17. Hukuk Dairesi 2013/2570 E. , 2014/7528 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bakırköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/09/2012
NUMARASI : 2006/183-2012/247
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu .. Petrol Tic.Ltd.Şti"nin ortağı ve temsilcisi davalı M.. K.."un amme alacağının tahsilinin imkansız hale getirmek amacıyla adına kayıtlı taşınmaz hissesini 2.6.2004 tarihinde davalı S.. A.."ya sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı borçlu M.. K.. vekili,dava konusu borcun 4.4.2006 tarihinde ödendiğini, dava konusu taşınmazın da borca mahsuben davalı S..A.."ya satıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı S..A.., dava konusu taşınmazı 3-4 yıl önce aldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı .. Petrol Tic.Ltd.Şti.savunma yapmamıştır.
Mahkemece iddia,savunma,bilirkişi raporu, toplanan delillere göre,17.10.2005 tarihli tebliğ alındılarında ödeme emri yazımlı farklı ve seri dosya numaralarının çıktığı,ancak evrak altındaki imzanın yanındaki ismin okunaklı olmadığı gibi imza üzerine .... Petrol kaşesinin basılı olduğu bu itibarla tebliğ alanın şirket adına mı davalı adına mı aldığının anlaşılır olmadığı bu durumda 4.1.2012 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmı dikkate alınarak davacının davası sübut bulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava 6183 Sayılı AATUHK"nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.Aynı Yasanın mükerrer 35 maddesi gereğince Limited Şirket ortakları şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumludur.Öte yandan 213 Sayılı Vergi Usul kanunun 10/2 maddesinde ise tüzel kişiler ile küçüklerin .... vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşün ödevlerin kanuni temsilcileri tarafından yerine getirileceği,bu ödevleri yerine getirmemeleri halinde tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacakların kanuni ödemelerini yerine getirmeyenlerin mal varlıklarından alınacağı hükmüne yer verilmiştir.
Bu tür davaların dinlenme koşullarından biri kesinleşen kamu veya kurum alacağı için tahsil idaresince yapılan icra takibinin kesinleşmiş olmasıdır.Somut olayda Mahkemece belirtilen gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir. Dosya içindeki belgelerden .... Petrol Tic.Ltd.Şti."nin ortağı ve temsilcisi olan davalı M.. K.. hakkında borç miktarının yüksek olması nedeniyle 17.6.2004 tarihinde ihtiyati haciz kararı oluru istendiği,olurun 12.7.2004 tarihinde verildiği,buna istinaden adı geçen ortak hakkında VUK"nun 10 ve 6183 Sayılı Yasanın Mükerrer 35 maddesi gereğince 17.10.2005 ve 18.10.2005 tarihli takip yapraklarının düzenlendiği,ödeme emirlerinin 9.11.2005, 22.11.2005 ve 29.11.2005 tarihlerinde borçlunun adresinde ve onunla aynı soyadı taşıyan İsamettin Kurtboz"a tebliğ edildiği ve 4.1.2006 tarihli haciz varakalarının düzenlediği anlaşılmaktadır.Davalı M.. K.. vekili de savunmasında yapılan tebligatların usulsüzlüğünü veya takibin kesinleşmediğini ileri sürmediği gibi aksine takip konusu borcun 4.4.2006 tarihinde ödendiği iddiası ile bir adet Akbank dekontu ile davacı İdare tarafından düzenlenen onüç adet mahsup alındı fişini sunmuştur.O halde davalı M.. K.. hakkındaki takibin kesinleştiğinin kabulü gerekirken dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun olmayan bilirkişi raporunun hükme esas alınması isabetli görülmemiştir.Bu durumda Mahkemece davalı şirketin ticaret sicil kayıtları ilgili ticaret sicil müdürlüğünden istenerek davalı borçlu M.. K.."un Şirketteki sermaye hissesi ve konumunun yukarıdaki yasal düzenlemeler gereğince tespiti, davacı idareden 2.6.2004 tasarruf tarihine kadar olan borç miktarı ile yapılan ödemeler sorulduktan sonra toplanan ve toplanacak delillere göre dava konusu tasarrufun 6183 Sayılı AATUHK"nun 24,27,28,29,30 maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesissi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 13.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.