Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2019/2544
Karar No: 2021/7624
Karar Tarihi: 02.06.2021

Danıştay 6. Daire 2019/2544 Esas 2021/7624 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/2544
Karar No : 2021/7624

DAVACI : … Hotel A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Bakanlığı - …
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : 04/05/2018 tarihli, 30411 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Taşınmazları Üzerindeki Turizm Yatırımlarının Sürelerinin Uzatılması ile Satışına İlişkin Yönetmeliğin 5. maddesinin, 1. fıkrasının, (a) bendinde yer alan "kesin tahsis işlemlerinin idare nezdinde halen geçerliliğini koruması ve iptal edilmemiş olması" ibaresinin iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI : İptali istenilen düzenleme ile kamu taşınmazları üzerindeki yatırımlara ilişkin süre uzatımı ya da satış talebinde bulunabilmek için Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ilgiliye kesin tahsis yapılmış olması ya da lehine irtifak hakkı veya kullanma izni verilmiş olması ve kesin tahsis işleminin geçerliliğini halen devam ettiriyor olması şartının getirildiği, Kamu Taşınmazları Üzerindeki Turizm Yatırımlarının Sürelerinin Uzatılması ile Satışına İlişkin Yönetmeliğin "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrası ile Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmeliğin "Tanımlar" başlıklı 4. maddesi ve "Tahsis şekilleri" başlıklı 19. maddesi göz önünde bulundurulduğunda ilgili lehine irtifak hakkı tesis edilmesi durumunda kesin tahsisin de gerçekleşmiş olacağı, bu nedenle, iptali istenilen düzenleme ile "kesin tahsis işlemlerinin idare nezdinde halen geçerliliğini koruması ve iptal edilmemiş olması" koşulunun aranmasında hukuka uyarlık bulunmadığı, Kamu Taşınmazları Üzerindeki Turizm Yatırımlarının Sürelerinin Uzatılması ile Satışına İlişkin Yönetmeliğin dayanağı olan 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 23. maddesinde; kesin izin, irtifak hakkı ve kullanma izni verilen yatırımcıların başvurmaları halinde yeniden sözleşme düzenlenmesi suretiyle sözleşme süresinin 49 yıla kadar uzatılacağının düzenlendiği, tahsisin halen geçerli olması gerektiğine ilişkin bir koşulun öngörülmediği, bu nedenle iptali istenilen düzenlemenin 4706 sayılı Kanunun Geçici 23. maddesine aykırı olduğu, iptali istenilen düzenlemenin 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun 8.maddesinin 3.fıkrasının (c) bendinde yer verilen eşit muamele ve saydamlık ilkelerine aykırı olduğu ayrıca söz konusu Yönetmeliğin kendi içinde çelişkiler barındırdığı ileri sürülmektedir.

DAVALININ SAVUNMASI : Hazine taşınmazları üzerinde yatrımcılar lehine tesis edilen üst hakkının asıl dayanağını yatırımcılar lehine Kültür ve Turizm Bakanlığınca tesis edilen kesin tahsis ile Tarım ve Orman Bakanlığınca verilen kesin izinin oluşturduğu, kesin tahsis ve kesin izin işlemlerinin ilgili idareler tarafından üst hakkının varlığına bağlı olmaksızın tesis edilen işlemler olduğu, bu işlemlerin iptali halinde Bakanlıkları tarafından üst hakkının da iptali ve tapudan terkini amacıyla gerekli işlemlere başlandığı, üst hakkının iptal ve tapudan terkin edilmesine kadar geçen süreçte üst hakkının hukuken varlığını koruması ve sözleşmeden doğan tüm yükümlülüklerin hak lehdarı tarafından yerine getirilmesinin Türk Medeni Kanunu hükümlerinden kaynaklandığı bu sebeple Yönetmelik hükümlerinden yararlanabilmek için bir kesin tahsisin varlığının aranmasında hukuki çıkar ya da iyiniyet bulunmadığı iddiasının doğru olmadığı, iptali istenilen düzenlemenin 4706 sayılı Hazineye ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 23. maddesine aykırı olmadığı, söz konusu hükmün lafzından da anlaşılacağı üzere yatırımcı ve işletmecilerin var olan kesin tahsis, kesin izin, irtifak hakkı veya kullanma izni sürelerinin 49 yıla uzatılabileceğinin hüküm altına alındığı, var olmayan veya geçerli olmayan bir kesin tahsis işleminin süresinin uzatılmasının da mümkün olmadığı, iptali istenilen düzenlemenin 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununa aykırı olmadığı ve söz konusu Yönetmeliğin kendi içinde çelişkiler barındırdığı iddiasının da doğru olmadığı ileri sürülmüştür.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI … DÜŞÜNCESİ : Dava, 04/05/2018 günlü, 30411 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Taşınmazları Üzerindeki Turizm Yatırımlarının Sürelerinin Uzatılması ile Satışına İlişkin Yönetmeliğin 5. maddesinin, 1. fıkrasının (a) bendinde yer alan "kesin tahsis işlemlerinin idare nezdinde halen geçerliliğini koruması ve iptal edilmemiş olması" ibaresinin iptali istemiyle açılmıştır.
