23. Ceza Dairesi 2015/5 E. , 2015/1 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle nitelikli dolandırıcılık, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve üye olma
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Hükmolunan ceza miktarlarına nazaran sanıklar ve ... müdafii, sanık Mehmet müdafiileri ve sanık Abdulkerim müdafiilerinin duruşmalı inceleme taleplerinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
1- Katılanlar ve ... vekilinin suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve üye olma suçundan verilen beraat kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.02.2013 tarih ve 6-1490/59 sayılı kararında açıklandığı üzere, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve üye olma suçları kamunun güvenliğine karşı işlenen suçlardan olup dolandırıcılık suçunu işlemek amacıyla kurulan örgütün eylemleri nedeniyle şahısların doğrudan zarar görmeleri ve davaya katılmaları da mümkün olmadığı; bu suçlar yönünden usule aykırı olarak verilen katılma kararının da hukuken temyiz hakkı vermeyeceği anlaşıldığından katılanlar ve ... vekilinin temyiz inceleme başvurusunun 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2- Sanıklar ..., ..., , ..., ..., ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet kararları ile sanık ..."ün katılan ..."ye karşı nitelikli dolandırıcılık eylemi nedeniyle verilen beraat kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır.
Dolandırıcılık suçunun dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle işlenmesi, bu suçun temel şekline göre daha ağır ceza ile cezalandırılmayı gerektiren bir durum olarak TCK"nın 158/1-a maddesinde düzenlenmiştir. Madde gerekçesine göre, burada dikkat edilmesi gereken husus, dinin bir aldatma aracı olarak kullanılmasıdır.
Bu nitelikli unsurun gerçekleşebilmesi ve suçun oluşabilmesi için, dini inanç ve duygular aldatma aracı olarak kötüye kullanılmalı, bu suretle gerçekleştirilen hile ile haksız bir yarar da sağlanmış olmalıdır.
Bu açıklamalar çerçevesinde somut olaylar değerlendirildiğinde ;
Fikir ve eylem birliği içerisinde hareket eden sanıklar ..., , , ..., ... ve "in İskenderun ilçesinde varlıklı ve gayrimenkul sahibi insanları tespit edip bir şekilde irtibata geçtikleri, katılanlar ve mağdurlara ait eski evlerinin altında küpler dolusu altın olduğunu, bu altınların cinler tarafından korunduğunu, altınların çıkartılabilmesi için mal sahibinin rızasının gerektiğini söyledikleri, olaylar esnasında sanık "ın hoca, sanıklar ve "in de Suriye"li hoca rolünü üstlendikleri, Kuran-ı Kerim"den ayetler okuyarak cinlerle ilgili bilgiler verdikleri, sanıkların önceden kurdukları düzenekler ile mağdur ve katılanlara ait evin altına çukurlar kazıp içerisine küp koydukları, daha sonra katılan ve mağdurlara bu çukurları ve küpleri göstererek içerisinde altınlar olduğunu söyledikleri, mağdur ve katılanları evlerine girmemeleri konusunda uyardıkları, tek başlarına girerlerse cinlerin çarpacağını söyledikleri, bu altınların çıkartılması için “bahur” ve “gasil” adı altında bir çeşit tütsülerin gerekli olduğunu, bunların Suriye, Ürdün gibi ülkelerden getirebileceklerini söyleyerek para talep ettikleri, mağdur ve katılanlardan para aldıktan sonra kendilerini hoca olarak tanıtan sanıkların tek başlarına eve girdikten sonra yine önceden hazırladıkları düzenekle küçük çaplı bir patlama gerçekleştirip kendilerini cin çarptığını söyledikleri, olayın etkisi altında kalan mağdur ve katılanların korku ve heyecan nedeniyle uzun süre bu durumdan kimseye bahsetmedikleri;
Bu şekilde hareket eden sanık ve oğlu olan sanık ..."ın mağdur ..."den 20.000 dolar haksız menfaat temin ettikleri,
Sanıklar , ... ve "ın katılan ..."den farklı zamanlarda toplamda 407.000 dolar haksız menfaat temin ettikleri,
Sanıklar ..., ..., ve "in katılan "den farklı zamanlarda toplam 1.520.000 dolar haksız menfaat temin ettikleri,
Sanıklar ..., ..., ve ...’in benzer şekildeki eylemlerle mağdur ..."den de 325.000 dolar haksız menfaat temin ettikleri sabit olduğundan nitelikli dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanık ..."in de, diğer sanıkların katılan ..."ye yönelik eylemine iştirak ettiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediğinden verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar ve ... vekili, sanıklar ..., ..., , ... ve ... müdafiilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 23.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.