3. Hukuk Dairesi 2020/3427 E. , 2020/6714 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davaya konu edilen elektrik sayacının binanın ısıtılmasında kullanılan kombiye bağlı olduğunu, bina tarafından ortak kullanıldığını, davalı çalışanlarının yaptıkları kontrollerde sayacın çalışmadığı gerekçesiyle sayacın sökülerek götürüldüğünü, akabinde 14.859,90 TL borcun tahakkuk ettirildiğini, faturanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, emsal faturalar incelendiğinde bir hata olduğunun anlaşılacağını belirterek, borçlu olmadığının tespitini ve faturanın iptalini istemiştir.
Davalı, yapılan denetimde davacı site yönetiminin kullanımında olan sayacın mühürsüz ve kuruma kayıtlı olmadığının belirlendiğini, davacı hakkında 27/04/2004 tarihli tutanak düzenlenerek kaçak elektrik kullanıldığının tespit edildiğini, ancak kaçak kullanım bedelinin davacı tarafından ödenmediğini ileri sürerek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, kaçak kullanım olmadığı esas alınarak, davanın kısmen kabulüne, dava konusu 24/05/2004 son ödeme tarihli faturanın kapsadığı dönem için davacının davalıya 7345,92 TL borçlu olduğu, 7514,00 TL için borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmiş, hükmün taraflarca temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi"nin 29/11/2010 tarihli, 2010/7566 esas ve 2010/15828 karar sayılı ilamı ile, davacı kurum elemanlarınca tanzim edilen 27/04/2004 tarihli tutanak içeriğine göre; sayacın kuruma kayıtlı olmadığının tespit edildiği anlaşılmakla dava dışı Yılmaz Ergüven adlı kişi adına bulunan abonelik kaydındaki sayaç numarası ile tutanağa konu sayaç numarasının aynı olup olmadığı hususları üzerinde durularak, tarafların ve Yargıtay’ın denetimine elverişli bilirkişi raporu temini ile hüküm tesisi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna itibar ile davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyma kararı verilerek, alınan bilirkişi raporları doğrultusunda, davanın kısmen kabulü ile davacının 6.393,09 TL yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dava, kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan menfi tespit talebine ilişkindir. 20/06/1990 tarihli, dava dışı ... adına olan abonelik sözleşmesinde yer alan sayaç numarası ile 27/04/2004 tarihindeki kaçak tespit tutanağındaki sayaç numarasının aynı olmadığı belirlenerek davacının kaçak elektrik kullandığı tespit edilmiştir. Temyize konu uyuşmazlık ise, kaçak tahakkuk bedelinin kaçak tespit tarihi itibariyle uygulanması gereken Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından alınan 21/03/2003 tarihli, 122 sayılı karara uygun hesaplanıp hesaplanmadığına ilişkindir.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından alınan 21/03/2003 tarihli, 122 sayılı kararın 1/c "Tüketim miktarı hesaplama" başlıklı maddesinde; "Kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilenin kullanım yerinde tüketilen elektrik enerjisi miktarı;
1) Tüm müşteriler için öncelikle ihtilafsız dönemlerdeki tüketimi doğru olarak kaydetmiş olan sayaç değerine göre, (Kaçak kullanım tespitinin yapıldığı tarihten geriye dönük olarak yapılan incelemeler sonucunda, tüketim değerlerinin düşmeye başladığı tarih tespit edilebiliyorsa, bu tarihten önceki dönem ihtilafsız dönem olarak kabul edilir.)
2) Doğru tespit edilmiş tüketim değeri yoksa;
a) Meskenler ve müstakil trafolular hariç olmak üzere diğer abone gruplarında, kurulu gücün kullanma faktörü 0.60 olarak ve ortalama aylık çalışma saatlerine göre,
b) Müstakil trafolularda (müşteri veya müşteri olmayan) ölçü noktasına bakılmaksızın, besleme transformatör veya transformatörlerinin toplam kurulu gücünün kullanma faktörü 0.60 olarak kabul edilir ve ortalama aylık çalışma saatine göre,
c) Meskenlerde, bağlantı gücü ve ortalama aylık çalışma saatine göre (buradaki bağlantı gücü, proje varsa projesinde belirtilen gücün 0,60’ı, projesi yok ise, 3 (üç) kW’ın altında olmamak üzere), yöresel özellikler ve benzer yapılar göz önüne alınarak, hesaplanır.
Bu tür hesaplamaların yapılamaması durumunda, tüketilen elektrik enerjisi miktarı aynı yörede bulunan benzer kullanım yerlerinin ortalama tüketimlerine göre hesaplanarak tespit edilir.
Mühür altındaki sayaçlardan geçirilmeksizin ayrı bir hat çekilerek birtakım cihazlar kaçak olarak beslenmiş ise, tüketilen elektrik enerjisi sadece bu hat üzerindeki cihazların kurulu gücü dikkate alınarak tüketim hesaplanır.” şeklinde belirtilmiştir.
Somut olayda, mahkemece 13/02/2017 tarihli rapora itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Alınan raporda, davaya konu sayacın mühürsüz olması nedeniyle Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği"nin 13. maddesi uyarınca kaçak elektrik kullanımı olduğu, 122 sayılı Karar gereğince hesaplama yapılması gerektiği, 11/10/2000 tarihinden sonra fatura düzenlenmediği, bu nedenle esas alınacak sürenin 11/10/2000- 27/04/2004 tarihi arasındaki 1294 gün olduğu, 53469 kwh olan sayaç işareti esas alınarak hesaplama yapıldığı ve sonuç olarak davacının davalı elektrik şirketine 8.466,51 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Ancak, dosya içerisinde bulunan, 20/09/2004 tarihli sayaç değiştirme tutanağında, davaya konu edilen sayacın (esem marka, 391361 seri numaralı) arızalı olduğundan bahisle söküldüğü tespit edilmiştir. Bu durumda, doğru kaydedilmiş sayaç değerinden bahsetmek mümkün değildir. Yapılması gereken, 122 sayılı Karar"ın 1/ c/ 2. bendinde yer alan doğru tespit edilmiş tüketim değerinin olmaması durumunda esas alınacak hesaplama yönteminin uygulanmasıdır.
O halde mahkemece; dosyanın önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak uzman bilirkişi heyetine tevdi ile kaçak tüketim bedelinin Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 122 sayılı EPDK kararının “Tüketim Miktarı Hesaplama” başlıklı 1/c maddesinin 2. bendinde açıklanan yöntemle hesaplanmasını içerir, Yargıtay ve taraf denetimine elverişli rapor alınması ve sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nın 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK" nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/11/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.