Davalı idare tarafından, davacının dava dilekçesinde belirttiği taşınmazlar üzerinde yer alan tesislerde kiracı olması nedeniyle dava açmış olmasına karşın, kira sözleşmesinin gerçek olmadığı, bu konuda açılmış olan davalar bulunduğu, yine davacı şirket yetkilileri hakkında sahtecilik ve dolandırıcılık nedeniyle suç duyurusunda bulunulduğundan dava ehliyetlerinin olmadığı itirazında bulunulmakta ise de; sözü edilen davaların derdest olduğu anlaşıldığından, bu aşamada itiraz yerinde görülmemiştir.
Kamu Taşınmazları Üzerindeki Turizm Yatırımlarının Sürelerinin Uzatılması ile Satışına İlişkin Yönetmelik 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun geçici 23. maddesine dayanılarak çıkarılmıştır.
4706 sayılı Kanunun geçici 23. maddesi 28/11/2017 tarihli, 7061 sayılı Kanunun 60. maddesi ile düzenlenmiş ve madde ile ilgili mevzuatı uyarınca kamu taşınmazları üzerinde kıyı yapıları dahil turizm yatırımı gerçekleştirilmek amacıyla Kültür ve Turizm Bakanlığınca adına kesin tahsis yapılan, maddede sayılan ilgili idarelerce izin verilen yatırımcıların kesin tahsis, kesin izin, irtifak hakkı veya kullanma izni sürelerinin öngörülen koşulların yerine getirilmesi halinde yeniden sözleşme düzenlenmek suretiyle uzatılması; kesin tahsis yapılan veya irtifak hakkı tesis edilen taşınmazların yatırımcı ve işletmecilerine satılmak suretiyle de değerlendirilebileceği kurala bağlanmıştır.
Dava konusu yönetmelik ile de anılan maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar belirlenmiş, yönetmeliğin "Yararlanma şartları" başlıklı 5. maddesinde turizm yatırımcısı ve işletmecisi tarafından süre uzatımı veya sözleşme değişikliğinden yararlanılabilmesi ya da satın alma talebinde bulunulabilmesi için maddede sayılan yasalar uyarınca ilgili idarelerce verilmiş olan izinlere göre öngörülen koşullar sıralanmıştır.
Maddenin 1/a fıkrasında; "12/3/1982 tarihli ve 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu, 21/7/2006 tarihli ve 26235 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmelik ve işlemin yapıldığı tarihte geçerli olanlar dâhil (mülga Kamu Arazisinin Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmelik vb.) diğer ilgili mevzuatı uyarınca üzerinde turizm yatırımı yapılmak üzere Kültür ve Turizm Bakanlığınca adlarına kamu taşınmazının kesin tahsisinin yapılması veya bu kesin tahsise dayanılarak Maliye Bakanlığı tarafından lehlerine irtifak hakkı tesis edilmiş veya adlarına kullanma izni verilmiş olması ve kesin tahsis işlemlerinin İdare nezdinde halen geçerliliğini koruması ve iptal edilmemiş olması," şarttır hükmüne yer verilmiştir.
