Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8057
Karar No: 2020/6667
Karar Tarihi: 17.11.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/8057 Esas 2020/6667 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/8057 E.  ,  2020/6667 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davacılar vekili tarafından duruşmalı, davalı vekili tarafından duruşmasız olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 17/11/2020 tarihinde davalı vekili Av. ... geldi. Davacı taraftan gelen olmadığından açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, dava dışı müteaahhit ... karşı maliki olduğu taşınmaza ilişkin olarak yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve tapu iptali ve tescil davasının takibi için davalı avukat ile anlaştığını, ayrıca taşınmazdaki işgalcilerle anlaşarak satılmasında aracılık edeceğini ve sorunları gidereceğini bildirince kendisine tam satış yetkisini veren vekalet verdiğini, bu aşamada masraflara karşılık 17.000,00 TL ödeme yaptığını ve davalının ruh halinden istifade ile hesap dökümüne ilişkin belge imzalattığını, bu nedenle kendisini azlettiğini ancak ikna ederek yeniden vekalet verdiğini , binaların kimlere kaça satıldığına ilişkin hesap vermediği gibi, vekalet görevini kötüye kullanarak kendisini zarara uğrattığını ileri sürerek; satıldığı halde ödenmeyen dairelerin satış bedeli ile rayiç değerinden düşük satılan dairelerin fark bedeli, fuzuli işgalcilere muvafakat alınmadan ödenen bedel, inşaat işleri için fazladan alınan bedel ve diğer zararları için toplam 667.943,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminatın zararın oluştuğu tarihler itibariyle faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davacıdan 11.11.2003 tarihinde aldığı vekaletle, müteahhidin inşaatı bırakıp gitmesi ile avukatlıktan öte hizmet verilerek inşaat atıklarını temizletip, boyalarını yaptırdığını ve davacı talimatı ile işgalcilerle irtibata geçilerek satın alma ya da satma yoluna gidildiğini, davacının yapılan işler ve ödemelerle ilgili olarak kendisini ibra ettiğini, bu aşamada davacının 10.10.2005 tarihinde kendisini azlettiğini ancak hatasını anlayarak yeniden vekalet verdiğini, satılan dairelerden ödemeleri yaptığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece,bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu; davanın kısmen kabulü ile; 169.976,00 TL.alacağın temerrüt tarihi olan 28.12.2007 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacının manevi tazminat isteminin reddine, karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
    1- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılmasından ve vekilin hesap verme yükümlülüğüne aykırı davranmasından kaynaklanan maddi manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalı, davacının kendisini 04.10.2004 tarihli belge ile ibra ettiğini ve davacının zararına hareket etmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece verilen ilk kararın taraflarca temyizi üzerine Yargıtay 13.Hukuk Dairesi"nin 25/01/2018 tarih 2016/17351 Esas 2018/667 Karar sayılı bozma ilamıyla; 30.03.2015 havale tarihli 3 kişilik heyetten alınan bilirkişi raporununun dosya kapsamına uygun gerekçelerle hazırlandığı ve bu nedenle bu rapora itibarla hüküm kurulduğu açıklandığı halde, davacının zarar kalemlerinden olduğu bildirilen 250.000,00 TL.lik iki adet daire satış bedeline ilişkin neden hüküm kurulmadığı açıklanmadığı gibi, 4.10.2004 tarihli ibraname konusunda da kararın gerekçesinde olumlu ya da olumsuz bir değerlendirme de yapılmadığı gerekçesiyle karar bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir. Bozma ilamına uyulması halinde, bozma doğrultusunda taraflar lehine usuli kazanılmış hak doğar, bu aşamadan sonra bozmanın gereklerinin yerine getirilmesi zorunludur. Mahkemece her ne kadar bozma ilamına uyulmasına karar verildiği açıklanmış ve bu kez gerekçeli kararda 4.10.2014 tarihli belgenin geçerli bir ibraneme olduğu kabul edilmişse de, bu belgenin düzenleme tarihinden sonra davacı adına vekaleten 07.12.2004 tarihinde ... satışı yapılan ve rayiç değeri hükme esas alınan raporda 110.000,00 TL olarak belirlenen 3 nolu daire bedeli ile 05.07.2005 tarihinde ... satışı yapılan ve rayiç değeri 140.000,00 TL olarak kabul edilen 17 nolu daire bedeli yani toplam 250.000,00 TL"lik daire satış bedeline ilişkin hükümde yine olumlu ya da olumsuz bir değerlendirme yapılmamış ve davacının taleplerinin her biri hakkında olumlu ya da olumsuz bir değerlendirme yapılmaksızın hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2- Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın BOZULMASINA, 2.bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi