21. Hukuk Dairesi 2019/1090 E. , 2019/4223 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
Davacı vekili; askerlik borçlanması ve bir kısım bağ-kur hizmetlerini iptal eden ve yaşlılık aylığı talebini reddeden kurum işlemlerinin iptali ile davacının 15/09/2014 tarihi itibari ile yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitini ve ödenmeyen aylıkların faizi ile tahsilini talep etmiştir.
B)Davalı Cevabı: davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
İlk derece mahkemesince; Davacının tahsis talebinin değerlendirilmesi için bağkur sigortalılık süresinin de tespitinin gerektiği, buna göre davacının bağkur sigortalılık süresinin 01.06.1983 - 18.08.1988 arası zorunlu, 01.10.1989 - 31.10.1989 arası zorunlu, 21.12.2013 - 15.09.2014 arası isteğe bağlı, 02.10.2014 - 31.05.2015 arası isteğe bağlı şeklinde gerçekleştiği ve bu sigortalılık nedeniyle kuruma prim borcunun bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bu incelemeler sonucunda; davacının 27.05.2015 tarihli başvurusu ile 506 sayılı yasa kapsamında yaşlılık aylığına hak kazandığının ve davacıya 01.06.2015 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı ödenmesi gerektiğinin tespitine, bu aylıkların her birisinin ödenmesi gereken tarihlerden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine, Davacının askerlik borçlanmasını iptali ve 15.09.2014 günlü yaşlılık aylığı bağlanması yönündeki taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu ; Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kurum tarafından yapılan işlemlerin usul ve yasalar gereği olduğunu, mahkemece bu hususlar gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, davacı tarafından "15/09/2014 tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti" talep edilerek dava açıldığını, davacının davasının usul ve esastan reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın açılmasına müvekkili kurumun sebebiyet vermediğini, müvekkili kurumun her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olduğu göz önüne alınarak kurum aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine de hükmedilmemesi gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
Bölge Adliye Mahkemesince; "Dosya kapsamına göre; sigortalılığına esas bilgi belgeler, vergi ve oda kayıtları ile ikametgahına nazaran davacının geçerli 5510 Sayılı Kanunun 4/1-a ve 4/1-b kapsamındaki sigortalılıkları gözetildiğinde 27/05/2015 tarihli başvurusunu takip eden ay başı olan 01/06/2015 tarihinden itibaren 4/1-a sigortalılığı kapsamında aylığa hak kazandığı ve başvuruyu takip eden ay başı olan 01/06/2015 tarihi itibari ile aylık bağlanması gerektiği, ödenmeyen aylıkların faizi ile birlikte tahsili talebinin yerinde olduğu anlaşılmaktadır" gerekçesiyle davalı ..."nın istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
E)Temyiz:
Davalı vekili: Kurum tarafından yapılan işlemlerin usul ve yasalar gereği olduğunu, mahkemece bu hususlar gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, Kurum aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine de hükmedilmemesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, bağ-kur hizmetlerini iptal eden ve yaşlılık aylığı talebini reddeden kurum işlemlerinin iptali ile davacının 15/09/2014 tarihi itibari ile yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine yöneliktir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olmakla Bölge Adliye Mahkemesince karar hukuka uygun bulunmuştur.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; Davacının 01.04.1989 -30.09.1989 , 01.11.1989-31.12.1990, 01.04.1991-30.10.1993, 01.06.1994-21.12.1995, 06.05.1998-15.06.1998, 01.06.1999-01.10.1999 01.09.2004-01.12.2005 tarihleri arası 2784 gün 4-a çalışmalarının mevcut olduğu, devamla 16.04.1984 - 02.06.2015 tarihleri arasında ... Esnaf Sanatkar Sicil Memurluğunda, 13.06.1983-25.07.1985, 25.05.1987-18.08.1988 arasında ... ilinde, 01.10.1989-31.10.1989 tarihleri arasında ... ilinde vergi kaydının mevcut olduğu, davacının kurum tarafından ilk olarak 13.06.1983-18.08.1988 ve 01.10.1989-31.10.1989 tarihleri arasında bağkurlu kabul edildiği ve bu dönemlere ilişkin çıkarılan 1,239,94 TL prim borcunu 30.09.2014 tarihinde ödediği, 15.09.2014 tarihinde askerlik borçlanması yaptığı kurumca sigortalının askerlik borçlanmasının sehven iptal edildiği ve davacının 01.10.2014 tarihli iade talebine istinaden 14.10.2014 tarihinde sigortalıya iadesinin yapıldığı, daha sonra davacının ... Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Memurluğunda kaydı olması nedeniyle 1479 sayılı kanun gereği 13.06.1983 - 15.08.2005 tarihleri arasında olması gerektiğinden Zorunlu sigortalılık dönemlerini 4-a çalışmlarını dışlayarak 13.06.1983-31.10.1989 , 01.01.1991 - 31.03.1991, 01.11.1993-31.05.1994, 01.07.1994 -06.07.1994, 22.12.1995 - 05.05.1998, 15.05.1998 - 31.05.1999, 02.10.1999- 31.08.2004 tarihleri olarak düzenlediği davacının isteğe bağlı sigortalılık talebi üzerine 21.12.2013-15.09.2014 ve 02.10.2014-31.05.2015 tarihlerinde isteğe bağlı bağkurlu olduğu ve isteğe bağlı prim borçlarını 27.05.2015 tarihinde ödediği, 15.09.2014 tarihli ve 27.05.2015 tarihli tahsis taleplerinin yaşlılık aylığı şartlarını sağlamadığı gerekçesi ile reddedildiği anlaşılmaktadır.
1.4.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesinde zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken 4.5.1979 tarihinde yürürlüğe giren 2229 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesinin öngördüğü meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulu kaldırılmış sadece yasanın temel ilkesi olan kendi ad ve hesabına çalışma koşulu getirilmiş, 20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesi değiştirilecek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 2.8.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür.
6645 sayılı Kanunun 56. maddesi ile 5510 sayılı Kanuna geçici 63. madde eklenmiş olup “Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlarla tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, Kuruma kayıt ve tescilleri yapıldığı hâlde, bu maddenin yayımlandığı ayın sonu itibarıyla 12 ay ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunanların, bu sürelere ilişkin prim borçlarını, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ay başından itibaren üç ay içinde ödememeleri veya ilgili kanunları uyarınca yapılandırmamaları hâlinde, prim ödemesi bulunan sigortalıların daha önce ödedikleri primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla, prim ödemesi bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi itibarıyla sigortalılığı durdurulur.”
Ancak, daha sonra sigortalı ya da hak sahipleri tarafından talep edilmesi hâlinde durdurulan sigortalılık sürelerinin tamamı, talep tarihinde 80 inci maddenin ikinci fıkrasına göre belirlenecek prime esas kazanç tutarı üzerinden borç tutarı hesaplanarak ihya edilir. Hesaplanan borç tutarının tamamını, borcun tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde ödedikleri takdirde, bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. Tebliğ edilen borç tutarının bu süre içinde tamamen ödenmemesi hâlinde bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu madde kapsamında ödenmiş olan tutarlar ilgilinin prim ve prime ilişkin borcunun bulunmaması kaydıyla faizsiz olarak iade edilir. İhya edilerek kazanılan hizmet süreleri borcun ödendiği tarihten itibaren geçerli sayılır. hükmü getirilmiştir.
Uyuşmazlık bağkur sigortalılık süreleri ve yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkindir.
Somut olayda, yukarıdaki yasal mevzuat hükümleri dikkate alınarak Esnaf Sicil kaydı silinmedikçe 507 s. Esnaf ve Sanatkarlar Kanuna göre bölge dışına çıkma sebebiyle Esnaf Sicil kaydının resen silindiği sonucuna varılması hatalıdır. Devamla davacının bağkur süreleri tespitinden sonra 5510 s. Yasanın geçici 63. maddesi dikkate alınarak kısmi ihya yapılamayacağı da değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekmektedir. Mahkemece hükümde bağkur sigortalılık süreleri tespiti yapılmadan yaşlılık aylığına karar verilmiş olmakla hangi tarihlerde 1479 sayılı yasa kapsamında, hangi tarihlerde 506 s. Yasa kapsamında çalışmaları olduğu belirlenmeden ve aylığın hangi kurumdan bağlandığı tespit edilmeden hüküm kurulması isabetsizdir.
Yapılacak iş; 22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. maddesi dikkate alınarak bağkur sigortalılık sürelerini tespit etmek, 5510 s. Yasanın geçici 63. maddesi dikkate alınarak kısmi ihya yapılamayacağını göz önünde bulundurarak yaşlılık aylığı koşullarını tartışmak, davacı aylığa hak kazandığı takdirde bağkur sigortalılık sürelerini ve aylık bağlanan kurumu hükümde belirterek infaza elverişli hüküm kurmaktan ibarettir.
O halde, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Bölge Adliye Mahkemesince eksik inceleme ve araştırma sonucu SGK vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı ORTADAN KALDIRILMASI, ilk derece mahkemesinin kararının bozulması gerekmiştir.
G)Sonuç :
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 12/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.