1. Ceza Dairesi 2018/2595 E. , 2019/4819 K.
"İçtihat Metni"(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
İzmir Buca Açık Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü ... hakkında, temizlik işinde çalıştırılmak üzere götürüldüğü İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğünden 06/09/2017 tarihinde firar ettiği gerekçesiyle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 44/3-ı maddesi uyarınca 20 gün süre ile hücreye koyma cezası ile cezalandırılmasına dair İzmir Buca Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Disiplin Kurulu Başkanlığının 19/10/2017 tarihli ve 2017/354 sayılı kararına yapılan şikâyet üzerine, disiplin cezasının onanması talebinin reddi ile anılan disiplin cezasının iptaline dair İzmir 2. İnfaz Hâkimliğinin 16/11/2017 tarihli ve 2017/5397 esas, 2017/5512 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/11/2017 tarihli ve 2017/1370 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun “Disiplin soruşturması” başlıklı 47. maddesinin 2. fıkrasının “Hükümlülerin diğer disiplin cezalarını gerektiren eylemlerinin öğrenilmesinden itibaren derhal ve en geç iki gün içinde kurum en üst amirince atanan bir görevli tarafından soruşturmaya başlanır.”, aynı maddenin 3. fıkrasında “Soruşturma en geç yedi gün içerisinde tamamlanır ve düzenlenen rapor ve ekleri disiplin kuruluna sunulur. Soruşturma süresi eylemin ve soruşturmanın niteliğine göre infaz hâkiminin yazılı onayı ile yedi güne kadar uzatılabilir.” ve yine aynı maddenin 5.fıkrasında da “Disiplin cezaları disiplin kurulunca evrak üzerinden görüşülerek en geç üç gün içinde karara bağlanır.” düzenlemelerin yer aldığı, söz konusu bu sürelerin idarenin işlemlere bir an önce başlamasını teşvik edici nitelikte düzenleyici süreler olduğu ve hak düşürücü süre olarak değerlendirilemeyeceği nazara alındığında,
Hükümlünün 06/09/2017 tarihinde firar ettiği ve iki günlük süreye riayet edilmeyerek soruşturma işlemlerine 08/09/2017 tarihinde başlanması gerekmesine rağmen, 12/10/2017 tarihinde başlandığı ve 19/10/2017 tarihinde bitirilerek ve hükümlü hakkında disiplin cezası kararı verilerek gecikme yaşandığı sabit olmakla birlikte, bu süreye uyulmamasının disiplin cezasını geçersiz hale getirmeyeceği, bu düzenlemenin amacının hükümlü hakkındaki disiplin cezasının infazı ve kaldırılmasında gecikme yaşanmasını engelleyerek koşullu salıverme yönünden aleyhe sonuç doğurmasının önüne geçilmesi olduğu, 5275 sayılı Kanunun 47. maddesinde belirtilen sürelerin emredici olduğuna dair kanunda herhangi bir hüküm bulunmadığı gibi, süre ihlalinde gerçekleşecek neticeye ilişkin kanunda bir düzenlemeye de yer verilmediği, hak düşürücü süre olarak değerlendirilemeyeceği cihetle, disiplin cezası soruşturmasının geç yapılması nedeniyle cezanın infazı ve kaldırılması 5275 sayılı Kanunun 47. maddesinde yer alan sürelere uyulmadığı gerekçesi ile disiplin cezasının onanması talebinin reddine ve cezanın iptaline karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 08/05/2018 gün ve ...... sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
Dosya kapsamına göre, hükümlünün Buca Açık Ceza İnfaz Kurumunda cezasını infaz ettiği sırada 06.09.2017 günü firar ettiği ve firar fiili ile ilgili olarak aynı gün infaz koruma memurları tarafından tutanak tutulup, hakkında firar fişi düzenlendiği,
12.10.2017 tarihinde yakalanan hükümlünün cezasının infazı amacıyla İzmir Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna alındığı,
Hükümlü hakkında firar eylemi nedeniyle 12.10.2017 tarihinde muhakkik görevlendirmesi ile soruşturma işlemlerine başlanıldığı, 13.10.2017 tarihinde savunmasını yazılı yada sözlü olarak üç gün içerisinde yapmasının istendiği, hükümlünün 14.10.2017 tarihinde yazılı olarak savunmasını verdiği ve Disiplin Kurulu Başkanlığı tarafından 19.10.2017 tarihinde hükümlünün 20 gün hücre cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, verilen bu kararın 20.10.2017 tarihinde hükümlüye tebliğ edildiği, hükümlünün bu karara karşı yasal süresi içerisinde 03.11.2017 tarihinde İnfaz Hakimliğine şikayette bulunduğu,
İzmir 2.İnfaz Hakimliğinin 16.11.2017 tarihli ve 2017/5397 esas, 2017/5512 karar sayılı kararında “...firar eyleminin öğrenildiği tarihten yaklaşık 7 ay sonra verilen disiplin cezasının usul ve yasaya aykırı olduğu....” gerekçesiyle hükümlünün şikayetinin kabulüne, disiplin cezasının tüm sonuçları ile birlikte iptaline karar verildiği,
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının, İnfaz Hakimliğinin bu kararına karşı 23.11.2017 tarihinde yasal süresi içerisinde itiraz ettiği,
İtiraz mercii olarak inceleme yapan İzmir 6.Ağır Ceza Mahkemesinin 2.11.2017 tarihli ve 2017/1370 değişik iş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği, anlaşılmıştır.
