Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/4802
Karar No: 2020/6865
Karar Tarihi: 23.11.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/4802 Esas 2020/6865 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/4802 E.  ,  2020/6865 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının (asıl dava ve birleşen dava) mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, asıl ve birleşen davada; davalılar ile aralarında uzun yıllardır devam etmekte olan cari hesap şeklinde işleyen ticari ilişki bulunduğunu, bu cari ilişki nedeniyle davalılara bir takım ürünler sattığını ve ancak davalıların bu ürünlerin bedelini ödemediklerini, alacağın tahsili için haklarında başlatılan icra takiplerine haksız olarak itiraz ettiklerini belirterek, itirazın iptalini ve davalıların % 40 oranından az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmelerini talep etmiştir.
    Asıl davanın konusunu davalı ... aleyhine, 97 adet "açık hesap sevk fişi" yazılı belgelere dayalı olarak Mersin 1. İcra Müdürlüğü"nün 2011/3009 Esas sayılı icra dosyası ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebi; birleşen davanın konusunu ise, davalılar ... ve ... aleyhine 59 adet "kredili satış sözleşmesi" yazılı belgelere dayalı olarak Mersin 5. İcra Müdürlüğü"nün 2011/4291 Esas sayılı icra dosyası ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebi oluşturmaktadır.
    Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkeme, "icra takibi dayanağı olan belgelerin tek başlarına kesin ve kati borç doğurucu belgeler olmadığı, davacının ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmadığı, bu nedenle davacı lehine delil teşkil etmediği, ispat yükü üzerinde olan davacının, davalılardan alacağı bulunduğu iddiasını diğer belgeler ve bu arada ticari defterleri ile ispatlayamadığı, davacının icra takibi yapmakta kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davalılar lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmeyeceği" değerlendirmesi ile, asıl ve birleşen davaların reddine karar vermiştir. Karar, davacı tarafça temyiz edilmiştir.
    1- Davalılardan Salim, asıl davanın konusu olan Mersin 1. İcra Müdürlüğü"nün 2011/3009 Esas sayılı icra takibinin dayanağı 97 adet "açık hesap fişi" yazılı belgeden 23 tanesi üzerindeki imzaya itiraz etmiş, davacı yan ... 23 adet belgeye yönelik itirazını kabul etmiş ve 74 adet belge yönünden itirazın iptalini istemiştir.
    Birleşen davanın konusunu oluşturan Mersin 5. İcra Müdürlüğü"nün 2011/4291 Esas sayılı icra takibinin dayanağı 59 adet "kredili satış sözleşmesi" yazılı belgelerle ilgili olarak da, davalılardan ..., Mahkemece tanzim edilen 14/2/2012 tarihli tutanak ile 31 adet belgedeki imzanın kendisine ait olduğunu kabul etmiştir. Diğer 28 adet belge yönünden ise davalılar imzaların kendilerine ait olmadığını savunmuşlar; bu belgelerin kendilerinde bulunan dip koçanı belgeler ile karşılaştırılmasını talep ederek, bahsi geçen dip koçanlarını dosyaya sunmuşlardır. Davacı, davalılar tarafından dip koçanı sunulmayan 28750 numaralı belge yönünden imza inkârını kabul etmiş; imzası itiraza uğrayan diğer 27 adet belge yönünden ise davalılarca sunulan dip koçanları ile uyumlu olduğundan bu belgeler yönünden imzanın ikrar edilmiş sayıldığını ifade etmiştir. Davalı taraf imza incelemesi yapılması taleplerini yinelemiştir. Davalı tarafça sunulan dip koçanları yönünden Mahkemece bir değerlendirme yapılmamıştır.
    6100 sayılı HMK 222/5 maddesi “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır” hükmünü taşımaktadır. HMK"nın 222/5. maddesindeki düzenlemenin somut olaya uygulanabilmesi için, karşı tarafın ticari defterlerine dayanan tarafın başkaca hiçbir delile dayanmaksızın münhasıran karşı tarafın ticari defter kayıtlarına dayanması gerekmektedir.
    Davalılar, kabul ettikleri belgelere yönelik olarak ödeme iddiasında bulunmuş ve bu iddialarını ispat için bir kısım ödeme belgeleri sunmuş olup, davalı yan, bağlantılı bileşik ikrar niteliğindeki bu savunması ile ispat yükünü üzerine almıştır. Davalılar, delil olarak münhasıran davacının ticari defterlerine dayanmamış olduğundan, davacının sunduğu ticari defter kayıtları sıhhatli olmasa da davalıların ödeme iddialarının defter kayıtlarından bağımsız olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
    O hâlde, Mahkemece, öncelikle davalıların isticvabı ile dip koçanlarını sundukları 27 adet belge yönünden beyanlarına başvurulması ve bu belgeler yönünden davalıların imza incelemesi talepleri konusunda bir değerlendirme yapılması; ardından, üzerindeki imzanın davalılara ait olduğu tespit edilen belgelerle ilgili olarak ispat külfetinin ödeme iddiasında bulunan davalılarda olduğu gözetilerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usûl ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    2- Kabule göre de; asıl dava ve birleşen dava tarihleri itibarıyla yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK döneminde tarafın delil olarak sair delile dayanmış olması durumunda bunun yemini de kapsadığı değerlendirilerek, dava dilekçelerinde "...diğer yasal deliller..." ibaresine yer veren davacı vekiline yemin teklif etme hakkının hatırlatılmaması da doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına
    BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/11/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi