9. Hukuk Dairesi 2010/51140 E. , 2013/8063 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, izin ücreti ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesini görev yerinin değiştirilmesini kabul etmeyerek, fazla çalışma , genel tatil ve hafta tatili ücretlerinin ödenmediği için feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile ücret, fazla çalışma, genel tatil, hafta tatili, yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının başka yerde çalışması önerildiğinde istifa ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının çalışma şartlarında yapılan ağır ve kabul edilemeyecek şekildeki değişiklikler ve fazla çalışma ücretlerinin ödenmeyişi sebebi ile iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının ücret alacağının ödenip ödenmediği ve hükmedilen vekalet ücretinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Somut olayda, davalı davacıya son aya ait ücret alacağını banka kanalıyla ödediğini ileri sürmüş, bunu kanıtlamak için tarihsiz bir ödeme belgesi ile 06.12.2008 tarihli banka dekontunu ibraz etmiştir. Davalının ödeme defi araştırılarak davacının ücret alacağı olup olmadığı kesin olarak tespit edildikten sonra karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
3. Dairemizin önceki kararlarında; fazla çalışma ,hafta tatili ve genel tatil ücretlerinden yapılan indirim, kabul edilen fazla çalışma süresinden indirim olmakla, davalı tarafın kendisini avukatla temsil ettirmesi durumunda reddedilen kısım için davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği kabul edilmekteydi (Yargıtay 9.HD. 11.02.2010 gün 2008/17722 E, 2010/3192 K.). Ancak, işçinin davasını açtığı veya ıslah yoluyla dava konusunu arttırdığı aşamada, mahkemece ne miktarda indirim yapılacağı işçi tarafından
bilenemeyeceğinden, Dairemizce maktu ve nispi vekâlet ücretlerinin yüksek oluşu da dikkate alınarak konunun yeniden ve etraflıca değerlendirilmesine gidilmiş, bu tür indirimden kaynaklanan ret sebebiyle davalı yararına avukatlık ücretine karar verilmesinin adaletsizliğe yol açtığı sonucuna varılmıştır. Özellikle seri davalarda indirim sebebiyle kısmen reddine karar verilen az bir miktar için dahi her bir dosyada zaman zaman işçinin alacak miktarını da aşan maktu avukatlık ücretleri ödetilmesi durumu ortaya çıkmaktadır. Yine daha önceki kararlarımızda, yukarıda değinildiği üzere fazla çalışma alacağından yapılan indirim sebebiyle ret vekâlet ücretine hükmedilmekle birlikte, Borçlar Kanununun 161/son, 325/son, 43 ve 44 üncü maddelerine göre, yine 5953 sayılı Yasada öngörülen yüzde beş fazla ödemelerden yapılan indirim sebebiyle reddine karar verilen miktar için avukatlık ücretine hükmedilmemekteydi. Bu durum uygulamada hakkaniyete aykırı sonuçlara neden olduğundan ve konuyla ilgili olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde de herhangi bir kurala yer verilmediğinden, Dairemizce eski görüşümüzden dönülmüş ve fazla çalışma, genel tatil ve hafta tatili alacağından yapılan indirim nedeniyle reddine karar verilen miktar bakımından, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği kabul edilmiştir.
Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda davalı lehine hükmedilecek vekalet ücretinin belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de isabetsizdir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 07.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.