Yasal mevzuat ve hukuki değerlendirme;
4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanununun “İnfaz Hakimliklerinin görevleri” başlıklı 4.maddesinin 3.fıkrasına göre; Hükümlü ve tutuklular hakkında alınan disiplin
tedbirleri ve verilen disiplin cezalarının kanun veya diğer mevzuat hükümlerine aykırı olduğu iddiasıyla yapılan şikâyetleri incelemek ve karara bağlamak,
4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanununun “İnfaz Hakimliğine şikayet ve usulü” başlıklı 5.maddesine göre; Ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde hükümlü ve tutuklular hakkında yapılan işlemler veya bunlarla ilgili faaliyetlerin kanun, veya diğer mevzuat hükümlerine aykırı olduğu gerekçesiyle bu işlem veya faaliyetlerin öğrenildiği tarihten itibaren onbeş gün, herhalde yapıldığı tarihten itibaren otuz gün içinde şikâyet yoluyla infaz hâkimliğine başvurulabilir.
4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanununun “İnfaz Hakimliğince şikayet üzerine verilen kararlar” başlıklı 6. maddesinin;
1.fıkrasına göre; Şikâyet başvurusu, 5 inci maddede yazılı sürenin geçmesinden sonra veya infaz hâkimliğinin görev ve yetki alanı dışında kalan bir işlem veya faaliyete karşı ya da başvuru hakkı olmayan kimselerce yapılmışsa infaz hâkimi, başvuru dilekçesini esasa girmeden reddeder; şikâyet başvurusu başka bir yargı merciinin görevi içerisinde ise o mercie gönderir.
2.fıkrasına göre; şikâyet başvurusu üzerine infaz hâkimi, duruşma yapmaksızın dosya üzerinden bir hafta içinde karar verir; ancak, gerek gördüğünde karar vermeden önce şikâyet konusu işlem veya faaliyet hakkında re’sen araştırma yapabilir ve ilgililerden bilgi ve belge isteyebilir; ayrıca ceza infaz kurumu ve tutukevi ile ilgili Cumhuriyet savcısının da yazılı görüşünü alır. (Ek cümleler: 22/7/2010 - 6008/5 md.) Disiplin cezasına karşı yapılan şikâyet üzerine infaz hâkimi, hükümlü veya tutuklunun savunmasını aldıktan ve talep edilen diğer delilleri toplayıp değerlendirdikten sonra kararını verir. Hükümlü veya tutuklu, savunmasını, hazır bulunmak ve vekaletnamesini ibraz etmek koşuluyla avukatıyla birlikte veya avukatı aracılığıyla yapabilir. İnfaz hâkimi gerekli görmesi durumunda hükümlü veya tutuklunun savunmasını ceza infaz kurumunda da alabilir.
3.fıkrasına göre; İnfaz hakimi, inceleme sonunda şikayeti yerinde görmezse reddine, yerinde görürse yapılan işlemin iptaline yada faaliyetin durdurulmasına veya ertelenmesine karar verir.
5.fıkrasına göre; İnfaz hakiminin kararlarına karşı şikayetçi veya ilgili Cumhuriyet savcısı tarafından, tebliğden itibaren bir hafta içinde Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerine göre acele itiraz yoluna gidilebilir şeklindeki yasal düzenlemeye göre somut olay değerlendirildiğinde;
İnfaz Hakimliğinin, hükümlünün Disiplin Kurulu Başkanlığının kararına yönelik yaptığı şikayetin kabul yada reddi yönünde bir karar verilmeksizin, şikayet dilekçesi ve dosyası gönderildiği sırada Cumhuriyet Savcılığının yaptığı şikayetin reddi ile disiplin cezasının onanması yönündeki talebi değerlendirilerek yazılı şekilde hüküm kurulduğu anlaşılmakla, Cumhuriyet Savcılığının itirazının itiraz merciince öncelikle bu nedenle kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yukarıda açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden, İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 28.11.2017 tarihli ve 2017/1370 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 11/11/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.