9. Hukuk Dairesi 2010/45528 E. , 2013/7204 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin haklı neden olmadan işverence fesih edildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile fazla çalışma, hafta tatili ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, tutulan tutanaklardan davacının verimli çalışmayıp çalışma kural ve disiplinlerine uymadığının sabit olduğunu, işyerinde işlerin sürekli aksamasına sebebiyet verdiğini, bu nedenle işi terk ederek kendisinin ayrıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davalı tanığı Alaattin Karadönger’de beyanında davacı ile birlikte dağıtılan ekipte çalışmakta iken farklı ekibe aktarılıp halen çalışmaya devam etmekte olduğunu, beklemede bırakılan işçilerin davalı iş verenlikçe çıkartılmadığını bu itibarla davacının da dahil olduğu talep görmeyen ve beklemeye alınan bir kısım işçilerin kendilerinin işten ayrıldıklarını beyan ettiğini, öte yandan dinlenen davacı tanıklarının da ekibin dağıtıldığını kabul etmelerine rağmen kendilerinin de davacı ile birlikte dağıtılan ekipte çalışmakta iken davalı işverenlikçe davacı ile birlikte kendilerine 15 günlük izin verilip l5. günün sonunda davacı ile birlikte kendilerinin de işten çıkartıldıklarını ifade ettikleri kaldı ki dinlenen davacı tanıklarının da aynı iş verene yönelik aynı sebeplerden ötürü bir kısım işçilik alacaklarının tahsili amacı ile görülmekte olan dava dosyalarının bulunduğu bu nedenle davacı tanıklarının yeterince objektif ve tarafsız olamayacakları yönünde olumsuz kanaat oluştuğu ve davacı tarafında bu hususun aksini ispatlayabilecek başkaca tarafsız tanık dinlettirmediği gibi dinlenen davalı tanığı Alaattin Karadöngerin beyanı ile de bu iddianın aksinin ispatlanması sebebi ile de somut olay açısından iş sözleşmesinin davacı tarafından terk suretiyle haksız olarak fesih edilmiş olduğu sonucunu varıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının iş sözleşmesinin kim tarafından feshedildiği ve alacaklarının nasıl hesaplanacağı noktalarında toplanmaktadır.
Somut olayda, davacının yeraltı maden işçisi olarak davalı yanında çalıştığı, çalıştığı ekip hakkında alınması gereken bazı önlemleri almadıkları için tutanaklar tutulduğu, bu nedenle davacının çalıştığı ekibin dağıtılıp, diğer ekiplerce talep edilenlerin oralara verildiği, davacı dahil talep edilmeyenlerin beklemede kaldığı dosyadaki tanık anlatımlarından anlaşılmaktadır. Bu durumda asıl sorun ekibi dağıtıldıktan sonra davacının katılabileceği bir yeni ekip bulunmadığı için kendinin mi istifa ettiği, yoksa işverence izne gönderilip sonra işten mi çıkarıldığı noktasındadır. Davalı çalıştığı ekibin dağıtılması üzerine davacının katılabileceği yeni bir ekip olmadığı için ayrıldığını savunmuşsa da davalı şirketin işveren olarak davacıya çalışabileceği yeni bir görev gösterme yükümlülüğü vardır. Davalı davacıya uygun çalışma koşullarını sağlamak zorundadır. Ekibin dağıtılması sonucu davacıya yeni bir çalışma ekibi gösterilmediği tanık ifadelerinden anlaşıldığından iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı neden olmadan feshedildiği kabul edilerek kıdem tazminatı isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddi hatalıdır.
3. Davacı dava dilekçesinde talep miktarlarını açıklarken net mi -brüt mü olduğunu belirtmemiştir. Islah dilekçesinde ise taleplerini artırırken karma bir yol izlemiştir. Mahkemece davacının ıslah dilekçesindeki net- brüt talepleri dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 28.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.