Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1441
Karar No: 2012/10151
Karar Tarihi: 03.12.2012

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/1441 Esas 2012/10151 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Örencik Köyü'nde yapılan kadastro çalışmaları sırasında davalının irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 4 parsel sayılı taşınmazların tespiti yapılmıştır. Bunun üzerine, diğer davalılar olan davacıların muhtelif murislerinden miras yoluyla kendilerine geçen taşınmazların, diğer davalının zilyetliği altında bulunmasından dolayı tapu kaydının iptaline ve kendi adlarına tescil edilmesi talebiyle dava açmışlardır. Ancak, davacılardan birinin davadan feragat etmesi ve diğer davacının da iddiasını ispat edememesi nedeniyle, davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, kararın gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişki olduğu ve kararın yargılamanın açıklığı ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun maddeleri: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141. maddesi, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 388. maddesi, 1991/7 Esas ve 1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı.
16. Hukuk Dairesi         2012/1441 E.  ,  2012/10151 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ


    Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro çalışmaları sırasında Örencik Köyü 101 ada 8, 102 ada 72, 107 ada 5 ve 132 ada 3 parsel sayılı 11709, 6448, 5393 ve 10145 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacılar ... ve ... çekişmeli taşınmazların kendi murisleri ... oğlu ..."dan geldiğini belirterek dava açmışlar, taşınmazların ... oğlu ... mirasçıları adına tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir. Yargılama aşamasında davacılardan ... oğlu ... davasından feragat etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı ..."ın davasının feragat nedeniyle reddine, ..."ın davasının ispatlanamaması nedeniyle reddine, tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece davacılardan ..."ın davasından feragat etmesi, diğer davacı ..."ın ise verilen kesin süre içinde keşif masraflarını yatırmaması nedeniyle iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de red gerekçeleri konusunda gerekçe ile hüküm arasında çelişki bulunmaktadır. Kararın gerekçe bölümünde davacılardan ..."ın davasından feragat ettiği, davacı ..."ın davasını ispatlayamadığı belirtildiği halde hüküm kısmında ..."ın davasından feragat ettiği, davacı ..."ın davasını ispatlayamadığı belirtilmek suretiyle çelişki yaratılmak suretiyle karar verilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, yargılamanın açıklığı ilkesini kabul etmiştir. Anayasa"nın 141. maddesinde ifadesini bulan bu ilke, mahkemelerce verilen kararların gerekçelerinin açıklanmasını gerektirmektedir. Nitekim 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 388. maddesi de kararın “gerekçe” içermesini zorunlu kılmaktadır. Anılan madde uyarınca gerekçe, “iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, ihtilaflı konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışması, red ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri" ifade etmektedir. Başka bir deyişle gerekçe; hüküm fıkrasında yazılı sonuçlara nasıl varıldığının tereddüde yer bırakmayacak şekilde açıklanmasıdır. Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrası birbirine sıkı sıkıya bağlı olup uyumlu bulunması zorunludur. Hüküm fıkrasında varılan sonucun nedenlerini açıklamayan ifadelerin gerekçe olarak kabul edilmesi mümkün olmadığı gibi gerekçenin farklı bir sonuca ilişkin bulunması da yargılamanın açıklığı prensibiyle doğrudan çelişmektedir. 10.04.1992 tarih 1991/7 Esas 1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Bileştirme Kararı da kısa karar ile gerekçeli kararın uyumlu olmasını öngörmektedir. Somut olayda gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratılması yukarıda açıklanan ve Anayasa ile teminat altına alınan yargılamanın açıklığı prensibine aykırı olduğu gibi 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 388. maddesine ve 10.04.1992 tarih 1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’na da aykırı olup, davacılardan ..."ın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 03.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi