Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1259
Karar No: 2018/195
Karar Tarihi: 17.01.2018

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/1259 Esas 2018/195 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı taraf, dava konusu anataşınmazda kat maliki olduğunu ve diğer dairelerin arsa payının müvekkilinin dairesinin arsa payından daha küçük olduğunu belirterek arsa payının düzeltilmesini talep etmiştir. Davalılar ise mülkiyet sahiplerinin kişisel beyanlarına göre değil, teknik bilgilerine ve bağımsız bölümlerin konumları ile büyüklüklerine göre hesaplanan değerleri ile orantılı olarak arsa payının tespit edilmesi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkeme, bağımsız bölümlerin arsa paylarının düzeltilmesine karar vermiştir. Ancak, gerekçeli kararda davalı ...'ün tapuda kayıtlı malik olmadığı belirtilmesine rağmen tefhim edilen \"kısa kararda\" bu hususta bir hüküm kurulmamış olması ve vekalet ücretinin takdir edilmesi nedeniyle hüküm Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 298. maddesinin 2. fıkrası hükmüne aykırı bulunmuştur. Kararda, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 3/2. ve 44. maddeleri ile ilgili hususlara da değinilmiştir.
20. Hukuk Dairesi         2017/1259 E.  ,  2018/195 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekilleri ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu anataşınmazda kat maliki olduğu, 9/177 arsa paylı 1 nolu bağımsız bölümü 26/06/2002 tarihinde satın aldığını, binanın 40 yılı aşan eski bir yapı olduğunu, müvekkilinin dairesinin metrekaresinin büyük olmasına karşın diğer dairelerin arsa payından küçük olduğunu, bu nedenle yanlış arsa payının düzeltilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen dava davanın davacısı ... vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin dava konusu anataşınmazda 12 nolu bağımsız bölüm maliki olduğunu, kat irtifakının 1969 yılında kurulduğunu, yönetim planında müvekkilinin imzasının olmadığını, bağımsız bölümü çok sonra aldığını, inşaatın müteahhidi tarafından bağımsız bölümlere gelişi güzel ve değerleri ile orantısız arsa payı verildiğini, bu nedenlerle arsa paylarının düzeltilmesini, dosyanın İstanbul Anadolu 11. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/188 E nolu dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece; dava konusu anataşınmaz üzerinde toplam 10 bağımsız bölüm bulunduğu, binada 12.11.1970 tarihinde kat mülkiyetine geçildiği, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 3/2. maddesi gereği mülkiyete konu olan ana taşınmazın bağımsız bölümlerinden her birinin konum ve büyüklüklerine göre gerekli hesaplamaların yapılması gerektiği, kat mülkiyeti ve kat irtifakına konu olan bağımsız bölümlerin arsa paylarının tespitinin, mülkiyet sahiplerinin kişisel beyanlarına bağlı olarak değil, teknik bilgilerine göre ve bağımsız bölümlerin konumları ile büyüklükleri esas alınarak hesaplanan değerleri ile orantılı olarak, projesinde tahsis edilen arsa paylarının nazara alınarak yapılacağı, bağımsız bölümlerden her birine tahsis edilen arsa payının, o bölümlerin değerinde sonradan meydana gelen çoğalma veya azalma sebebiyle değiştirilemeyeceği ve buna istisna getiren Kat Mülkiyeti Kanununun 44. maddesinin bu davada uygulama alanının olmayacağı, arsa payın düzeltme davalarında Kat Mülkiyeti Kanununun 3. maddesi gereğince kat mülkiyetinin kurulma anının esas alınacağı, davalı olarak gösterilen ... ve ..."ün tapu maliki olmadıkları gerekçesi ile; davalı ... yönünden davanın reddine, davanın ve birleşen davanın kabulüne, dava konusu ... mahallesi, 1044 ada 40 parsele kayıtlı olan kat mülkiyetli ana gayrimenkulün bağımsız bölümlerinin arsa paylarının iptali ile;
    Zemin kat 1 nolu bağımsız bölümün arsa payının 14/177
    1. Kat 2 nolu bağımsız bölümün arsa payının 12 /177
    1. Kat 3 nolu bağımsız bölümün arsa payının 13/177
    1. Kat 4 nolu bağımsız bölümün arsa payının 13/177
    2. Kat 5 nolu bağımsız bölümün arsa payının 12/177
    2. Kat 6 nolu bağımsız bölümün arsa payının 12/177
    2. Kat 7 nolu bağımsız bölümün arsa payının 13/177
    3. Kat 8 nolu bağımsız bölümün arsa payının 13/177
    3. Kat 9 nolu bağımsız bölümün arsa payının 13/177
    3 kat 10 nolu bağımsız bölümün arsa payının 13/177
    Zemin kat 11 nolu dükkanın arsa payının 19/177
    Zemin kat 12 nolu dükkanın arsa payının 12/177
    Zemin kat 13 nolu dükkanın arsa payının 18/177
    olarak tapuya tesciline, davacılar vekili lehine avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 750,00"şer TL vekalet ücreti takdirine, davalılardan müştereken ve müteselsilen davacılar lehine tahsiline, davalı ... ve ... kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden bu davalılar vekilleri lehine avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 750,00"şer TL vekalet ücreti takdirine, davacı ..."den bu davalılar yararına tahsiline karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; ana taşınmazın bağımsız bölümlerine ait arsa paylarının değerlerine göre yeniden belirlenerek tapuya tescil edilmesi istemine ilişkindir.
    HMK"nın 298/2. maddesi; " Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz." hükmünü amir olup, yerel mahkemece, gerekçeli kararın "gerekçe" kısmında davalı ..."ün tapuda kayıtlı malik olmadığı, bu nedenle husumet yokluğundan bu davalı yönünden davanın reddine karar verildiği belirtilmiş, ancak tefhim edilen "kısa kararda" mahkemece bu hususta bir hüküm kurulmamış olmakla; diğer taraftan gerekçeli kararın "hüküm" fıkrasında ise bu davalı yönünden olumlu ya da olumsuz bir hüküm tesis edilmemesine rağmen lehine vekalet ücreti takdir edildiği anlaşılmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 298. maddesinin 2. fıkrası hükmüne aykırı olarak hüküm kurulmuş olması nedeniyle, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, sair yönler incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/01/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi