3. Hukuk Dairesi 2020/9721 E. , 2020/6560 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TİCARET)MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ... şirketinin, düzenlediği faturalar ile kendisinden hukuka aykırı olarak kayıp-kaçak dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim bedeli ve bu bedeller üzerinden KDV adı altında fazladan ücret tahsil ettiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere, şimdilik 10.000 TL"nin işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini tave dava etmiştir. 17/11/2015 tarihli dilekçesi ile de talebini 42.000 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı, husumetin kendilerine yöneltilemeyeceğini, ayrıca kayıp-kaçak ve diğer bedellerin ilgili mevzuat çerçevesinde abonelere yansıtıldığını ve uygulanmasının yasal bir zorunluluk olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davalı ... şirketinin, kayıp-kaçak, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti ve iletim) bedelini elektrik abonesi olan davacı şirketten tahsil etmesinin yasal dayanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen hüküm, davalı tarafın temyizi üzerine, Dairece verilen 21/12/2016 tarihli ve 2016/9395 E. 2016/15799 K. sayılı kararıyla; karar tarihinden sonra yürürlüğe giren ve dava konusu yapılan bedeller ile ilgili olarak halen devam eden davalarda da uygulanması gereken hükümler içeren 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu"nun 17 nci, geçici 19 uncu ve 20 nci maddelerinin somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi için bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik hüküm kurulmuş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
Somut uyuşmazlıkta; mahkemece hüküm fıkrasının 2. bendinde davacı lehine alınması gereken 54,40TL maktu karar harcının davacı tarafından yatırılmış olan 717,26 TL harçtan mahsubu ile fazladan alınmış hale gelen 662,86 TL"nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iade edilmesine karar verilmesine rağmen, hükmün 3. bendinde iadesine karar verilen 662,86 TL de dahil edilerek “Davacı tarafından sarf edilen 749,06 TL harç ile 968,00 TL Mahkeme masrafı olmak üzere toplam 1.717,06 TL"nin davalıdan tahsili ile davacı tarafına verilmesine,” şeklinde davacı lehine yeniden harç iadesine yönelik hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nın 438/7. maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararının hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinin çıkarılarak yerine;
"3- Davacı tarafından sarf edilen 54,40TL peşin harç, 4,10 TL vekalet harcı ile 968,00 TL Mahkeme masrafı olmak üzere toplam 1026,50 TL"nin davalıdan tahsili ile davacı tarafına verilmesine", ifadesinin yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/11/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.