Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2479
Karar No: 2021/4729
Karar Tarihi: 27.04.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/2479 Esas 2021/4729 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/2479 E.  ,  2021/4729 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; ... Ada ... Parselde bulunan S5 nolu bölümde tapuya şerhli sözleşme ile kiracı olduğunu, davalının, taşınmazı önceki malik kiraya verenden satın aldığını, sözleşmeye aykırı eylemleri nedeniyle taşınmazın amaca uygun kullanılamadığını, sözleşme ile hak sahibi olmasına rağmen kullanım hakkını 3. kişilere devir ve temlik edemediğini, davalının elektrik ve su kesme, sosyal tesisleri kullanılmaz hale getirme, misafir girişine izin vermeme gibi eylemleri ile sözleşmeyi uygulanamaz hale getirdiğini, maddi ayıp teşkil eden bu eylemler nedeniyle 01.04.2010 tarihinden itibaren kiralananı bizzat kullanamadığı gibi alt kiraya veremediğini, ayıbı doğuran işlemler 2010 yılında başladığı halde 2012 yılından itibaren tesisin oturulamaz hale getirildiğini belirterek kira bedelinin ayıpla orantılı olarak tenziline ve bedel peşinen ödenmiş olduğundan 01.06.2012 tarihinden 09.04.2015 tarihinde kadar olan süreç için tenziline hükmedilecek meblağa karşılık şimdilik 1.000,00 TL’nin anılan tarihten geçerli olmak üzere avans faizi ile birlikte davalıdan istirdadına, mecurun belirtilen nedenlerle kiraya verilememesinden dolayı uğranılan maddi zararın tazminine karşılık 01.04.2010 tarihinden fesih tarihi olan 09.04.2015 tarihine kadar olan döneme ilişkin olarak bu kalem talepleri için şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın anılan tarihten geçerli olmak üzere avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, kişilik haklarına yapılan mütemadi saldırılar neticesinde oluşan manevi zarara ilişkin olarak 3.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile 5.597 TL kira bedelinin istirdatı, 15.000 TL gelir kaybının tahsilini istemiştir.
    Davalı; taşınmazın konut olarak kullanılmasının imar planına aykırı olup sözleşmenin imar mevzuatına aykırı olması nedeniyle başlangıçtan itibaren imkansız olduğunu, davacıya kira geliri taahhüdünde bulunulmadığını, sözleşmede belirlenen aidat bedelinin tesisin giderlerini karşılamaya yetmediğini beyanla davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; davanın maddi tazminat yönünden kabulüne, 5.597,00 TL kira bedelinin 01.06.2012"den itibaren işletilecek avans faiz ile birlikte tahsiline, 15.000,00 TL mahrum kalınan karın 01.06.2010 tarihinden itibaren işletilecek avans faiz ile birlikte tahsiline, manevi tazminat talebinin reddine yönelik olarak verilen hükmün, Dairemizin 24.09.2019 tarih ve 2019/3504 E. 2019/7056 K. sayılı ilamı ile, davalının sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığı belirtilerek, davacı tarafından 03.12.2014 tarihli ihtarname ile ayıpların giderilmesi için 90 gün süre verildiği dikkate alınarak bu sürenin bitiminden sonrası için tazminat ve kira bedeli indirimi hesabı yapılması gerektiği, ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporunda denkleştirici adalet ilkesi uygulanarak alacağa hükmedilmiş ise de, taraflar arasında davaya konu dönem için kira ilişkinin yürürlükte olduğu, kira bedellerinin döviz olarak belirlendiği ve bu para birimlerinin ortalama olarak enflasyon oranında arttığı gözardı edilmek suretiyle denkleştirici adalet ilkesi gereğince hesap edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden bahisle hükmün, davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; manevi tazminat talebinin reddine, 03.03.2015-09.04.2015 tarihleri arasında meydana gelen ayıplar nedeniyle peşin ödenen kira bedeli olan 102,55TL ile 2010-2014 yıllarına ilişkin yoksun kalınan kira geliri olan 15.000,00TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Yargıtay"ın bozma kararına gerek iradi, gerekse kanuni şekilde uymuş olan yerel mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme, uyma kararını kaldırarak, direnme kararı veremeyeceği gibi; hükmün bozma kararı kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümleri hakkında da yeni bir hüküm kuramaz. Bozmaya uyulmakla, bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğar.
    Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda ve Hukuk Muhakemeleri Kanununda “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır.
    Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
    Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Y.İ.B.K.).
    Bu ilke, kamu düzeni ile ilgili olup; Yargıtay"ca kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Hakimin değişmesi dahi açıklanan bu hukuki ilkeye etki yapamaz.(Aynı yönde HGK.nun 26.2.1986 gün ve 1986/1-50 E.-174 K.; 11.5.1994 gün ve 1994/8-252 E.-314 K.; 1.12.1999 gün ve 1999/18-1041 E.-1006 K.; 11.5.2005 gün ve 2005/2-315 E.-333 K.; 27.09.2006 gün ve 2006/19-635 E.-573 K. sayılı ilamları). Olayımıza gelince; Yerel mahkeme bozma kararına uymasına rağmen bozma gereğini tam anlamıyla yerine getirmemiştir. Zira; bozma ilamında, davacı tarafından 03.12.2014 tarihli ihtarname ile ayıpların giderilmesi için 90 gün süre verildiği dikkate alınarak bu sürenin bitiminden sonrası için tazminat ve kira bedeli indirimi hesabı yapılması gerektiği belirtildiğinden mahkemece, uyulan bozma ilamına göre yoksun kalınan gelire ilişkin tazminat hesabının da 03.03.2015-09.04.2015 tarihleri arasında yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bundan zühul edilerek 2010-2014 yıllarına ilişkin yoksun kalınan kira geliri olan 15.000,00TL tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenlerle davalının ikinci bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi