MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile aralarında 2013 yılında Rekabetçi Sektörlerin Geliştirilmesi Mali Destek Programı kapsamında hibe desteği sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşmeyle taahhüt ettiği nar suyu işletme tesisini öngörülen süreler içinde kuramadığını, bu nedenle sözleşmenin feshedildiğini, proje kapsamında ödenen 97.465 TL ve bunun işlemiş faizi olan 14.035 TL olmak üzere toplam 111.500 TL"nin davalıdan tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek davalının icra takibine vaki itirazının iptaline alacağın en az %20 si kadar icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, sözleşmeden dönme nedeniyle sözleşme gereği ödenen paranın iadesi amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkin olup, davacı, 05/03/2015 tarihli takip talebiyle 97.465 TL asıl alacak, 14.035 TL ön ödemenin bloke tarihinden takip tarihine kadar işlemiş yasal faiz olmak üzere toplam 111.500 TL"nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, kararın gerekçesinde davalının, davacı tarafın sözleşmenin feshine ve yapılan hibe ödemesinin geri alınmasına yönelik kararının kendisine tebliğ edildiği 27/01/2015 tarihinde temerrüde düştüğü bu nedenle davacının faiz talebinin yerinde olduğu belirtilmişse de, mahkemece kabul edilen temerrüt tarihi ile ödeme emrinde belirtilen işlemiş faizin başlangıç tarihinin uyuşup uyuşmadığı denetlenmemiş ödeme emrindeki işlemiş faiz hesabının doğruluğu incelenmemiştir.
Mahkemece, ödeme emrindeki faizin başlangıç tarihi ile hesabı konusunda bir inceleme yapılmaksızın davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olup kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: 1.bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz taleplerinin reddine, 2.bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.