1. Hukuk Dairesi 2020/283 E. , 2021/3929 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil- intifa hakkının terkini- tenkis- alacak davası sonunda, ilk derece mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüne dair verilen kararın taraflarca istinafı üzerine... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince, tarafların istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak asıl ve karşı davanın reddine ilişkin olarak verilen karar asıl davada davacılar tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 14.09.2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekilleri Avukat Oğulcan Kılıç, Av. Hilal Hoşgör Keskinkılıç ile temyiz edilen davalılar vekili Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, intifa hakkının terkini, olmazsa tenkis; karşı dava, taşınmaza yapılan masraf nedeniyle alacak isteğine ilişkindir.
Davacılar-karşı davalılar, mirasbırakan babaları Mustafa Acar’ın ilk eşten çocukları olduklarını, davalıların ise ikinci eşten olma çocuklar olup, mirasbırakanın dava konusu 1193 ada 19 parsel sayılı taşınmazda adına kayıtlı 250/20875 payın intifa hakkını davalı oğlu Sami’ye, çıplak mülkiyetini ise ölünceye kadar bakma sözleşmesiyle davalı oğlu...’e 05.07.2004 tarihinde devrettiğini, işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek çekişmeli payın tapu kaydının iptali ile miras paylarının adlarına tescilini, intifa hakkının kaldırılmasını, iptal tescil isteğinin kabul edilmemesi halinde saklı paylarına karşılık şimdilik 20.000 TL tenkis bedelinin davalı ...’den tahsilini istemişlerdir.
Davalılar-karşı davacılar, hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, intifa hakkının bedeli mukabilinde devredildiğini, mirasbırakanın bakıma muhtaç olup, ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapmakta yararı bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlar; karşı davada, çekişme konusu taşınmaz üzerindeki dört katlı binanın tamamen, iki katlı binanın ise üst katının tadilatının kendileri tarafından yapıldığını ileri sürerek inşaat giderlerinden kaynaklı alacak talebinde bulunmuşlardır.
İlk derece mahkemesince, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulüne dair verilen kararın taraflarca istinafı üzerine... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince, mirasbırakanın başkaca taşınmazları da bulunduğu, temlikin makul olduğu, bakıma ihtiyacı olan mirasbırakanın mal kaçırma iradesiyle hareket etmediği, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin ivazlı bir sözleşme olup tenkis hükümlerinin de uygulanamayacağı; dosya kapsamına göre karşı davanın kabulünün de isabetli olmadığı gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak asıl ve karşı davanın reddi yönünde yeniden hüküm kurulmuştur.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden;
1- 1932 doğumlu mirasbırakan Mustafa Acar’ın 15.01.2016 tarihinde ölümü üzerine ilk eşi Ayşe’den olma çocukları davacılar Sayim ve Emine; ikinci eşi Fatma’dan olma çocukları davalılar-karşı davacılar..., Sami ve dava dışı Filiz’in mirasçı kaldıkları,
2- Dava konusu 1193 ada 19 parsel sayılı tarla vasıflı taşınmazın 250/20875 payı mirasbırakan adına kayıtlı iken, intifa hakkını 53.400 TL bedelle davalı oğlu Sami’ye, çıplak mülkiyetini ise ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile davalı oğlu...’e 05.07.2004 tarihinde temlik ettiği, dava konusu taşınmaz üzerinde iki ve dört katlı olmak üzere iki adet bina bulunduğu,
3- İstinaf aşamasında sunulan tapu senetlerine göre; Şile’de dava dışı 1074 parsel sayılı 57 m2 miktarlı samanlığın ½ payının, 801 parsel sayılı 1.140 m2 miktarlı tarlanın 13/48 payının, 1287 parsel sayılı 480 m2 miktarlı tarlanın ¼ payının, 1282 parsel sayılı 204 m2 miktarlı tarlanın ¼ payının, 98 parsel sayılı 499 m2 miktarlı tarlanın ½ payının, 94 parsel sayılı 517 m2 miktarlı tarlanın ½ payının, 1866 parsel sayılı 1.125 m2 miktarlı bahçenin ½ payının, 192 parsel sayılı 905 m2 miktarlı tarlanın ½ payının, 264 parsel sayılı 2.555 m2 miktarlı tarlanın ½ payının, 50 parsel sayılı 710 m2 miktarlı tarlanın ½ payının, 562 parsel sayılı 2.545 m2 miktarlı bahçenin ½ payının, 569 parsel sayılı 1.800 m2miktarlı bahçenin ½ payının, 668 parsel sayılı 6.125 m2 miktarlı tarlanın ¼ payının, 757 parsel sayılı 1.845 m2 miktarlı tarlanın ¼ payının, 806 parsel sayılı 1.550 m2 miktarlı tarlanın ¼ payının, 1268 parsel sayılı 856 m2 miktarlı bahçenin ½ payının, 111 parsel sayılı 371 m2 miktarlı tarlanın ½ payının, 529 parsel sayılı 108 m2 miktarlı bahçenin ½ payının, 530 parsel sayılı 259 m2 miktarlı bahçenin ½ payının, 535 parsel sayılı 600 m2 miktarlı harman yerinin 78/768 payının, 627 parsel sayılı 285 m2 miktarlı bahçenin ½ payının, 589 parsel sayılı 442 m2 miktarlı bahçenin ½ payının, 631 parsel sayılı 226 m2 miktarlı bahçenin ½ payının, 633 parsel sayılı 122 m2 miktarlı bahçenin ½ payının, 68 parsel sayılı 710 m2 miktarlı tarlanın ¼ payının, 710 parsel sayılı 505 m2 miktarlı tarlanın ¼ payının, 1000 parsel sayılı 263 m2 miktarlı tarlanın 13/48 payının, 772 parsel sayılı 527 m2 miktarlı tarlanın 13/48 payının, 686 parsel sayılı 221 m2 miktarlı bahçenin 25/96 payının, 645 parsel sayılı 220 m2 miktarlı bahçenin 25/96 payının, 517 parsel sayılı 370 m2 miktarlı tarlanın 13/48 payının, 467 parsel sayılı 990 m2 miktarlı tarlanın 13/48 payının, 427 parsel sayılı 1.250 m2 miktarlı tarlanın 13/48 payının, 424 parsel sayılı 262 m2 miktarlı tarlanın 13/48 payının, 422 parsel sayılı 214 m2 miktarlı bahçenin 25/96 payının, 376 parsel sayılı 1.170 m2 miktarlı tarlanın 13/48 payının, 253 parsel sayılı 373 m2 miktarlı tarlanın 13/48 payının mirasbırakan adına kayıtlı iken, mirasen bütün mirasçılarına intikal ettiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) m. 611. maddesine göre, ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir akittir. (818 s. Borçlar Kanununun (BK) m. 511). Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir. Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlusu da bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer. (TBK m. 614 (BK) m. 514)).
Bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz.
Kural olarak, bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. (TBK m. 19 (BK m. 18)). Şayet bakım alacaklısının temliki işlemde bakıp gözetilme koşulunun değil de, bir başka amacı gerçekleştirme iradesini taşıdığı belirlenirse (örneğin mirasçılarından mal kaçırma düşüncesinde ise), bu takdirde akdin ivazlı (bedel karşılığı) olduğundan söz edilemez; akitte bağış amacının üstün tutulduğu sonucuna varılır. Bu halde de Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 1.4.1974 gün ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı olayda, uygulama yeri bulur.
Mirasbırakanın, ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesi için de, sözleşme tarihinde mirasbırakanın yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın, tüm mamelekine oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların göz önünde tutulması gerekir.
Somut olaya gelince; hükme yeterli bir araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.
Şöyle ki, çekişme konusu payın çıplak mülkiyetinin ölünceye kadar bakma sözleşmesiyle davalılardan...’e temlik edildiği, mirasbırakan adına kayıtlı iken mirasçılarına intikal eden dava dışı başkaca taşınmazlar da bulunduğunun sunulan kayıtlardan anlaşıldığı, bölge adliye mahkemesince bu hususta bir araştırma yapılmadan temlikin makul sınır içerisinde kaldığı yönünde soyut bir değerlendirme yapılarak sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; mirasbırakanın ölüm tarihi itibariyle adına kayıtlı veya mirasçılarına intikal eden bütün taşınmazların araştırılması, yukarıda sözü edilen ve mirasçılara intikal ettiği anlaşılan dava dışı taşınmazların kayıtları da getirtilmek suretiyle mirasbırakanın diğer taşınmazlarının değerleri keşfen saptanarak temlikin makul oran içerisinde kalıp kalmadığının belirlenmesi, toplanan ve toplanacak tüm deliller yukarıda belirtilen ilkelerle birlikte değerlendirilerek mirasbırakanın temlikteki gerçek irade ve amacının duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması gerekirken, eksik inceleme ile yetinilip yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Asıl davada davacıların temyiz itirazlarının değinilen yönden kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin 371/1-a maddesi gereğince... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK"nin 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davacılar-karşı davalılar vekili için 3.050.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilen davalılar- karşı davacılardan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.