Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/6808
Karar No: 2012/10155
Karar Tarihi: 03.12.2012

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/6808 Esas 2012/10155 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2012/6808 E.  ,  2012/10155 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KADASTRO



    Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay bozma ilamında özetle "çekişmeli 78 ada 2, 3 ve 5 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili olarak tarafların tutundukları tapu kayıtlarının taşınmazları kapsamadığı belirtilerek parsellerin kim ya da kimler tarafından hangi tarihten beri ne şekilde zilyet edildikleri konusunda taraf tanıklarının dinlenip hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacı tarafından 78 ada 2 parsel hakkında açılan davanın reddine, taşınmazın ..., ..., ... ve ... adlarına elbirliği mülkiyetine tabi olacak şekilde tesciline, davacı tarafından 78 ada 3 ve 5 parseller hakkında açılan davanın kabulüne, tespitin iptaline, davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılardan ..., ..., ..., ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Her ne kadar hüküm davalılardan ..., ..., ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiş ise de hükmün bu davalılar vekiline 29.05.2012 tarihinde tebliğ edildiği, hükmün, yasada öngörülen temyiz süresinin sona ermesinden sonra 14.06.2012 tarihinde temyiz edildiği anlaşılmakla davalılar vekilinin 78 ada 2 ve 5 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz inceleme talebinin REDDİNE,
    2- Diğer davalılardan ..."ın çekişmeli 78 ada 3 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğinde olup, taşınmazın kadastro tespiti 02.08.1978 tarihinde yapılmıştır. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, çekişmeli 78 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 1960 yılından davanın açıldığı 16.04.1981 tarihine kadar geçen süre içerisinde davacı yararına edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki, yapılan değerlendirme dosya kapsamına yasaya uygun bulunmamaktadır. Kadastro hakimi, çekişmeli taşınmaz hakkında tutanak tanzim edildiği tarihteki hukuki durumu dikkate almak suretiyle bir karar vermek zorunda olup, dava tarihini dikkate alması isabetli olmadığı gibi davacı tarafın delil olarak tutunduğu 12.03.1934 tarihli satış senedinin kapsamı belirlenmeden karar verilmesi de doğru olmamıştır. O halde mahkemece doğru sonuca ulaşılabilmesi için çekişmeli taşınmazı ve çevreyi iyi bilen yaşlı ve yansız mahalli bilirkişiler seçilmeli, mahalli bilirkişiler, taraf tanıkları ve uzman fen bilirkişisi ile taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, davacı tarafın tutunduğu 12.3.1934 tarihli satış senedinin kapsamı belirlenmeli, bilinemeyen sınırlar yönünden taraflara yeni tanık bildirme imkanı tanınmalı, uzman fen bilirkişisinden keşfi ve uygulamayı gösterir gerekçeli ve krokili rapor alınmalı, raporunda dayanak satış senedinin sınırlarını göstermesi istenmeli, senet kapsamında kalan taşınmazlar ile bu taşınmazları çevreleyen komşu taşınmazların onaylı kadastro tespit tutanak suretleri ile varsa dayanakları tesisinden itibaren getirtilmeli, tanık ve mahalli bilirkişi beyanları komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, taşınmazın, kimden kime hangi tarihte, hangi gerekçe ile intikal ettiği hangi tarihten beri, kim tarafından ne şekilde kullanıldığı, bu kullanımın ekonomik amaca uygun olup olmadığı hususlarında tanık ve mahalli bilirkişilerden ayrıntılı bilgi alınmalı, karar verilirken kadastro hakiminin görevinin, ihtilafı, kadastro tespit günündeki hukuki duruma göre çözmek olduğu dikkate alınarak tespit günü itibariyle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığının araştırılması gerektiği düşünülmeli, tanık ve mahalli bilirkişi beyanları arasında oluşabilecek çelişkiler giderilmeye çalışılmalı, toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Belirtilen yönler göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 03.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi