Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/353
Karar No: 2019/2685
Karar Tarihi: 08.04.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/353 Esas 2019/2685 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/353 E.  ,  2019/2685 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada ... ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 09/09/2015 tarih ve 2014/1654-2015/752 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, şirketin 29.01.2014 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan tüm kararların kanuna, esas sözleşmeye ve afaki iyi niyet kurallarına aykırı olup iptali gerektiğini, genel kurula çağrının usulüne uygun olarak yapılmadığını, müvekkilinin toplantıya TTK’nın 414. maddesindeki usule göre iadeli taahhütlü mektupla davet edilmediğini, toplantıya katılması bu suretle engellenerek pay sahipliğinden kaynaklanan haklarını kullanmasına engel olunduğunu, davaya konu genel kurulda alınan 15 numaralı kararla, şirketin elde ettiği kârın %50’sinin yönetim kurulu üyelerine verilmesinin kararlaştırıldığını, anılan kararın şirketin temel yapısını bozan ve sermayenin korunması ilkesine aykırı olması nedeniyle iptali gerektiğini ileri sürerek davalı şirket genel kurulunca 29.01.2014 tarihinde alınan tüm kararların iptalini istemiştir.
    Davalı vekili, davanın 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, davacının iddiasının aksine genel kurul toplantı tarihi ve gündeminin davacıya usulüne uygun olarak iadeli taahütlü mektupla tebliğ edildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, çağrının usulsüz olmasının davacıya iptal davası açma hakkı vereceği ancak genel kurula çağrının usulsüz olduğu iddiasıyla açılan iptal davaların da kanunda belirtilen 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerektiği, salt çağrı usulsüzlüğünün genel kurulda alınan kararların iptali ve butlanı sonucunu doğurmayacağı, davanın 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı, davacı yanca ileri sürülen hususların butlan ve yokluk sonucunu doğuran hususlardan olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki (2), (3) ve (4) numaralı bentler dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Dava, genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. Mahkemece 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmişse de, genel kurulda alınan kararların yoklukla malul olup olmadığı re’sen araştırılmamıştır. Davalı şirket ana sözleşmesinin davaya konu genel kurulda alınan 11. numaralı kararla değiştirilen “Genel Kurul” başlıklı 11. maddesinde, sermeye artırım kararının ancak şirket pay defterinde yer alan tüm hissedarların %70’inin olumlu oyuyla yapılabileceğinin düzenlendiği görülmektedir.
    Ana sözleşme ortaklar arasında yapılmış bir sözleşme niteliğinde olup, uyulması zorunlu bulunduğundan, ana sözleşmede öngörülen karar nisabını taşımadan alınan kararlar yoklukla sakat kararlardır. Dairemizin yerleşik içtihatlarında da kabul edildiği üzere, ana sözleşmede ağırlaştırılmış bir nisabın öngörüldüğü hallerde ana sözleşmenin ilgili hükmünün değiştirilmesi mümkündür ancak bu değişiklik için de en az ana sözleşme hükmünde öngörülen ağırlaştırılmış nisapta sermayeyi temsil eden çoğunluğun olumlu oyunun aranması gerekmektedir. Başka bir deyişle ana sözleşmenin ağırlaştırılmış nisap öngören hükmü ancak yine o hükümde gösterilen nisaplara uyularak değiştirilebilir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 06.09.2013 tarih, 2013/2111 E. 2013/15128 K., yine 06.12.2013 tarih, 2012/7227 E. 2013/22324 K. sayılı ilamı).
    Somut uyuşmalıkta sermeye artırımı için % 70 nisap öngören ana sözleşme hükmünün değiştirilmesi için de yine aynı nisap aranması gerekirken mahkemece bu husus gözden kaçırılarak % 55 nisapla bu hükmün değiştirilmesine dair kararın yoklukla malul olduğuna hükmedilmemesi doğru görülmemiştir.
    3- Öte yandan, davalı şirketin 5 ortağı bulunduğu ve her bir ortağın aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olarak da görev yaptığı anlaşılmaktadır. 6102 sayılı TTK’nın 436/2. maddesi, “Şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan ... oy haklarını kullanamaz." hükmünü haizdir. Somut olayda, davaya konu genel kurulda yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin alınan 7 ve 8 numaralı kararlarda anılan yasa hükmüne aykırı olarak yönetim kurulu üyelerinin kendileri dışında kalan yönetim kurulu üyelerinin ibrası için oy kullandığı, bu nedenle anılan kararların yoklukla malul olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, bu hususun gözden kaçırılarak anılan kararların yoklukla malul olduğuna hükmedilmemesi doğru görülmemiştir.
    4- Davaya konu genel kurulda alınan 11. numaralı kararla, şirket ana sözleşmesinin “karın tespiti ve dağıtımı” başlıklı 15. maddesinin, genel kurul kararı ile safi karın %50’sine kadar bir bölümünün yönetim kurulu üyelerine dağıtılabilir şeklinde değiştirildiği anlaşılmaktadır.
    6102 sayılı TTK’nın “Butlan” başlığını taşıyan 447. maddesi, “Genel kurulun, özellikle; a) pay sahibinin, genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran, b) Pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran, c) anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan, kararları batıldır." hükmünü haizdir. Yine aynı Yasa’nın 357. maddesiyle, pay sahiplerinin eşit şartlarda eşit işleme tabi tutulacağı düzenleme altına alınmıştır. Sözü edilen karar, şirket ortağının, ortaklıktan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki kâr payı alma hakkını, elde edilen kârın yönetim kurulu üyelerine örtülü olarak dağıtılması suretiyle sınırlandırmaktadır. Ayrıca, bu kararla, şirket bünyesinde aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olarak da görev yapan ortaklıkların elde edilen kârdan daha fazla pay alabilmesinin önü açılmakta, karar bu yönüyle, eşit işlem ilkesine aykırılık oluşturmaktadır. Bu itibarla, mahkemece, anılan kararın örtülü kâr payı dağıtma amacı taşıyan ve eşit işlem ilkesine aykırı olduğu gözetilerek, butlanına karar verilmesi gerekirken bu hususta bir değerlendirme yapılmaması doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2), (3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 08/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi