1. Ceza Dairesi 2016/4365 E. , 2019/4810 K.
"İçtihat Metni"(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Kasten yaralama, kamu malına zarar verme ve diğer suçlardan Kayseri 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/06/2014 tarihli ve 2014/479 değişik iş sayılı içtima kararı ile 2 yıl 33 ay hapis cezasına hükümlü ...’in, firar eylemi nedeniyle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 44/3-ı maddesine aykırı hareket etmekten “20 gün süre ile hücre hapsi” disiplin cezası ile cezalandırılmasına dair Midyat Açık Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığının 02/09/2015 tarihli ve 2015/413 sayılı kararına karşı yapılan şikayetin kabulüne ve söz konusu kararın iptaline ilişkin Midyat İnfaz Hâkimliğinin 08/10/2015 tarihli ve 2015/470 esas, 2015/523 sayılı kararı ile ilgili olarak;
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un “Disiplin soruşturması” başlıklı 47. maddesinin 2. fıkrasının “Hükümlülerin diğer disiplin cezalarını gerektiren eylemlerinin öğrenilmesinden itibaren derhal ve en geç iki gün içinde kurum en üst amirince atanan bir görevli tarafından soruşturmaya başlanır.” düzenlemesini içerdiği, aynı maddenin 3. fıkrasında “Soruşturma en geç yedi gün içerisinde tamamlanır ve düzenlenen rapor ve ekleri disiplin kuruluna sunulur. Soruşturma süresi eylemin ve soruşturmanın niteliğine göre infaz hâkiminin yazılı onayı ile yedi güne kadar uzatılabilir.” yine aynı maddenin 5. fıkrasında da “Disiplin cezaları disiplin kurulunca evrak üzerinden görüşülerek en geç üç gün içinde karara bağlanır.” şeklindeki düzenlemelere aykırı davranılarak, disiplin soruşturmasının en geç yedi gün içerisinde bitirilmesi gerekirken, anılan süreye riayet edilmeden hükümlü hakkında hücre cezası verildiği, hükümlünün bu karara yönelik şikayeti üzerine, Midyat İnfaz Hâkimliğinin anılan kararı ile disiplin soruşturmasının kanuni süreler içinde yapılmadığı gerekçesiyle disiplin cezasının kaldırıldığı anlaşılmış ise de, bu süreye uyulmamasının disiplin cezasını geçersiz hale getirmeyeceği, bu düzenlemenin amacının Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 01/10/2009 tarihli ve 2007/18669 esas, 2009/12712 karar sayılı ilâmı ile Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 22/10/2010 tarihli ve 2010/4826 esas, 2010/6884 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, hükümlü hakkındaki disiplin cezasının infazı ve kaldırılmasında gecikme yaşanmasını engelleyerek koşullu salıverme yönünden aleyhe sonuç doğurmasının önüne geçilmesi olduğu, disiplin cezası soruşturmasının geç yapılması nedeniyle cezanın infazı ve kaldırılması gecikmişse bile bu durum hükümlünün koşullu salıverme tarihinin belirlenmesi aşamasında dikkate alınarak aleyhe sonuç doğuracak şekilde yorumlanmasının önüne geçileceği cihetle, hükümlünün şikayetinin 5275 sayılı Kanunun 47. maddesinde yer alan sürelere uyulmadığı gerekçesi ile kabulüne karar verilemeyeceği gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 26.05.2016 gün ve 94660652-105-38-1928-2016-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
Dosya kapsamına göre;
Hükümlünün Midyat Açık Ceza İnfaz Kurumunda cezasını infaz ettiği sırada 09.12.2013 tarihinde 6 günlük özel izne ayrıldığı, ancak hükümlünün izin süresi sonunda Açık Ceza İnfaz Kurumuna teslim olmadığı, 19.12.2013 tarihinde infaz koruma memurları tarafından tutanak tutulup, hakkında aynı tarihte firar fişi düzenlendiği,
05.02.2014 tarihinde yakalanan hükümlünün cezasının infazı amacıyla Kayseri Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna alındığı,
Hükümlü hakkında firar eylemi nedeniyle 25.08.2015 tarihinde muhakkik görevlendirmesi ile soruşturma işlemlerine başlanıldığı, 26.08.2015 tarihinde savunmasını yazılı yada sözlü olarak üç gün içerisinde yapmasının istendiği, hükümlünün 27.08.2015 tarihinde yazılı olarak savunmada bulunduğu, 31.08.2015 tarihli disiplin soruşturması raporunun Disiplin Kurulu Başkanlığına sunulduğu ve Disiplin Kurulu Başkanlığı tarafından 02.09.2015 tarihinde hükümlünün 20 gün hücre cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, verilen bu kararın hükümlüye tebliğ edildiği, hükümlünün yasal süresi içerisinde 08.09.2015 tarihinde İnfaz Hakimliğine şikayette bulunduğu,
Hükümlünün şikayeti ile ilgili savunmasını alan Midyat İnfaz Hakimliğinin 08.10.2015 tarihli ve 2015/470 esas, 2015/523 karar sayılı kararında “yasada öngörülen sürelere uyulmadan yapılan disiplin soruşturması sonucu verilen disiplin cezasının usul ve yasaya aykırı olduğu....” gerekçesiyle hükümlünün şikayetinin kabulüne, Disiplin Kurulu Başkanlığının kararının iptaline karar verildiği, verilen bu kararın itiraz yoluna gidilmeksizin kesinleştiği, anlaşılmıştır.