Davacı tarafından, kesin tahsisin devam etme koşulunun 4706 sayılı Yasanın geçici 23. maddesinde yer almadığı, hükmün bu düzenlemeye ve 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununa aykırı olduğundan bahisle iptali istenilmektedir.
2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun "Taşınmaz malların turizm amaçlı kullanımı" başlıklı 8. maddesinde kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezlerinde bulunan, Bakanlık tarafından turizm amaçlı değerlendirilmesinde yarar görülen ve ilgili Bakanlığa bildirilen taşınmazların bakanlığa tahsisi düzenlenmiş; Bakanlığın tasarrufuna geçen taşınmazların yatırımcılara tahsisi, kiralanması ve bunlar üzerinde irtifak hakkı tesisine ilişkin esaslar ile süreler, bedeller, hakların sona ermesi ve diğer şartların yönetmelikle düzenleneceği hükme bağlanmıştır.
2634 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca çıkarılan Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmeliğin tanımlar başlıklı 4.maddesinin g) bendinde; kesin tahsisin, ön izin koşullarını yerine getiren girişimciler adına, kamu taşınmazı üzerinde bağımsız ve sürekli nitelikli üst hakları da dahil olmak üzere irtifak hakkı tesisi veya kiralama ya da kullanma izni verilmesi suretiyle kullanma hakkı verilmesini ifade ettiği belirtilmiştir. Yönetmeliğin tahsis işlemleri başlıklı dördüncü bölümünde yer alan 16. maddede, onaylı uygulama imar planı bulunmayan alanlarda girişimciye harita ve plan çalışmaları, tasdik işlemleri, anonim şirket kurulması ve diğer işlemlerin yapılması için iki yılı geçmemek üzere fiili kullanım olmaksızın bedeli karşılığında ön izin verileceği; 17. maddede, ön izin yükümlülüklerini yerine getirerek turizm yatırımı belgesi veya ana turizm yatırımı belgesi alan girişimci adına Arazi Tahsis Komisyon kararı ile kesin tahsis yapılacağı; kesin tahsis yazısının tebliğinden itibaren maddede belirtilen belgelerin Bakanlığa teslim edilmesinden sonra irtifak hakkı tesis edilmesi veya kiralama yapılması ya da kullanma izni verilmesinin Bakanlıkça Maliye Bakanlığından istenileceği; 19. maddesinde, tahsisin kiralama, irtifak hakkı tesisi veya kullanma izni şekillerinde yapılabileceği kurala bağlanmış, denetim ve hakların sona ermesini düzenleyen beşinci bölümde yer alan "Tahsisin iptali ve sözleşmenin feshi" başlıklı 24. maddenin 1. fıkrasında da; "Tahsis koşullarına, irtifak hakkı, kiralama veya kullanma izni sözleşmelerine aykırı davrananların kesin tahsisleri ve sözleşmeleri iptal edilir. Bu durumda yatırımcıların tüm hakları sona erer, taşınmazlar üzerinde bulunan yapı ve tesisler müştemilatları ile birlikte bedelsiz olarak Hazineye intikal eder ve teminatları nakde çevrilerek Hazineye irat kaydedilir. Yatırımcılar bunlar için herhangi bir hak, bedel veya tazminat talebinde bulunamaz. Yatırımcılar tarafından taşınmaza veya üzerinde bulunan yapı, tesis ve müştemilatlara zarar verilmiş ise, bunun bedeli de ayrıca alınır. " hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen hükümlere göre, turizm yatırımı gerçekleştirmek için yatırımcılara tahsis edilmek üzere Kültür ve Turizm Bakanlığına tahsis edilen taşınmazlarda, turizm amaçlı plan ve proje geliştirilmesi ile diğer işlemlerin tamamlanması amacıyla yatırımcı adına kesin tahsis aşamasına kadar ön izin verilmekte, ön izin yükümlülüklerini yerine getirerek turizm yatırımı belgesi alan yatırımcı adına Kültür ve Turizm Bakanlığı Arazi Tahsis Komisyon kararı ile kesin tahsis yapılmakta, kesin tahsisin yürürlüğe girmesi için gereken işlemlerin yapılmasından sonra taşınmazların yatırımcıya tahsisi aşamasında bu taşınmazların üzerinde Yönetmelik hükümlerine göre belirlenen bedel karşılığında imzalanan sözleşmeye dayanılarak irtifak hakkı tesis edilmesi veya kiralama yapılması ya da kullanma izni verilmesi suretiyle yatırımcı lehine üst hakkı tesis edilerek tapuya tescili yapılmaktadır.
