16. Hukuk Dairesi 2019/5112 E. , 2020/3293 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 246 ada 16 parsel sayılı 12.126,07 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... ve paydaşları adına; 254 ada 21 ve 262 ada 8 parsel sayılı sırasıyla 9.188,91 metrekare ve 3.127,12 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, irsen intikal, taksim, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına ve 254 ada 22 parsel sayılı 3.745,98 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, irsen intikal, taksim, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak, davacı ..., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 246 ada 16 parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak; davacı Hazine ise, 246 ada 16 parsel sayılı taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilmek suretiyle yapılan yargılama sonunda davacılar ... ve arkadaşlarının çekişmeli 246 ada 16 parsel sayılı taşınmaza yönelik taleplerinin reddine, 254 ada 21, 22 ve 262 ada 8 parsel sayılı taşınmazlara yönelik taleplerinin kabulüne; davacı Hazine"nin davasının kısmen kabulüne; davacı ..."ın davasının kabulüne ve çekişmeli 254 ada 21, 22 ve 262 ada 8 parsel sayılı taşınmazın ayrı ayrı eşit paylarla davacı ..., ... ve ... adına, 246 ada 16 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi tarafından hazırlanan 17.06.2014 tarihli rapor ve eki harita (A) harfi ile gösterilen 2.119,23 metrekare yüzölçümündeki bölümün ham toprak vasfıyla Hazine adına, aynı harita ve raporda (B) harfi ile gösterilen 10.006,84 metrekare yüzölçümündeki bölümün ... adına, tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili, davalı ... vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Temyiz konusu 246 ada 16 parsel sayılı taşınmazın (B) bölümüne ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece, temyiz konusu 246 ada 16 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen bölümü üzerinde davacı ...’ın Kadastro Kanunu 14. maddesi kapsamında malik sıfatıyla zilyet olduğu gerekçesiyle bu bölüm yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmazın doğu hududu orman vasfıyla Hazine adına kayıtlı 376 ada 1 nolu parsel ile çevrili olduğu halde, çekişmeli taşınmaz bölümünün orman sayılan yerlerden olup olmadığı ya da orman boşluğu olup olmadığı hususlarında araştırma yapılmamış, bir taşınmazın niteliği ile kullanım şeklini ve süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olmasına rağmen, hava fotograflarından yararlanılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, temyize konu taşınmazın bulunduğu bölgede orman kadastrosu yapılmış ise buna ilişkin tüm tutanaklar ile haritası, temin edilebilen en eski tarihli stereoskopik hava fotoğrafları, eski tarihli memleket haritası ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip dosya tamamlandıktan sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile ziraat mühendisi bilirkişisi, orman mühendisi bilirkişisi, fen bilirkişisi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisinin katılımıyla yapılacak keşifte; usulünce orman ve zilyetlik araştırması yapılmalı, bu kapsamda, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin orman olup olmadığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, yargılama boyunca dinlenen bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde, gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı; taşınmazın fiziksel özellikleri ve orman ile arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarındaki Mahkeme hakiminin gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalı; ziraat mühendisi ile orman mühendisinden oluşan bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmazın tarımsal niteliğini bildiren, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi içeren, toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden orman parselinden ne şekilde ayrıldığını, arada ayırıcı nitelikte bir unsur bulunup bulunmadığını, orman veya orman sayılan yerlerden ya da orman içi boşluk veya orman parselinin devamı niteliğinde olup olmadığını açıklayan, memleket haritası ve hava fotoğrafları incelemesine dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; hava fotoğraflarının jeodezi ve fotogrametri uzmanı tarafından incelenmesi suretiyle taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığının, zilyetliğine ne zaman başlanıldığının ve orman görünümünde olup olmadığının belirlenmesine çalışılmalı; teknik bilirkişiye keşfi takibe imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece açıklanan hususlar göz önüne alınmaksızın eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle, temyize konu 246 ada 16 parsel sayılı taşınmazın (B) bölümüne ilişkin hükmün BOZULMASINA,
2- Temyiz konusu 254 ada 21, 22 ve 262 ada 8 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece, kök muris ...’ün terekesinin rızaen ve bütün mirasçıların katılımı ile paylaşıldığı, her bir mirasçının uzun süredir zilyet olduğu taşınmazın o mirasçı adına tespit edilmesi gerektiği ve çekişmeli 254 ada 21, 22 ve 262 ada 8 parsel sayılı taşınmazlara davacılar ..., ... ve ..."nin uzun süredir zilyet oldukları gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına ve yasal düzenlemelere uygun düşmemektedir. Dava konusu 262 ada 8 ve 254 ada 21 parsel sayılı taşınmazlar ... adına (kök muris ...’ün torunu), 254 ada 22 parsel sayılı taşınmaz ise ... kızı ... (kök muris ... torunu ...’ın kızı) adına tespit edilmiştir. Davacılar, çekişmeli taşınmazların kök murislerinden intikal ettiğini ve zilyetliklerinde bulunduğunu ileri sürerek taşınmazların kendi adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Dosya kapsamında bulunan kök muris ...’ün veraset ilamına göre, davacıların annesi ..."ın hayatta olduğu anlaşılmakta olup, davacılar tarafından, çekişmeli taşınmazların hayatta olan annelerinden kendilerine hibe ya da satın alma yoluyla kaldığı iddia ve ispat edilemediğinden, eldeki davada, davacıların aktif dava ehliyetleri bulunmamaktadır. Aktif dava ehliyetinin mevcudiyeti dava şartı olup, Mahkemece, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı ... vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile dava konusu 254 ada 21, 22 ve 262 ada 8 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.