21. Hukuk Dairesi 2017/453 E. , 2018/6931 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, davalı işverene ait iş yerinde her ay 30 gün net 1.800,00TL ücretle çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, feri müdahil Kurum ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Davacı, davalı ..."ye ait işyerinde 1993-2011 tarihleri arasında her ay 30 gün çalıştığının ve net üzretinin 1800,00 TL olduğunun tespitini istemiştir.
Mahkemece, davacının davalı kurumda 1993-2011 tarihleri arasında kesintisiz olarak son net ücreti 1842,80 TL olmak üzere çalıştığının tespitine, eksik yatırılan sigorta primlerinin davalı kurum tarafından yatırılmasına,18/11/2015 havale tarihli bilirkişi raporunun kararın eki sayılmasına karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanakları olan 506 sayılı Kanunun “Prime esas ücretler” başlığını taşıyan 77. maddesinin 1. fıkrası ile 5510 sayılı Kanunun “Prime esas kazançlar” başlıklı 80. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, sigortalıların prime esas kazançlarının nasıl belirleneceği açıklanmıştır.
5510 sayılı Kanun"un, "Prime Esas Kazançlar" başlıklı, 80.maddesinde;
“4 üncü maddenin birinci fıkrasının;
(a) bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançları aşağıdaki şekilde belirlenir.
a) Prime esas kazançların hesabında;
1) Hak edilen ücretlerin,
2) Prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaktan o ay içinde yapılan ödemelerin ve işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen tutarların,
3) İdare veya yargı mercilerince verilen karar gereğince yukarıdaki (1) ve (2) numaralı alt bentlerde belirtilen kazançlar niteliğinde olmak üzere sigortalılara o ay içinde yapılan ödemelerin, brüt toplamı esas alınır.
b) Ayni yardımlar ve ölüm, doğum ve evlenme yardımları, görev yollukları, seyyar görev tazminatı, kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme, keşif ücreti, ihbar ve kasa tazminatları ile Kurumca tutarları yıllar itibarıyla belirlenecek yemek, çocuk ve aile zamları, işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgari ücretin % 30"unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları tutarları, prime esas kazanca tabi tutulmaz.
c) (b) bendinde belirtilen istisnalar dışında her ne adla yapılırsa yapılsın tüm ödemeler ile ayni yardım yerine geçmek üzere yapılan nakdi ödemeler prime esas kazanca tabi tutulur. Diğer kanunlardaki prime tabi tutulmaması gerektiğine dair muafiyet ve istisnalar bu Kanunun uygulanmasında dikkate alınmaz.
d) Ücretler hak edildikleri aya mal edilmek suretiyle prime tabi tutulur. Diğer ödemeler ise öncelikle ödendiği ayın kazancına dahil edilir ve ücret dışındaki bu ödemelerin yapıldığı ayda üst sınırın aşılması nedeniyle prime tabi tutulamayan kısmı, ödemenin yapıldığı ayı takip eden aydan başlanarak iki ayı geçmemek üzere üst sınırın altında kalan sonraki ayların prime esas kazançlarına ilâve edilir. Toplu iş sözleşmelerine tabi işyerleri işverenlerince veya kamu idareleri veya yargı mercilerince verilen kararlara istinaden, sonradan ödenen ücret dışındaki ödemelerin hizmet akdinin mevcut olmadığı veya askıda olduğu bir tarihte ödenmesi durumunda, 82 nci madde hükmü de nazara alınmak suretiyle prime esas kazancın tabi olduğu en son ayın kazancına dahil edilir. Bu durumlarda sigorta primlerinin, yukarıda belirtilen mercilerin kararlarının kesinleşme tarihini izleyen ayın sonuna kadar ödenmesi halinde, gecikme cezası ve gecikme zammı alınmaz ve 102 nci madde hükümleri uygulanmaz.” hükmü yer almaktadır.
Öte yandan, 6100 sayılı HMK"nun "Taleple Bağlılık İlkesi" başlıklı 26.maddesine göre ise Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 10.09.2014 Tarih ve 6552 sayılı Kanun"un 64. maddesi ile değişik 7. maddesinin son fıkrasında; “ Hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, dava Kurum"a re"sen ihbar edilir. İhbar üzerine davaya davalı yanında feri müdahil olarak katılan Kurum, yanında katıldığı taraf başvurmasa dahi kanun yoluna başvurabilir. ” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, davacı 1993-2011 yılları arasında 1800.00 TL net ücretle çalıştığının tespitini talep etmiş olup Mahkemece, 1993-2011 tarihleri arasında kesintisiz olarak net ücreti 1842,80 TL olmak üzere çalıştığının tespitine karar verilerek talep aşılmıştır. Öte yandan Mahkemece kararın eki sayılmasına karar verilen bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı gibi sendika üyesi olan davacıya yapılan ödemelerin 506 sayılı Yasa"nın 77 ve 5510 sayılı Yasa"nın 80. maddeleri gereğince prime esas kazanca dahil olup olmadığı yönünde değerlendirme yapılmadan hazırlanmıştır. Ayrıca davacının 19/11/1993 tarihinden 2012/12. ayına kadar davalı işyerinde geçen çalışmaları davalı SGK ya bildirilmiş olup dava hizmet tespitine ilişkin değil prime esas kazancın tespiti istemine ilişkin olduğu gibi 6552 sayılı Yasanın 64. maddesi ile 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7. maddesine eklenen hükmün yürürlüğe girdiği 11/09/2014 tarihinden önce açıldığı için Sosyal Güvenlik Kurumu"nun feri müdahilliği söz konusu değildir.
Yapılacak iş, davacının davalıya ait işyerinden 2011/2. aydan itibaren bildirilen çalışmasının brüt 2878,45 TL prime esas kazançla bildirildiği, Mahkemece davacının son ücretinin tespit edildiği ve hükmün davacı tarafça temyiz edilmediği dikkate alındığında usuli kazanılmış haklar da göz önünde bulundurulduğunda davacının son ücretinin tespitinde hukuki yarar olmadığından davanın reddine karar vermek gerekmektedir.
Kabule göre de, Sosyal Güvenlik Kurumunun feri müdahilliği söz konusu olmamasına rağmen feri müdahilliğine karar verilmesi ve talep kısmen kabul edildiği halde davalılar yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi hatalı olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı ve feri müdahil Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine,
02/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.