkin kısmında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Davalı idarenin takdir komisyonu kararına dayanılarak tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisine ilişkin kısmına yönelik temyiz istemine gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesinde, re'sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tanımlanmış, maddenin vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitinin mümkün olmadığı halleri düzenleyen bentleri arasında sayılan tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunması hali re'sen tarh sebebi olarak öngörülmüştür.
Aynı Kanunun 31. maddesinde, takdir komisyonunca belli edilen matrah veya matrah kısmının takdir kararına bağlanılacağı belirtilmiş, 74. maddesinin (a) fıkrasının 1. bendinde, yetkili makamlar tarafından istenilen matrah ve servet takdirlerini yapmak; 2. bendinde ise vergi kanunlarında yazılı fiat, ücret veya sair matrah ve kıymetleri takdir etmek komisyonun görevleri olarak belirlenmiş, 75. maddesinde de, takdir komisyonlarının 74. maddedeki görevleri dolayısıyla bu konunda yazılı inceleme yetkisine haiz oldukları düzenlenmiştir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1. maddesinde, ticari faaliyet çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu, 20. maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinin karşılığını teşkil eden bedelin katma değer vergisi matrahını oluşturduğu kurala bağlanmış, aynı kanunun 29. maddesinde, mükelleflerin, vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak, düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri, 34. maddesinin 1. bendinde ise yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Yükümlülerin 3065 sayılı Kanunun 29. maddesinde öngörülen vergi indirimini yapabilmeleri için vergisi indirim konusu yapılabilecek işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikaların gerçeği yansıtması ve kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri belgeler üzerinde gösterilen katma değer vergisinin gerçekten ödenmiş olması gerekmektedir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29. ve 34. maddelerinde düzenlenen katma değer vergisi indiriminden yararlanma şartlarının yerine getirilmediği hususunun tespit edilmesi halinde vergi dairesince mükellefin katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle hakkında tarhiyat yapılabilecektir. Vergi inceleme raporuyla yapılması gerektiği yolunda herhangi bir yasal zorunluluk bulunmadığından, inceleme yetkisine haiz takdir komisyonlarınca da yapılabilecek olan bu tespit sonucunda, sahteliği saptanmış faturalara konu indirimler reddedilebilecektir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının, hakkında sahte belge düzenleme nedeniyle vergi tekniği raporu bulunan mükelleften 2009/12 döneminde mal/hizmet alımında bulunduğunun tespit edilmesine istinaden takdire sevk edildiği ve vergi tekniği raporu esas alınmak suretiyle sahte faturalarda yer alan katma değer vergisi indirimleri reddedilmek suretiyle yapılan tarhiyata karşı da dava açıldığı, uyuşmazlığın bu kısmına dair çözümün alınan faturanın gerçeği yansıtıp yansıtmadığına ilişkin olduğu sonucuna varılmıştır.
Yukarıda bahsedilen mevzuat hükümlerine göre resen tarh nedeninin varlığı halinde matrahın takdir komisyonu tarafından takdir edilebileceği, açık olup, fatura alınan mükellef hakkındaki ilgili rapor ve eki bilgi belgeler idareden temin edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen kabulüne, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, … Vergi Dairesi mükellefi … Mobilya Oto. Tur. Teks. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından düzenlenen faturalara ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Mahkeme kararının tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ve takdir komisyonu kararına istinaden vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatına ilişkin kısmının BOZULMASINA,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 02/06/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Davacının, hakkında sahte belge düzenleme nedeniyle vergi tekniği raporu bulunan mükelleften mal/hizmet alımında bulunduğu ve takdire sevk edildiği, takdir komisyonunca da alt firma hakkında düzenlenen Vergi Tekniği Raporu dayanak alınmak suretiyle sahte faturalarda yer alan katma değer vergisi indirimleri reddedilmek suretiyle yapılan tarhiyata karşı dava açıldığı anlaşılmaktadır.
Re'sen tarh nedeninin varlığı halinde matrahın takdir komisyonu tarafından takdir edilebileceği kabul edilmekle beraber, davacının defter ve belgeleri incelenmeden, hakkında vergi tekniği raporu bulunan alt firma faturalarını Katma Değer Vergisi indirimlerinde kullanıp kullanmadığı yönünde herhangi bir araştırma yapılmadan, yalnızca Ba bildirimlerindeki verilerle vergi tarhiyatı yapılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı, kaldı ki hakkında vergi tekniği raporu bulunan bir firmanın faturalarını kullanan mükelleflerin, somut olayın özellikleri değerlendirilmeksizin kayıtsız şartsız sahte fatura kullanıcısı olarak da kabul edilemeyeceği sonucuna varılmış olup, belirtilen gerekçe ile temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.