22. Hukuk Dairesi 2016/16791 E. , 2019/8951 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 2008 yılı Kasım ayından 10.06.2014 tarihine kadar davalı işyerinde çalıştığını, fazla çalışma ile genel tatil günleri çalışma ücretlerinin ödenmemesi, yıllık izin haklarının kullandırılmaması nedeniyle iş akdini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Mahkeme kararında yazılacak hususlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Maddeye göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.Öte yandan, kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararın hüküm fıkralarının, açık, anlaşılır, çelişkisiz ve uygulanabilir olması gerekmekle birlikte, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi sebeplere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak, kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi sebeple haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtayın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi sebeple o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.Kısa karar ile gerekçeli karar çelişkisi, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 10.04.1992 tarihli ve 1991/7 esas, 1992/4 karar sayılı ilamı gereğince bozma sebebidir.Somut uyuşmazlıkta, kısa kararın,
2. fıkrasında “18.371,62- TL (Brüt)” fazla mesai ücretine, 3. fıkrasında “618,50-TL (Brüt)” ulusal bayram ve genel tatil ücretine hükmedildiği halde, gerekçeli kararın,
2. fıkrasında “13.122,58- TL (Brüt)” fazla mesai ücretine, 3. fıkrasında “441,78-TL (Brüt)” ulusal bayram ve genel tatil ücretine hükmedilmesi açık bir çelişki oluşturmaktadır. Yukarıda açıklanan ilke ve esaslara uyulmadan, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılarak karar verilmesi bozma sebebidir.Ayrıca Mahkemece gerekçeli kararda hükme esas alındığı belirtilen bilirkişi raporundaki kıdem tazminatı miktarının gerekçe belirtilmeden farklı miktarda hüküm altına alındığı da görülmektedir. Bu durum da gerekçe ile hüküm arasında çelişki meydana getirmekte olup, mahkemece gerekçe belirtilmeden hükme esas alınan bilirkişi raporundan farklı miktara hükmedilmesi de hatalıdır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 17.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.