1. Ceza Dairesi 2017/3634 E. , 2019/4887 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs
HÜKÜM : ..."yi öldürmeye teşebbüs suçundan TCK"nin 37/1, 81/1, 35/1-2, 53/1-2-3, 63. maddeleri uyarınca 12 yıl hapis cezası.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...’ın mağdur ...’a karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçunun subutu kabul oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin edilmiş, cezayı azaltıcı bir sebebin bulunmadığı takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, bozma üzerine verilen hükümde bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık müdafiinin duruşma ve dilekçelerinde subuta, eksik incelemeye, iştirak iradesinin bulunmadığına, TCK madde 25, 27 ve 29. madde hükümlerinin uygulanması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak ONANMASINA, hükmolunan cezanın miktarı ve temyiz incelemesi dışında tutuklulukta geçen süre göz önüne alınarak sanık müdafiinin tahliye talebinin reddine, sayın Üye ...’nın sanığın beraat etmesi gerektiğine yönelen karşı oyu ile 12/11/2019 gününde oy çokluğu ile karar verildi
KARŞI OY:
Ağrı Ağır Ceza Mahkemesinin 03/12/2013 gün ve 2013/121 esas 2013/240 kararı ile sanık ... hakkında ..."yi öldürmeye teşebbüs suçunu işlediği sabit olmaması nedeniyle CMUK"un 223/2-e maddeleri gereğince verilen beraatine dair hüküm Dairemizin 01/03/2016 tarih ve 2015/2935 esas 2016/887 sayılı kararı ile sanık ..."ın kardeşi sanık Sayim ile birlikte fikir ve eylem birliği içinde fiil üzerinde ortak hakimiyet kurarak katılan ..."ın yaralanmasına neden oldukları gözetilmeden TCK"nin 37, 81, 35. maddeleri uyarınca cezalandırılması yerine beraat kararı verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verilmiş ise de;
Mahkemenin gerekçesinde de belirtildiği şekilde mağdur ... 19.04.2010 tarih saat 23:30 sıralarında hastahanede alınan (20.04.2010 tarih saat 00:30) polisteki ifadesinde “daha önce aralarında tartışma olan adliyeye intikal etmemiş olaydan husumetli ..."nun uzlaşma amacıyla parka gittiğinde beni sağ bilek kısmından bıçakla yaraladı, koluma bakayım derken vucudumun çeşitli yerlerinden daha beni bıçakladı. Ben yerde iken abim olan ..."yi de kalabalığın içinde gördüm ancak olay yerine ne zaman ve ne şekilde geldiğini bilmiyorum... Ben bıçaklandıktan sonra vücudumda ayakta duracak güç kalmadı, yere düştüm. Bu sırada abim ..."yi 1.75-1.80 boylarında esmer, kirli sakallı, 26-27 yaşlarında, siyah montlu, mavi kot pantolonlu görsem tanıyabileceğim bir şahıs, abimin göbeğine doğru bıçakla vurdu” diye beyanda bulunmuş bilaharede 25.04.2010 tarihindeki teşhis zaptı ile bu şahsın ... olduğunu teşhis etmiştir.
Olayın tarafsız görgü tanığı tanık ... ise 26.04.2010 tarihte alınan beyanında özetle “Nadir Ağa parkının yakınındaki ... Camiinin oraya geldiğimde önceden tanıdığı ..., ... ve bu şahıslara akraba olduğunu bildiği bir şahsın sonradan isminin ... olduğunu öğrendiği şahısla kavga ettiklerini bu sırada yine önceden tanıdığı ..."nin koşarak yanlarına doğru gittiğini gördüğü, Taner"in kavgaya doğru koşarak gittiğini görünce kendisinin de ayırmak için gittiğini Taner gider gitmez de ..."nun bıçakla Taner"in karın kısmına bıçağı vurduğunu, Taner bıçaklanınca yere düştüğünü daha sonra dizüstü kalktığını ancak daha sonra sırtüstü yere yattığını, ben yanlarına gidinceye kadar Sayim Sabuncu, ... ve eşgalini verdiği şahsın yaya olarak oradan kaçtıklarını” beyan etmiş olup daha sonra 26.04.2010 tarihli teşhis tutanağı ile şahısları teşhis etmiştir.
Yine tanık ... da gizli tanıklık yaptığı 26.04.2010 tarihli beyanında;
“Parkın yanında bulunan Emrah Bey Camiinin kapısının önünde olduğunu, parkın içerisindeki Sayim, Erdal ve sonradan teşhis ettiği ..."yu ... sıkıştırmış vurduklarını ancak ne ile vurduğunu görmediğini ismini söylediği
şahısların Serkan"a vururlarken olaya nereden geldiğini anlamadığı ön kapıdan ..."nin geldiğini elinde sopa olduğunu, kavganın olduğu yere koştuğunu, ..."ya sopa ile vurduğunu daha sonra ..."nun elinde bıçak olduğunu, Taner..."a vururken ..."nun elindeki bıçağı ..."ye sapladığını bunun üzerine Taner"in yere düştüğünü, Sayim, Erdal ve Barış"ın olay yerinden kaçtıklarını, Barış ve ..."in ..."ın Taner"e vurduğu sırada uzakta olduklarını Taner yere düştükten sonra bir defa yerinden kalkıp tekrar sırtüstü yere düştüğünü, eliyle karnını tuttuğunu Taner yerde yatarken başında Serkan"ın olduğunu, Sayim, Erdal ve Barış"ın kaçmış olduklarını Evren Sabuncu"un da olay yerinde olduğunu yalnız onun olayı ayırmaya çalıştığını gördüğünü, bıçağında büyük bir ekmek bıçağı olarak gördüğünü” beyan etmişlerdir.
Gerek mağdur ..."ın olayın hemen akabinde alınan beyanından kendisini bıçakla yaralayanın Sayim Sabuncu, abisi Taner"i bıçakla öldürenin ... olduğu, tarafsız görgü tanıkları ... ve gizli tanık ..."nın açık ve net beyanlarından anlaşılmış olup, mağdur ... olay yerine kendisini daha önce tanık ..."ın mesaj atmasına rağmen uzlaşmak amacıyla gittiğini, abisi
Taner"e telefonla giderken bilgi vermesi üzerine, aralarında tartışma devam ederken ..."in sopayla (..."nın beyanına göre) ..."ya saldırması üzerine..."ın da Taner"i bıçakladığı ve bu şekilde aniden gelişen olayda, sanık ..."ın Serkan"a yönelik herhangi bir eylemi olmadığı halde beraatine karar verilmesi gerekirken;
Erdal"ın kardeşi Sayim"le birlikte Serkan"ı bir süre kovalayarak fikir ve eylem birliği içinde fiil üzerinde ortak hakimiyet kurarak Serkan"ın yaralanmasına neden oldukları gözetilmeden TCK"nin 37, 81, 35. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına ilişkin çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
12/11/2019 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı ..."ın huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Avukat ..."nın yokluğunda 14/11/2019 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.