16. Hukuk Dairesi 2016/15711 E. , 2020/3319 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 253 ada 2, 3, 259 ada 6, 27, 28 ve 29 parsel sayılı sırasıyla 5.435.46, 5.258.21, 7.598.88, 3.750.17, 3.106,35 ve 5.144,01 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan, 253 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlar tapu kaydı, taksim, hibe, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle; 259 ada 6, 27, 28 ve 29 parsel sayılı taşınmazlar satın alma, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle; 253 ada 2 parsel sayılı taşınmaz davalı ... adına; 253 ada 3 parsel sayılı taşınmaz davalı ... adına; 259 ada 6 parsel sayılı taşınmaz davalı ... adına; 259 ada 27 parsel sayılı taşınmaz davalı ... adına; 259 ada 28 parsel sayılı taşınmaz davalı ... adına; 259 ada 29 parsel sayılı taşınmaz ise davalı ... adına tespit edilmiş; ... Köyü çalışma alanında bulunan 341 ada 35, 357 ada 7, 17 ve 372 ada 1 parsel sayılı sırasıyla 14.71, 2.891.92, 1.866,22 ve 14.506,50 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan, 341 ada 35 ve 357 ada 7 parsel sayılı taşınmazlar irsen intikal, taksim, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına; 357 ada 17 parsel sayılı taşınmaz satın alma, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına; 372 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ise, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak, kadastro tespitlerinin iptali ile taşınmazların kök muris ... oğlu ... mirasçıları adına miras hisseleri oranında tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle, dava konusu 253 ada 2, 3 ve 357 ada 7 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- Dava konusu 341 ada 35 ve 372 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece, çekişmeli taşınmazların tarafların müşterek murisi ...’den intikal ettiği, taşınmazların muris tarafından sağlığında çocuklarına hibe edildiği ve davalılar yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle karar verilmiş ise de tüm dosya kapsamından bu taşınmazların öncesinin murise ait olmayıp 341 ada 35 parsel sayılı taşınmazın tespit maliki ... tarafından Köy Tüzel Kişiliğinden, 372 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ise, tespit maliki ... tarafından ...’dan satın alındığı ve tespit maliki davalılar yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu sabit olduğuna göre, davanın bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken, bu parseller yönünden dosya kapsamına uymayan yazılı gerekçeyle karar verilmesi isabetsiz ise de, ret kararı sonucu itibariyle yerinde görüldüğünden hükmün, gerekçesi belirtilen şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3- Dava konusu 357 ada 17 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece, çekişmeli taşınmazın tarafların müşterek murisi ...’den intikal ettiği, taşınmazın muris tarafından sağlığında çocuklarına hibe edildiği ve davalı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.Tüm dosya kapsamından, çekişmeli taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün müşterek muristen intikal ettiği ve müşterek muris tarafından eşi ...’ya hibe edildiği, ... tarafından da oğlu ...’ye, ... tarafından da oğlu tespit maliki ...’ye hibe edildiği; taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümünü ise, ...’den ...’nin satın aldığı ve oğlu tespit maliki ...’ye hibe ettiği ve davalı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu sabit olduğuna göre, davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde red kararı verilmesi isabetsiz ise de, verilen ret kararı yine sonucu itibariyle yerinde görüldüğünden hükmün, gerekçesi belirtilen şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
4- Dava konusu 259 ada 6, 27, 28 ve 29 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; davacı, dava konusu taşınmazların müşterek muris ...’den intikal ettiğini ve terekenin taksim edilmediğini ileri sürerek, miras payı oranında adına tescilini istemiş; davalılardan ... ve ... (çekişmeli 259 ada 6 ve 27 parsellerin tespit malikleri), çekişmeli taşınmazların müşterek murisleri ...’dan intikal ettiğini, sağlığında ... tarafından babaları ...’ye hibe edildiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece yapılan keşifte beyanına başvurulan mahalli bilirkişi ..., çekişmeli taşınmazların tarafların müşterek murisi ...’ye ait olduğunu ve ölümünden sonra terekenin taksim edilip edilmediğini ya da taşınmazların ... tarafından tespit maliklerinin babası ...’ye verilip verilmediğini bilmediğini; tespit bilirkişileri ise, taşınmazlardan 259 ada 27 ve 28 parsel sayılı taşınmazların ...’ye ait olduğunu, ona kimden intikal ettiğini bilmediklerini; diğer mahalli bilirkişiler ise taşınmazlar hakkında bilgilerinin olmadığını beyan etmişlerdir. Mahkemece, alınan beyanlar doğrultusunda çekişmeli taşınmazların tarafların müşterek murisi ...’den intikal ettiği, taşınmazların muris tarafından sağlığında çocuklarına hibe edildiği ve davalılar yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, çekişmeli taşınmazların müşterek muris ...’dan intikal edip etmediği, muristen intikal ediyor ise sağlığında davalıların babaları ...’ye hibe edilip edilmediği, hibe edilmiş ise taşınmazların zilyetliğinin devredilip devredilmediği hibe edilmemiş ise ölümünden sonra mirasçıları arasında usulüne uygun taksim yapılıp yapılmadığı hususlarında toplanmaktadır. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tespit bilirkişilerinin beyanları arasında yukarıda anlatıldığı üzere birbiriyle çelişen beyanlar olduğu halde, bu çelişkiler giderilmeksizin karar verilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece mahallinde, yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri, taraf tanıkları ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak keşifte yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazların kime ait olduğu ve kimden kime, ne şekilde intikal ettiği, muris ...’dan intikal ettiğinin anlaşılması halinde, sağlığında davalıların babaları ...’ye hibe edilip edilmediği, edilmiş ise, taşınmazların zilyetliğinin devredilip devredilmediği, hibe edilmemiş ise vefatından sonra mirasçılarının tamamının katılımı ile usulüne uygun şekilde taksim edilip edilmediği, taksim yapılmışsa tarihi, çekişmeli taşınmazların kime düştüğü, her bir mirasçıya miras payına karşılık taşınmaz, para ya da menkul mal verilip verilmediği, çekişmeli taşınmazların kim tarafından, ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı hususları maddi olaylara dayalı olarak sorulup saptanmalı; yerel bilirkişi ve tanık sözleri terekeye dahil taşınmazların tespit tutanakları ve kesinleşmiş iseler kadastroca oluşan tapu kayıtları ile denetlenmeli, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli; bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.