Tahsis koşullarına, irtifak hakkı, kiralama veya kullanma izni sözleşmelerine aykırı davrananların ise kesin tahsisleri ve sözleşmeleri iptal edilerek, tahsis edilen taşınmaza yönelik bütün hakları sona ermektedir.
Buna göre, kesin tahsis, ön izin koşullarını yerine getiren yatırımcılar adına, kamu taşınmazı üzerinde bağımsız ve sürekli nitelikli üst hakları da dahil olmak üzere irtifak hakkı tesisi veya kiralama ya da kullanma izni verilmesi suretiyle kullanma hakkı verilmesini ifade etmesi nedeniyle, kesin tahsis olmaksızın 2634 sayılı Yasa uyarınca kamu taşınmazlarının turizm yatırımları amacıyla kullanılmasına olanak bulunmadığından, kesin tahsisin ve sözleşmelerin iptali sonucunda tahsis edilen taşınmaza yönelik bütün haklar sona ermekte, dolayısıyla tahsisin iptaline bağlı olarak tapuya tescil edilmiş olan üst haklarının da terkin edilmesi gerekmektedir.
4706 sayılı Kanunun geçici 23. maddesinde öngörülen, ilgili mevzuatı uyarınca kesin tahsis yapılan, kesin izin verilen veya lehine irtifak hakkı veya kullanma izni verilen yatırımcı ve işletmecilerin bu kullanım haklarının uzatılması veya bu taşınmazların yatırımcı ve işletmecilerine satılmak suretiyle de değerlendirilebileceği yolundaki hükmün de kullanım hakları devam eden yatırımcı ve işletmecileri ifade ettiği açık olup, dava konusu Kamu Taşınmazları Üzerindeki Turizm Yatırımlarının Sürelerinin Uzatılması ile Satışına İlişkin Yönetmeliğin 5. maddesinin, 1. fıkrasının (a) bendinde yer alan "kesin tahsis işlemlerinin idare nezdinde halen geçerliliğini koruması ve iptal edilmemiş olması" ibaresinde dayanağı yasa hükmüne ve 2634 sayılı Yasaya aykırılık görülmemiştir.
Davacı tarafından yönetmeliğin kendi içerisinde çelişkili hükümler içerdiği, maddenin 1(ç) bendinde, süre uzatım taleplerinde tahsis işlemlerinin devam etme koşulu aranmadığı halde dava konusu hükümle bu şartın getirildiği öne sürülmekte ise de; yönetmeliğin iptali istenilen bendinde 2634 sayılı Yasa ve ilgili diğer mevzuat uyarınca Kültür ve Turizm Bakanlığınca kesin tahsisi yapılan, Tarım ve Orman Bakanlığınca kesin izin verilen yatırımcılar lehine Maliye Bakanlığı tarafından tesis edilen üst hakkına yönelik düzenleme getirildiği, (ç) bendinin ise 2886 sayılı Kanun, 4706 sayılı Kanun, 5804 sayılı Kanun ve bendde belirtilen yönetmelik ile diğer ilgili mevzuat uyarınca turizm yatırımı amacıyla verilen kullanma izinlerine yönelik olduğu, bendde yer alan mevzuat uyarınca verilen kullanma hakları için tahsise gerek bulunmadığı, kaldı ki yine adı geçen mevzuat hükümlerine göre tesis edilmiş olan irtifak hakkı veya kullanma izni sözleşmelerinin de geçerliliğini koruması şartının getirildiği gözönünde bulundurulduğunda, iddia yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
04/05/2018 tarihli, 30411 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Taşınmazları Üzerindeki Turizm Yatırımlarının Sürelerinin Uzatılması ile Satışına İlişkin Yönetmeliğin 5. maddesinin, 1. fıkrasının, (a) bendinde yer alan "kesin tahsis işlemlerinin idare nezdinde halen geçerliliğini koruması ve iptal edilmemiş olması" ibaresinin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 124. maddesinde; "Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler. Hangi yönetmeliklerin Resmî Gazetede yayımlanacağı kanunda belirtilir." hükmüne yer verilmiştir.
İdarelerin, yönetmeliklerle yapacakları düzenlemelerin üst kurallara aykırı olmaması, düzenlemenin yasalarla idarelere tanınan yetkiler çerçevesinde ve yasayla belirlenen sınırlara bağlı olarak, tamamlayıcı, açıklayıcı ve üst normların uygulanmasına yönelik olması gerekmektedir.
2643 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun 1. maddesinde; "Bu Kanunun amacı; turizm sektörünü düzenleyecek, geliştirecek, dinamik bir yapı ve işleyişe kavuşturacak tertip ve tedbirlerin alınmasını sağlamaktır." hükmüne yer verilmiş, 8. maddesinde, kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezlerinde bulunan, Bakanlık tarafından turizm amaçlı değerlendirilmesinde yarar görülen ve ilgili Bakanlığa bildirilen taşınmazların Kültür ve Turizm Bakanlığına tahsisi düzenlenmiş, Bakanlığın tasarrufuna geçen taşınmazların yatırımcılara tahsisi, kiralanması ve bunlar üzerinde irtifak hakkı tesisine ilişkin esaslar ile süreler, bedeller, hakların sona ermesi ve diğer şartların yönetmelikle düzenleneceği hükme bağlanmıştır.
2643 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun 8.maddesine dayanılarak hazırlanan ve 21/07/2006 tarih ve 26235 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmeliğin "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinin (g) bendinde, kesin tahsis: ön izin koşullarını yerine getiren girişimciler adına, kamu taşınmazı üzerinde bağımsız ve sürekli nitelikli üst hakları da dahil olmak üzere irtifak hakkı tesisi veya kiralama ya da kullanma izni verilmesi suretiyle kullanma hakkı verilmesi, (l) bendinde, ön izin; bu Yönetmelik kapsamındaki kamuya ait taşınmazlarla ilgili turizm amaçlı plan ve proje geliştirilmesi ile diğer işlemlerin tamamlanmasına imkân tanınması amacıyla girişimci adına kesin tahsis aşamasına kadar verilen izin olarak olarak tanımlanmış, 16.maddesinde; onaylı uygulama imar planı bulunmayan alanlarda girişimciye harita ve plan çalışmaları, tasdik işlemleri, (Mülga ibare:RG-30/12/2016-29934) (...) anonim şirket kurulması ve diğer işlemlerin yapılması için (Değişik ibare:RG-25/9/2018-30546) iki yılı geçmemek üzere (Ek ibare:RG-30/12/2016-29934) fiili kullanım olmaksızın bedeli karşılığında ön izin verileceği, 17.maddesinde ise; ön izin yükümlülüklerini yerine getirerek turizm yatırımı belgesi veya ana turizm yatırımı belgesi alan girişimci adına Arazi Tahsis Komisyon kararı ile 49 yıla kadar kesin tahsis yapılacağı, teminatın ve kesin tahsis koşullarının kabul ve taahhüt edildiğine ilişkin şirket yönetim kurulu kararının noter tasdikli örneğinin Bakanlığa teslim edilmesi halinde kesin tahsisin yürürlük kazanacağı, bu belgelerin Bakanlığa teslim edilmesinden sonra irtifak hakkı tesis edilmesi veya kiralama yapılması ya da kullanma izni verilmesinin Bakanlıkça Maliye Bakanlığından istenileceği, tahsis süresinin kesin tahsis yazısının tebliği tarihinden başlayacağı kurala bağlanmıştır.
Aynı Yönetmeliğin 24.maddesinde; tahsis koşullarına, irtifak hakkı, kiralama veya kullanma izni sözleşmelerine aykırı davrananların kesin tahsislerinin ve sözleşmelerinin iptal edileceği, bu durumda yatırımcıların tüm haklarının sona ereceği, taşınmazlar üzerinde bulunan yapı ve tesislerin müştemilatları ile birlikte bedelsiz olarak Hazineye intikal edeceği ve teminatlarının nakde çevrilerek Hazineye irat kaydedileceği, yatırımcıların bunlar için herhangi bir hak, bedel veya tazminat talebinde bulunamayacağı, 29.maddesinde ise, tahsisin sona ermesi halinde, Maliye Bakanlığınca irtifak hakkının terkin ettirilerek tapu kütüğündeki şerh, takyidat ve beyanların kaldırılacağı düzenlenmiştir.
4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 23.maddesinin 1.fıkrasında; "İlgili mevzuatı uyarınca kamu taşınmazları üzerinde kıyı yapıları dâhil turizm yatırımı gerçekleştirilmek amacıyla Kültür ve Turizm Bakanlığınca adına kesin tahsis yapılan, Orman ve Su İşleri Bakanlığınca adına kesin izin verilen veya Maliye Bakanlığı tarafından lehine irtifak hakkı tesis edilen veya kullanma izni verilen yatırımcı ve işletmecilerin kesin tahsis, kesin izin, irtifak hakkı veya kullanma izni süreleri; söz konusu kesin tahsis, kesin izin, irtifak hakkı veya kullanma iznine ilişkin olarak varsa açılan davalardan tüm yargılama giderleri üstlenilerek kayıtsız ve şartsız olarak feragat edilmesi, ödenmesi gereken herhangi bir borcunun bulunmaması ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde başvurulması halinde yeniden sözleşme düzenlenmek suretiyle sözleşmenin düzenlendiği tarihten itibaren kırk dokuz yıla uzatılabilir. Ayrıca, Orman ve Su İşleri Bakanlığınca milli park ve tabiat parklarında konaklama amaçlı turizm yatırımı gerçekleştirilmek amacıyla yirmidokuz yıla kadar kiralama yapılan yatırımcı ve işletmecilerin kira sözleşmeleri, bu fıkrada belirtilen şartların sağlanması halinde yirmidokuz yıla veya irtifak hakkına dönüştürülmek suretiyle kırkdokuz yıla uzatılabilir. Kesin tahsis yapılan veya irtifak hakkı tesis edilen taşınmazlar yatırımcı ve işletmecilerine satılmak suretiyle de değerlendirilebilir..." hükmüne yer verilmiş, bu hükme dayanılarak hazırlanan ve 04/05/2018 tarihli, 30411 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Taşınmazları Üzerindeki Turizm Yatırımlarının Sürelerinin Uzatılması ile Satışına İlişkin Yönetmeliğin 4.maddesinde; "ı) Süre uzatımı: Kesin izin, kesin tahsis, kullanma izni ve üst hakkı dâhil irtifak hakkı sürelerinin kırkdokuzyıla, kiralama sürelerinin yirmidokuz yıla ya da irtifak hakkına dönüştürülmek suretiyle kırkdokuz yıla uzatılması" olarak tanımlanmış, "Yararlanma şartları" başlıklı 5.maddesinin 1.fıkrasının (a) bendinde; "(1) Turizm yatırımcısı ve işletmecisi tarafından süre uzatımı veya sözleşme değişikliğinden yararlanılabilmesi ya da satın alma talebinde bulunulabilmesi için, başvuru tarihi itibariyle; a) 12/3/1982 tarihli ve 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu, 21/7/2006 tarihli ve 26235 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmelik ve işlemin yapıldığı tarihte geçerli olanlar dâhil (mülga Kamu Arazisinin Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmelik vb.) diğer ilgili mevzuatı uyarınca üzerinde turizm yatırımı yapılmak üzere Kültür ve Turizm Bakanlığınca adlarına kamu taşınmazının kesin tahsisinin yapılması veya bu kesin tahsise dayanılarak Maliye Bakanlığı tarafından lehlerine irtifak hakkı tesis edilmiş veya adlarına kullanma izni verilmiş olması ve kesin tahsis işlemlerinin idare nezdinde halen geçerliliğini koruması ve iptal edilmemiş olması" hükmüne, "Uzatılacak süre" başlıklı 8. maddesinde; "a) Kesin tahsis, kesin izin, irtifak hakkı veya kullanma izni süresinin kalan kısmının, süre uzatımının yapılacağı tarih itibariyle kırkdokuz yıla olan farkı kadar süre... uzatılacak süre olarak tespit edilir." hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ile turizm merkezleri içinde ve dışında, imar planları ile turizme ayrılmış yerlerde bulunan ve turizm yatırımı yapılmak üzere Kültür ve Turizm Bakanlığının tasarrufuna alınmış olan kamu arazilerinden girişimcilere tahsisi uygun görülenlerin Bakanlıkça yapılacak ilan ile girişimcilere duyurulacağı, ilan üzerine yapılan başvurusu Bakanlıkça uygun görülen girişimcilerle sosyal ve teknik altyapıya katılım payı üzerinden müzakere yapılacağı, tahsis kararı alınması halinde turizm amaçlı plan ve proje geliştirilmesi ile diğer işlemlerin tamamlanmasına imkân tanınması amacıyla girişimci adına kesin tahsis aşamasına kadar ön izin verileceği, ön izin yükümlülüklerini yerine getirerek turizm yatırımı belgesi veya ana turizm yatırımı belgesi alan girişimci adına Arazi Tahsis Komisyon kararı ile 49 yıla kadar kesin tahsis yapılacağı, hesaplanan teminat ile kesin tahsis koşullarının kabul edildiğine dair taahhütnamenin Bakanlığa teslim edilmesi halinde kesin tahsisin yürürlük kazanacağı, kesin tahsis süresinin kesin tahsis yazısının tebliği tarihinden başlayacağı, bu belgelerin Bakanlığa teslim edilmesinden sonra kesin tahsis konusu taşınmaz üzerinde üst hakkı tesis edilmesi veya kiralama yapılması ya da kullanma izni verilmesinin Bakanlıkça Maliye Bakanlığından istenileceği, tahsisin sona ermesi halinde, Maliye Bakanlığınca üst hakkının terkin ettirilerek tapu kütüğündeki şerh, takyidat ve beyanların da kaldırılacağı anlaşılmaktadır.
Bu kapsamda, ön izin yükümlülüklerini yerine getiren girişimci adına yapılan kesin tahsisin üst hakkının varlığına bağlı olmaksızın idarece istenilen belgelerin sunulmasıyla birlikte geçerlilik kazanacağı, söz konusu belgelerin Kültür ve Turizm Bakanlığına teslim edilmesinden sonra üst hakkı tesis edilmesi veya kiralama yapılması ya da kullanma izni verilmesinin Bakanlıkça Maliye Bakanlığından istenilmesi üzerine, turizm yatırımı gerçekleştirilmek üzere adına kesin tahsisi yapılmış yatırımcılar lehine kesin tahsis konusu taşınmaz üzerinde Maliye Bakanlığınca üst hakkı kurularak tapuya tescil edileceği, üst hakkının kurulmasının dayanağının kesin tahsisin tesis edilmiş olması olduğu, dolayısıyla üst hakkının varlığının kesin tahsisin varlığına bağlı olduğu, kesin tahsisin sona ermesi durumunda, Maliye Bakanlığınca da üst hakkının tapudan terkin ettirilmesi gerektiği görülmektedir. Dolayısıyla davacının, ilgili lehine irtifak hakkı tesis edilmesi durumunda kesin tahsisin de gerçekleşmiş olacağı, bu nedenle, iptali istenilen düzenleme ile "kesin tahsis işlemlerinin idare nezdinde halen geçerliliğini koruması ve iptal edilmemiş olması" koşulunun aranmasında hukuka uyarlık bulunmadığı yolundaki iddiası yerinde görülmemiştir.
