11. Hukuk Dairesi 2018/738 E. , 2019/2738 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 03/07/2017 tarih ve 2016/187 E. - 2017/247 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesince verilen 29/11/2017 tarih ve 2017/1023-2017/1091 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı kurum vekili ve davalı şirket vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin 2014/72605 sayılı 18, 25 ve 35. sınıfları kapsayan "ASTRAL POLO+Şekil" ibareli marka başvurusunun, davalı şirketin 143111, 181768, 143110, 143107, 2014 35085, 2014 102601, 2014/102602, 124664, 143105, 2003 13684,12007 60909 sayılı ve "POLO RALPH LAUREN", "POLO JEANS CO.", "POLO BY RALPH LAUREN", "POLO BY RALPH LAUREN", "Şekil", "POLO RALPH LAUREN", "POLO", "Şekil", "Şekil", "POLO SPORT RALPH LAUREN+Şekil", "POLO RALPH LAUREN" ibareli markalara dayanarak yaptığı itirazı sonucunda, YİDK"nın 2016-M-2072 sayılı kararı ile reddedildiğini, taraf markaları arasında 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında karıştırılma ihtimali veya benzerlik bulunmadığını, “POLO” ibareli bir çok marka tescilinin bulunduğunu ileri sürerek YİDK"nın 2016-M-2072 sayılı kararının iptalini, müvekkilinin 2014/72605 numaralı "ASTRAL POLO+Şekil" ibareli markasının tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalı kurum vekili; markaların benzer olduğunu ve karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu, benzerliğin davacı tarafından da kabul edildiğini, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili; müvekkilinin markasının tanınmış olduğunu, POLO ibaresinin müvekkilinin unvanının çekirdek unsuru olması nedeniyle 556 sayılı KHK."nın 8/5 maddesi anlamında da bu ibare üzerinde hak sahibi bulunduğunu, markaların karıştırılma ihtimali yaratacak düzeyde benzer olduğunu, şekil unsurunun da benzer olduğunu, davacını kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının "ASTRAL POLO+Şekil" ibareli başvuru markası ile davalının "POLO" ibareli markaları arasında, görsel ve işitsel olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede benzerliğin bulunduğu, davalı şirketin itirazında dayandığı çok sayıda at üzerinde polo oyuncusu görselini taşıyan şekil dikkate alındığında, davalının marka başvurusunun bu görseldeki markalara yaklaştığı izleniminin doğduğu, taraf markaları arasında 556 sayılı KHK 8/1-b maddesi anlamında karıştırılma ihtimalinin oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; taraf markalarındaki şekil unsurlardaki farklılıkların tescil edilmek istenen emtianın tüketicileri nezdinde markaları birbirinden ayırt etmeye yeterli olacağı, somut uyuşmazlıkta da davacıya ait markada, iki adet at ve iki adet insan figürü yer almakta iken, davalı şirkete ait itiraza mesnet markalarda, tek at ve tek insan figürünün olduğu, davacının marka başvurusunu oluşturan şekil unsuru, farklı çizgiler, birlikte mücadele eden at üzerindeki iki polo oyuncusu ve bunların yönleri itibariyle farklı bir kompozisyon görünümünde iken davalı şirketin itiraza mesnet markaları siyah beyaz ve tek boyutlu bir şekil figüründe olduğu, davalı şirketin sadece kelime unsurundan ibaret markalarının veya "at üzerinde polo oynayan insan figürleri" içeren markalarında yer alan bu figür dışındaki kelime unsurlarının, davacının marka tescil başvurusundaki "Şekil" asıl unsuru ve hatta "ASTRAL" ibaresi karşısında iltibasa neden olmayacağı, bütün olarak yapılan incelemede taraf markalarının genel görünüş açısından 556 sayılı KHK."nın 8/1-b maddesi anlamında benzer olmadığı, davalı TPMK YİDK kararının iptali istemine ilişkin olan davada, sadece davalı şirketin itirazında dayandığı markaların değerlendirme konusu yapılabileceği, davalının itirazında dayanmadığı ve davacı başvurusu ile benzer nitelikte başka markalarının dikkate alınamayacağı, 556 sayılı KHK kapsamında mahkemelere tescil isteminin kabulü ya da reddi yönünde tanınmış bir yetki bulunmadığı, tescil işleminin idari nitelikte bir işlem olduğu, ayrı bir dava olarak değerlendirilemeyeceği, tescil işleminin reddi halinde davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceği, tescil talebinin vakitsiz bir istem olduğu, iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olduğundan bilirkişi incelemesinin yapılmadığı, bu haliyle davacının TPMK YİDK kararının iptaline yönelik davasının kabulüne, tescil istemine ilişkin davasının ise vakitsiz olduğundan reddine karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı davacı vekilinin istinaf başvurusunun gerekçesiyle kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, TPMK YİDK kararının iptaline yönelik davanın kabulü ile YİDK"nın 2016-M-2072 sayılı kararının iptaline, tescil talebinin reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı kurum vekili ve davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava marka başvurusunun nispi nedenle reddine dair davalı TPMK YİDK kararının iptali istemine ilişkindir. Dava konusu başvuru ile redde mesnet davalı adına tescilli olan markayı oluşturan işaretler "at üzerinde polo oynayan adam" figüründen oluşan şekil markasıdır. Dairemiz yerleşik kararlarında da ifade edildiği üzere 556 sayılı KHK 8/1-b bendi uyarınca yapılan değerlendirmede markaların bütün unsurları göz önüne alınmak suretiyle markayı oluşturan işaretlerin üzerinde kullanılacağı mal ve hizmetlerin ortalama tüketicileri nezdinde bıraktıkları genel izlenim dikkate alınarak belirlenmesi gerekir. Karıştırma ihtimali değerlendirmesi yapılırken tüketicilerin her iki markayı yan yana koyarak değerlendirme yapmaları beklenmemeli, önceki markayı bir şekilde görmüş, kullanmış, tecrübe etmiş olan tüketicilerin, o markanın baskın unsurunun zihinlerinde bıraktıkları genel izlenimin etkisiyle sonraki markayı gördüklerinde her iki markanın aynı ticari işletme veya aralarında ticari, ekonomik veya idari işletmesel bağ bulunan farklı işletmeler tarafından sunulan mal veya hizmetler olduğunu düşünme ihtimallerinin bulunup bulunmadığı değerlendirilmelidir. Somut uyuşmazlıkta, yukardaki ilkeler doğrultusunda her iki markanın da ortalama tüketicileri zihninde baskın olarak "at üzerinde polo oynayan insan figürü"nün bırakacağı izlenimi göz önüne alındığında, söz konusu genel izlenim itibariyle işaretler arasında 556 sayılı KHK 8/1-b bendi anlamında karıştırılma tehlikesinin oluşacağının kabulü gerektiği halde Bölge Adliye Mahkemesince yazılı gerekçeyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek İlk Derece Mahkemesinin kararının 6100 sayılı HMK 353/1-b-2 uyarınca kaldırılıp TPMK YİDK kararının iptaline karar verilmesi doğru olmamış, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı kurum vekilinin ve davalı şirket vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 08/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.