22. Hukuk Dairesi 2015/16163 E. , 2015/22874 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, seyyar görev tazminatı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalı kurumun müvekkilini 20.10.2006-30.03.2012 dönemleri arasında pozisyonu dışında çalıştırmasına rağmen Toplu İş Sözleşmesinin 26/e-l. maddesi ile hüküm altına alınan seyyar görev tazminatını ödemediğini, emsal mahkeme kararlarında davacıların seyyar görev tazminatı taleplerinin kabul edildiğini, kararların ise Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini iddia ederek seyyar görev tazminatı alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, seyyar görev tazminatına hak kazanabilmek için fiilen memuriyet mahalli dışında çalışılması gerektiğini, davacı işçinin ise il milli eğitim müdürlüğü emrinde belediye sınırları içerisindeki bir okulda görevlendirildiğini, belediye sınırları dışına çıkmayan bir kişiye seyyar görev tazminatı ödenemeyeceğini, seyyar görevli olarak çalışan personelin kadro ve unvanlarının her yılın başında belirlenmesi ve seyyar görevli olarak çalışacağı belirtilen memur ve işçi sayısının Maliye Bakanlığınca vize edilmesi gerektiğini vize edilen işçi sayısından fazla işçinin seyyar görevli olarak çalıştırılması ve seyyar görev tazminatı ödenebilmesinin mümkün olmadığını, Toplu İş Sözleşmesinin 26. maddesinde farklı pozisyonda çalışan işçilerin araziye çıksın ya da çıkmasın belediye sınırları içinde çalışsalar dahi seyyar görev tazminatına hak kazanacakları şeklinde yorumlanamayacağını, ayrıca 01.03.2011-28.01.2013 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesinin 10.04.2012 tarihinde imzalandığını ve söz konusu Toplu İş Sözleşmesinin 26. maddesinin “e” bendinin son cümlesinin harcırah kanunu hükümlerine istinaden araziye fiilen çıkılması durumunda seyyar görev tazminatı ödeneceği şeklinde değiştirildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, bozmaya uyma kararı verilip toplanan kanıtlara dayanılarak davacının seyyar görev tazminatı alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Somut olayda, dairemizce verilen bozma kararı sonrasında yargılama devam ederken 6360 sayılı Kanun gereğince Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten sonraki ilk yerel seçimlere kadar tüzel kişiliği devam eden davalı ...’nin tüzel kişiliği sona ermiştir. (md 1/5.f ve md. geçici 1/23.f).
Diğer taraftan 6360 sayılı Kanun’un 3. maddesinin 2. fıkrasına göre, “...Söz konusu il özel idarelerinin mahkemelerde süren davaları ile il özel idaresi olarak faaliyet gösterdikleri dönem ve yapılan işlemlere ilişkin olarak açılacak davalarda muhatap, devir işleminin yapıldığı ilgili kurum ve kuruluştur.” Denilerek yeni açılacak veya devam eden davalarda valilik devir, tasfiye ve paylaştırma komisyonu kararı uyarınca devir işleminin yapıldığı kurum ve kuruluşun taraf olacağı hükme bağlanmıştır.
Mahkemece öncelikle bu şekilde bir komisyon kararı bulunup bulunmadığı araştırılmalı, bir komisyon kararı varsa buna göre gerekli duruşma günü tebliğ işlemleri ile taraf değişikliğine ilişkin diğer usulü işlemleri yapılmalı, devre ve paylaştırmaya ilişkin komisyon kararı yoksa İçişleri Bakanlığına duruşma gününü tebliğ edilerek yine gerekli usul işlemleri tamamlanarak davanın esası hakkında karar verilmelidir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyizlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.