22. Hukuk Dairesi 2016/8588 E. , 2019/8787 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta, yabancı dilde düzenlenmiş ödeme belgelerinin, işçi tarafından anlaşılabilmesi ve değerlendirilebilmesi mümkün olmadığından, bu belgelere tek başına itibar edilemeyeceği açıktır. Hesaplamaya dahil edilen dönemlere ilişkin yabancı dilde düzenlenmiş belgelerde yazılı miktarların banka aracılığıyla ödendiği de kanıtlanmamıştır. Ancak, mevcut durumda ödemelerin yapılıp yapılmadığı noktasında, davacı asilin dinlenilmesi gerekliliği doğmuştur. Anılan sebeple, yabancı dilde düzenlenmiş ödeme belgelerinde gösterilen tutarların ödenip ödenmediği hususunda davacı asil usulünce duruşmaya çağrılarak dinlenilmelidir. Bu yönde bir işlem yapılmaması hatalıdır.
3-Mahkemece itibar edilen bilirkişi raporunda, hesaplamalarda esas alınan ve işyeri kayıtlarına göre belirlenen son ücret olan 3.240,00 ... Riyali’nin (SAR), “brüt” değil, “net” olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, kabule göre hesaplamaların direk net ücret üzerinden yapılmış olmasına rağmen, hüküm sonucunda ilgili alacak tutarlarının “brüt” olduğunun ifade edilmesi suretiyle çelişki oluşturulması hatalıdır.
4-Eldeki davaya uygulanacak mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 83. maddesinin üçüncü fıkrasında, “Yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklı, bu borcu vade veya fiilî ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödenmesini istiyebilir” hükmü düzenlenmiş olup, alacakların hangi para birimi üzerinden hesaplanacağı ve hüküm altına alınacağı noktasında, davacı taraf, kendisine ödenen yabancı para birimi cinsi ve Türk Lirası arasında tercih hakkına sahiptir. Bunun dışında, başka bir para birimi üzerinden talepte bulunması hukuken mümkün değildir. Bu halde, davacının son ücretinin ... Riyali cinsinden olmasına göre, yıllık izin ücretinin Amerikan Doları cinsinden hüküm altına alınması hatalıdır.Diğer taraftan, Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, yıllık izin ücreti alacağında ıslah ile artırılan kısım zamanaşımına uğramıştır. Hal böyle olmasına rağmen, hüküm sonucunda işleyecek faizin başlangıç tarihinin belirlenmesinde ıslah tarihine de yer verilerek infazda tereddüte yol açılması yerinde değildir. Ayrıca, davacının talebinin de yasal faiz olmasına göre, yıllık izin ücreti alacağına sadece yasal faiz işletilmesi gerekirken, ilgili bentte iki ayrı faiz türünün yazılması suretiyle infazda tereddüte yol açacak mahiyette karar verilmesi de yerinde değildir.
5-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, ihbar tazminatı bakımından, aralıklı hizmet sürelerinin toplanılacağına ilişkin bir kanun hükmü bulunmaması gerekçesiyle, sadece son çalışma dönemi ele alınmış ve bu dönem için ihbar tazminatına hak kazanılmadığı mütalaa edilmiştir. Mahkemece de, mütalaa doğrultusunda ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İhbar tazminatı açısından, işçinin aynı işverene bağlı olarak bir ya da değişik işyerlerinde çalıştığı sürelerin birleştirileceği yönünde mevzuatta bir hüküm bulunmadığı açıktır. Ancak bu halde, gerek hak kazanma, gerekse de zamanaşımı ile ücret miktarı yönünden her bir dönemin yek diğerinden bağımsız değerlendirilmesi ile sonuca gidilmesi gereklidir. Davacının son çalışma dönemi için ihbar tazminatına hak kazanmadığının kabul edilmesi isabetlidir. Ancak, önceki çalışma dönemleri bakımından belirtilen yönde bir değerlendirme yapılmaması hatalıdır.
Yukarıda yazılı sebeplerden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 16/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.