Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlunun ihalenin feshi davasına konu ettiği taşınmazlar ... ve ... parsel numaralı taşınmazlar olduğu halde, mahkemece istemin reddine ilişkin olarak oluşturulan kararda, dava konusu parseller ile ilgili hüküm kurulmayıp, aynı satış dosyasında yer alan ancak bu davada ihalenin feshi istenilmeyen ... Ada ... parsel nolu taşınmazla ilgili hüküm kurulması doğru değildir. Diğer taraftan incelenen satış dosyasında borçlunun vekili vasıtasıyla kıymet takdir raporuna itiraz ettiği görülmüştür. Bu durumda borçlu tarafça vekil olduğu halde vekile satış ilanı tebliğ edilmediği ileri sürüldüğüne göre, mahkemece anılan şikayet dosyasındaki vekaletin o şikayetle sınırlı olup olmadığı araştırılarak, genel anlamda vekalet olması durumunda borçlunun şikayetinin kabulüne karar vermek gerekeceğinden eksik incelemeyle yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA),  02.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.