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun “Disiplin Soruşturması” başlıklı 47. maddesinin 2. fıkrasının “Hükümlülerin diğer disiplin cezalarını gerektiren eylemlerinin öğrenilmesinden itibaren derhal ve en geç iki gün içinde kurumun en üst amirince atanan bir görevli tarafından soruşturmaya başlanır” düzenlemesini içerdiği, aynı maddenin 3. fıkrasında, “Soruşturma en geç yedi gün içerisinde tamamlanır ve düzenlenen rapor ve ekleri disiplin kuruluna sunulur. Soruşturma süresi eylemin ve soruşturmanın niteliğine göre infaz hâkiminin yazılı onayı ile yedi güne kadar uzatılabilir” 4. fıkrasında “savunma alınmadan disiplin cezası verilemez” yine aynı maddenin 5. fıkrasında da “Disiplin cezaları disiplin kurulunca evrak üzerinden görüşülerek en geç üç gün içinde karara bağlanır” düzenlemelerinin yer aldığı; hükümlü hakkında 5275 sayılı Kanunun 47/2. maddesi uyarınca firar eyleminin öğrenildiği tarihten itibaren en geç 2 gün içerisinde kurum en üst amiri tarafından atanan bir görevli tarafından soruşturmaya başlanması, hükümlünün firar eylemi ile ilgili olarak tüm bilgi ve belgelerin toplanması, varsa alınması gereken ifadelerin alınması, hükümlünün savunması alınmadan disiplin cezasının verilmesi mümkün olmadığından, İnfaz Hakimliğinden eylemin niteliği gereği hükümlü yakalandığında kullanılmak üzere ek süre talebinde bulunulması, hazırlanan disiplin soruşturması raporunun Disiplin Kurulu Başkanlığına sunulması, Disiplin Kurulu Başkanlığının da yasa gereği hükümlünün savunması alınmadan disiplin cezası verilemeyeceğinden, hükümlü yakalandığında disiplin soruşturmasının tamamlanması için dosyanın soruşturmacıya gönderilmesi ve sanığın hukuki durumunun savunması alındıktan sonra değerlendirilmesi yönünde bir karar alması, hükümlü yakalandığında dosyanın görevlendirilen soruşturmacıya gönderilmesi, yasada öngörülen süre içerisinde hükümlüye yazılı yada sözlü olarak savunma yapma hakkı tanınması ve disiplin soruşturmasının tamamlanması gerekirken, kanunda öngörülen emredici ve hak düşürücü sürelere uyulmadan hükümlünün firar tarihinden 1 yıl 8 ay 6 gün, ceza infaz kurumuna cezasının infazı amacıyla tekrar alındığı 05.02.2014 tarihinden ise 1 yıl 6 ay 20 gün sonra muhakkik görevlendirilmesi suretiyle soruşturmaya başlanılması nedeniyle disiplin cezasının usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla; hükümlünün şikayetinin kabulüne dair Midyat İnfaz Hakimliğince verilen kararda usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmediğinden, Midyat İnfaz Hakimliğinin 08.10.2015 tarihli ve 2015/470 esas, 2015/523 karar sayılı kararına yönelik 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi uyarınca yapılan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN REDDİNE, dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 11/11/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.