Diğer taraftan, dava konusu Yönetmeliğin dayanağı olan 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 23. maddesinin 1. fıkrasında yer alan, ilgili mevzuatı uyarınca turizm yatırımı gerçekleştirilmek amacıyla Kültür ve Turizm Bakanlığınca adına kesin tahsis yapılan yatırımcıların kesin tahsis sürelerinin söz konusu kesin tahsise ilişkin olarak varsa açılan davalardan tüm yargılama giderleri üstlenilerek kayıtsız ve şartsız olarak feragat edilmesi, ödenmesi gereken herhangi bir borcunun bulunmaması ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde başvurulması halinde yeniden sözleşme düzenlenmek suretiyle sözleşmenin düzenlendiği tarihten itibaren kırk dokuz yıla uzatılabileceği yolundaki iptali istenilen düzenlemede, düzenlemenin yürürlük tarihinden önce herhangi bir sebeple iptal edilmiş kesin tahsislerin ihya edilerek sürelerinin uzatılmasının amaçlanmadığı, devam etmekte olan kesin tahsislerin sürelerinin yeniden sözleşme düzenlenmek suretiyle 49 yıla uzatılmasının öngörüldüğü açık olup, söz konusu Kanun maddesine dayanılarak hazırlanan Yönetmeliğin dava konusu 5. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "kesin tahsis işlemlerinin İdare nezdinde halen geçerliliğini koruması ve iptal edilmemiş olması" ibaresinde dayanağı 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununa aykırılık bulunmamaktadır.
Davacı tarafından, Kamu Taşınmazları Üzerindeki Turizm Yatırımlarının Sürelerinin Uzatılması ile Satışına İlişkin Yönetmeliğin 5.maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendinde yer alan, "8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu, 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, 29/1/2004 tarihli ve 5084 sayılı Yatırımların ve İstihdamın Teşviki ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, 19/6/2007 tarihli ve 26557 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmelik ve işlemin yapıldığı tarihte geçerli olanlar dâhil (mülga Devlete Ait Taşınmaz Mal Satış, Trampa, Kiraya Verme, Mülkiyetin Gayri Aynî Hak Tesis, Ecrimisil ve Tahliye Yönetmeliği, vb.) diğer ilgili mevzuatı uyarınca üzerinde turizm yatırımı yapılmak üzere Hazine taşınmazları üzerinde Maliye Bakanlığınca lehlerine irtifak hakkı tesis edilmiş veya adlarına kullanma izni verilmiş olması ve irtifak hakkı veya kullanma izni sözleşmelerinin İdare nezdinde halen geçerliliğini koruması ve iptal veya tapudan terkin edilmemiş olması" hükmünde, turizm yatırımı gerçekleştirmek üzere Hazine taşınmazları üzerinde Maliye Bakanlığınca lehlerine irtifak hakkı tesis edilmiş veya adlarına kullanma izni verilmiş olan yatırımcıların bu Yönetmelik hükmü uyarınca tahsis sürelerinin uzatılması talebinde bulunmaları halinde tahsisin devam ediyor olması şartının aranmamasına rağmen iptali istenilen düzenlemede bu şartın öngörülmesinin Yönetmeliğin kendi içinde çelişkiler barındırdığını gösterdiği ileri sürülmekte ise de; Yönetmeliğin 5.maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendinde sayılan mevzuat kapsamında Hazine taşınmazı üzerinde Maliye Bakanlığınca yatırımcı lehine irtifak hakkı tesis edilmesi ya da kullanma izni verilmesi için ayrıca bir kesin tahsis yapılmış olması gerekmediğinden, devam etmekte olan bir kesin tahsisin bulunması şartının aranmayacağı da tabiidir. Kaldı ki söz konusu düzenlemede Maliye Bakanlığınca tesis edilen irtifak hakkı veya verilen kullanma izni sözleşmelerinin idare nezdinde halen geçerliliğini koruması ve iptal veya tapudan terkin edilmemiş olması koşuluna da yer verildiği görülmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 gün içerisinde Danıştay Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 02/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi