Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
İcra mahkemesi kararlarının, genel mahkemede sonuçlandırılacak ihtilaflar yönünden kesin hüküm teşkil etmeleri mümkün değil ise de, bu kararlardan önce verilen kararın kesinleşmesi koşulu ile sonradan oluşturulacak aynı konudaki kararlar hakkında ve birbirlerine karşı kesin hükmün neticelerini doğuracakları tartışmasızdır. Tarafları müddeabihleri ve dava nedenleri aynı olan iki ayrı dava aynı mahkemede açılmış ise ve derdestlik itirazı da yoksa hakim, HUMK.nun 45. maddesine göre davaların birleştirilmesine karar vererek her iki dava için aynı kararı verebilir. Ancak birinci dava bekletici sorun yapılmamış, ikinci davada da birleştirme kararı verilmemiş ise her iki davaya ayrı ayrı devam edilir ve ilk davanın kesinleşmesi üzerine ikinci dava (HUMK. 237) kesin hüküm nedeni ile reddedilir.
Somut olayda icra mahkemesince, alacaklılar vekilinin, faizin dayanak ilama aykırı olarak eksik hesaplandığı yönündeki şikayeti üzerine, duruşma açılarak alınan bilirkişi raporu doğrultusunda taraf vekillerinin yüzüne karşı “ Davanın kısmen kabulü ile, talep edilmesi gereken toplam meblağın 398.460,90 TL olduğunun belirlenmesine, belirlenen bu miktar üzerinden takibin devamına, itirazın kaldırılmasına, fazla talep yönünden iptaline” karar verilmiştir. Borçlular vekili temyiz dilekçesinde, aynı konuda Beyoğlu 2.İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2008/204 E-2008/419 K sayılı kesinleşmiş kararı bulunmasına rağmen, bu kararın ortadan kaldırılarak aykırı yeni bir karar verildiğini belirtmiştir. Bir örneği icra dosyasında bulunan Beyoğlu 2.İcra Hukuk Mahkemesi"nin 16.9.2008 tarih ve 2008/204 Esas-2008/419 Karar Sayılı kararının incelenmesinde,  borçlular vekilinin bazı alacakların fazla hesap edildiği ve faiz nispetlerinin yasal olmadığını ileri sürerek yaptığı şikayet üzerine mahkemece, “Şikayetin kısmen kabulü ile, Beyoğlu 5.İcra Müdürlüğü"nün 2008/9460 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan ilamlı takipte, talep edilmesi gereken faizin 138.605,68 YTL olduğunun ve 02.12.2003 ve 16.5.2008 tarihleri arasında değişen oranlarda %50-%43-%38-%12-%9 faiz oranlarının belirlenmesine, belirlenen bu miktar ve oranlar üzerinden takibin devamına, fazla talep yönünden icra emrinin iptaline, fazla taleplerin reddine” şeklinde karar verildiği, söz konusu kararda kesinleşme şerhinin bulunmadığı görülmektedir.  Bu durumda mahkemece tarafları, müddeabihleri ve dava nedenleri aynı olan sözkonusu bu şikayetin bekletici mesele sayılması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin kısmen kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. 
SONUÇ :Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 02/11/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.