Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/6619
Karar No: 2018/250

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/6619 Esas 2018/250 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı vekili, el birliği mülkiyeti tapu kaydına göre kayıtlı taşınmazın, 2009 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında tespit edilmemesi nedeniyle tespit dışı bırakıldığı iddiasıyla tespit dışı bırakılan bölümün vekil edeni adına tesciline karar verilmesi istemiyle Orman Yönetimine dava açmıştır. Davalı Orman Yönetimi davanın reddini istemiştir. Mahkeme, dava konusu edilen bölümün 1967 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı, 3402 sayılı Kanunun 22/5 maddesi uyarınca tapu kütüğüne aktarılması amacıyla ada ve parsel numarası verildiği, 3402 sayılı Kanunun 12/3 maddesi uyarınca da 10 yıllık hak düşürücü süre içinde davacının dava açma hakkının bulunduğu, 6831 sayılı Kanunun 11/1 maddesinde düzenlenen hak düşücü sürenin ise dolduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar vermiştir. Kanun maddeleri: 3402 sayılı Kanunun 22/5 maddesi, 3402 sayılı Kanunun 12/3 maddesi, 6831 sayılı Kanunun 11/1 maddesi.
20. Hukuk Dairesi         2017/6619 E.  ,  2018/250 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili 13.03.2012 hâkim havale tarihli dava dilekçesi ile; el birliği mülkiyetine göre tapu siciline kayıtlı Hisarönü köyü 11.470,36 m² yüzölçümlü 184 ada 1 parsel sayılı ve 641,27 m² yüzölçümlü 184 ada 3 parsel sayılı taşınmazlarla birlikte vekil edenin zilyetliği altında bulunan bir bölüm taşınmazın, 2009 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında 466 ve 467 orman sınır noktalarının tam olarak tespit edilmemesi nedeniyle tespit dışı bırakıldığı iddiasıyla, tespit dışı bırakılan bölümün vekil edeni adına tesciline karar verilmesi istemiyle Orman Yönetimine husumet yönelterek dava açmıştır.
    Davalı Orman Yönetimi vekili, davanın reddini istemiştir.
    Yargılama sırasında ...Köyü Tüzel Kişiliğine husumet yaygınlaştırılmış, Hazine vekili davanın reddini talep etmiş, köy tüzel kişiliği temsilcisi dava ve duruşmalara katılmamıştır.
    Mahkemece, dava konusu edilen bölümün 1967 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı, 3402 sayılı Kanunun 22/5 maddesi uyarınca tapu kütüğüne aktarılması amacıyla ada ve parsel numarası verildiği, 3402 sayılı Kanunun 12/3 maddesi uyarınca da 10 yıllık hak düşürücü süre içinde davacının dava açma hakkının bulunduğu, 6831 sayılı Kanunun11/1 maddesinde düzenlenen hak düşücü sürenin ise dolduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1967 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra dava tarihinde kesinleşen, aplikasyon ve 1744 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması ve 1988 ilâ 1990 yıllarında yapılıp 08.07.1991 tarihinde ilân edilerek 08/01/1992 tarihinde kesinleşen aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 2896 ve 3302 sayılı Kanunlar ile değişik 2/B uygulaması vardır.
    İncelenen dosya kapsamına göre,çekişmeli taşınmazın yörede 1967 yılında yapılıp kesinleşen tahdit içinde iken 3402 sayılı Kanunun 22/son maddesi gereğince aktarma yoluyla 05/02/1987 tarihinde tapuya tescil edilen ve ifrazen oluşan 213 nolu parsel içinde kaldığı, bu taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlenmediğinden 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanması mümkünde değilse de, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın kesinleşen tahdit içinde kalan ve öncesi orman sayılan yerlerden olup zilyetlikle kazanılamayacağı belirlendiğine göre, sonuç olarak doğru olduğu anlaşılan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 18/01/2018 günüde oy birliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi