Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3721
Karar No: 2020/6804
Karar Tarihi: 19.11.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/3721 Esas 2020/6804 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/3721 E.  ,  2020/6804 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kabulü ile birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, emlak komisyonculuğu yaptığını, davalı şirket ile 26.06.2006 tarihli Emlak Görme Belgesi imzalandığını, sözleşmeye konu edilen taşınmazın kiralama hizmetinin verilmesine rağmen, davalı şirketin hizmet bedelini ödemediğini, hizmet bedelinin tahsili için başlattıkları icra takibine davalının haksız itirazı sonucunda, İstanbul 40. Asliye Ticaret Mahkemesinde itirazın iptali davası açtıklarını, lehlerine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, eldeki asıl ve birleşen davalara konu takip dosyalarında ise sözleşme ile belirlenen cezai şart alacağı için asıl ve birleşen davalara konu olarak iki ayrı kısmi takip başlattıklarını belirterek, davalının bu takiplere yaptığı haksız itirazının iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, hem hizmet bedelinin hem cezai şartın istenemeyeceğini, sözleşmede terditli bir durum olduğunu savunmuş ve zamanaşımı defini ileri sürerek davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, asıl ve birleşen davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin, 2014/7486 Esas, 2015/1137 Karar sayılı ve 23.01.2015 tarihli kararı ile; bir davada usul yönünden red sebepleri mevcut ise, bu husus davanın esasının incelenmesine engel teşkil edeceğinden, işin esası incelenmeksizin davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, davanın bu şekilde hem usulden hem de esastan reddine karar verilmiş olması gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece; bozma kararına uyulmuş ve davacının asıl davasının kabulü ile davalının İstanbul 23. İcra Müdürlüğünün 2012/20076 E. Sayılı dosyasındaki itirazının iptaline, 61.552 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanarak takibin devamına, kabul edilen miktarın %20 sine tekabül eden 12.310,40 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen İstanbul 49. ATM nin 2012/257 esas sayılı dosyası bakımından davacının davasının kısmen kabulü ile, davalının İstanbul 30 İcra Müdürlüğünün 2012/14067 E. Sayılı dosyasındaki itirazının 2.982,32 TL asıl alacak, 20,13 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.002,45 TL bakımından itirazının iptaline, takibin kabul edilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen 3.002,45 TL nin %20 sine tekabül eden 600,49 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Kural olarak davanın açılmasıyla birlikte zamanaşımı kesilir ve kesilen zamanaşımı, kesilme tarihinden başlayarak yeniden işler. Dava ile kesilmiş zamanaşımı, davanın devamı süresinde taraflardan birinin yargılamaya ilişkin her bir işleminden ve hakimin her emir ve hükmünden itibaren yeniden işlemeye başlar. Sözleşmeden doğan alacaklarda, zamanaşımı, alacağın muaccel olduğu tarihten başlar. (TBK. m. 149 (818.BK.128). Borcun muaccel olması, ifa zamanının gelmiş olmasını ifade eder. Borcun ifası henüz istenemiyorsa muaccel bir borçtan da söz edilemez.
    Sözleşmeden doğan alacaklarda, zamanaşımı, alacağın muaccel olduğu tarihten başlar. (TBK. m. 149(818.BK.128). Borcun muaccel olması, ifa zamanının gelmiş olmasını ifade eder. Borcun ifası henüz istenemiyorsa muaccel bir borçtan da söz edilemez.
    Uygulamada, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması, dava açma tekniği bakımından, tümü ihlal ya da inkâr olunan hakkın ancak bir bölümünün dava edilmesi, diğer bölümüne ait dava ve talep hakkının bazı nedenlerle geleceğe bırakılması anlamına gelir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ilkeye göre, kısmi davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olması, saklı tutulan kesim için zamanaşımını kesmez, zamanaşımı, alacağın yalnız kısmi dava konusu yapılan miktar için kesilir.
    818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 126/4 maddesi uyarınca telallık alacakları beş yıllık zamanaşımına tabidir. 01.06.2012 tarihinden sonra yürürlüğe giren 6098 Sayılı TBK.’nun 147. maddesi ise bu alacakların yine beş yıllık zamanaşımına tabi olacağını belirtmiştir.
    Somut uyuşmazlıkta dava konusu tellallık alacağına eklenen cezai şart alacağına karşı ayrı ayrı ve kısmi şekilde başlatılan takipler için açılan asıl ve birleşen davalara konu itirazın iptali davasına karşı davalı taraf cevap dilekçesini ıslah ederek zamanaşımı def’inde bulunmuş olup mahkemece, “Taraflar arasındaki tellallık sözleşmesindeki davalının asıl edimi olan komisyon ücretine ilişkin kabul kararı ile davacının asıl talebi yönünden uyuşmazlık ilama bağlı bir alacak haline gelmiştir. Bu durumda takip ve dava tarihi itibariyle uygulanması gereken TBK. 156/2.maddesi gereği, bu borç bir mahkeme kararına bağlandığından yeni zamanaşımı süresi 10 yıl olup, somut uyuşmazlıkta 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından, davacının asıl alacağa bağlı feri nitelikteki davamıza konu iki adet takibe ilişkin ceza koşulu alacağı zamanaşımına uğramamıştır.” gerekçesiyle, yukarıdaki açıklamalara aykırı şekilde, zamanaşımı sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/11/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi