1. Ceza Dairesi 2017/3654 E. , 2019/4942 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Canavarca hisle öldürme, suç delillerini gizleme, suçu bildirmeme
HÜKÜM : 1-Sanık ... hakkında;
..."nu canavarca hisle öldürme suçundan; TCK.nin 82/1-b, 53. maddeleri uyarınca; Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası,
2-Sanık ... hakkında;
Suç delillerini gizleme suçundan; TCK.nin 281, 62, 50. maddeleri uyarınca; 6.000 TL. adli para cezası,
3-Sanık ... hakkında;
Suç delillerini gizleme suçundan; TCK.nin 281, 62, 50, 5271 sayılı CMK.nin 231. maddeleri uyarınca; 6.000 TL. adli para cezasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına,
4-Sanık ... hakkında;
Suçu bildirmeme suçundan; TCK.nin 278/1, 62, 50, 52. maddeleri uyarınca; 1.500 TL. adli para cezası.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Katılan kurum vekilinin, sanık ... hakkında suçu bildirmeme suçundan açılan davaya katılmaya ve kurulan hükmü temyize hak ve yetkisi olmadığından, temyiz isteminin CMUK"un 317. maddesi gereğince REDDİNE karar verilmiştir.
Sanık ... hakkında suç delillerini gizleme suçundan CMK.nin 231/5 maddesi uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının CMK.nin 231/12 maddesi uyarınca itiraza tabi olması nedeniyle, katılan kurum vekilinin dilekçesi hakkında mahallinde işlem yapılması mümkün görülmüştür.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...’ın maktul ...’na yönelik eyleminin, sanık ...’in eyleminin, sanık ...’un suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin edilmiş, sanık ... yönünden cezayı azaltıcı bir sebebin bulunmadığı, sanıklar Hasan ve Doğan yönünden cezayı azaltıcı sebeplerin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ... müdafiinin sübuta, sanık ... ve Doğan müdafilerinin suçun unsurlarının oluşmadığına, katılan kurum vekilinin sanık ... hakkında eksik ceza tayin edildiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
A) Sanık ... hakkında suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçundan kurulan hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,
B) Sanık ... hakkında maktul ...’na yönelik nitelikli kasten öldürme ve sanık ... hakkında suçu bildirmeme suçlarından kurulan hükmün incelenmesinde ise;
a) Sanık ...’ın maktulü, 12’si öldürücü 47 bıçak darbesiyle yaralayarak öldürdüğü anlaşılan olayda; pek çok öldürücü nitelikte yara ika edilmesinin tek başına canavarca hisle ya da eziyet çektirerek işlendiğini kabule yeterli bulunmadığı, canavarca hisle öldürme, sırf öldürmüş olmak için öldürme, ölenin acı çekmesinden zevk duymak için öldürme olup, eziyet çektirerek öldürme ise ölümü meydana getirme bakımından zorunlu olmayan ve ölüme takaddüm eder vahşice hareketler olup sanığın öldürme kastının yanında işkence ya da eziyet çektirme kastının da bulunması gerektiği, sırf ölüm neticesini almak için tehevvürle maktulün boyun ve gövde kısmına bıçakla çok sayıda darbenin yapıldığı, somut olayda ise maktulün aldığı bıçak darbeleri sonucu hayatını kaybettiği göz önünde bulundurulduğunda sanığın canavarca hisle ya da eziyet çektirerek öldürme amacıyla hareket ettiğini, kabule yeterli her türlü kuşkudan uzak yeterli kesin kanıt bulunmadığı gözetilmeyerek TCK’nin 81/1 maddesi yerine TCK.nin 82/1-b maddesi ile uygulama yapılması,
b) Sanık ...’ın maktulün öldürülmüş ve arabanın içerisinde sanık ... tarafından konulmuş bir vaziyetteyken olay yerine gelmesi ve durumu öğrenmesine rağmen yetkili makamlara olayı bildirmediği şeklinde sübut bulan eyleminde; TCK’nin 278. maddesinin 1 ve 2. fıkralarında belirtildiği şekilde işlenmekte olan bir suçun ya da işlenmiş olmakla birlikte neticelerinin sınırlandırılması mümkün olan bir durumun
olmadığı, somut durumda işlenmiş bir suçun ve ölüm neticesinin gerçekleşmesi hasebiyle neticenin sınırlandırılmış olduğu anlaşılmakla; sanığın eyleminin TCK’nin 284/2. maddesinde yazılı suçu oluşturduğu halde yazılı şekilde suç vasfında yanılgıya düşülerek hüküm kurulması,
c) 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı Kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin iptal edilen bölümleri doğrultusunda sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı olup, sanık ... ve Doğan müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmekle, CMUK"un 326/son maddesi uyarınca sanık ... hakkında kurulan hükümde aleyhe temyiz bulunmadığından kazanılmış hakkı saklı kalmak üzere, hükümlerin kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 13/11/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.
13/11/2019 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ..."ın huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Avukat ..."un yokluğunda 14/11/2019 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.