1. Ceza Dairesi 2017/955 E. , 2019/4962 K.
"İçtihat Metni"(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Silahla tehdit suçundan Kayseri 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/08/2015 tarihli ve 2015/144 değişik iş sayılı içtima kararı ile 6 yıl 33 ay 33 gün hapis cezasına hükümlü ...’ın, bu cezasını İncesu Açık Ceza İnfaz Kurumunda infaz etmekte iken firar etmesi sebebiyle 15 gün hücreye koyma cezası ile cezalandırılmasına dair anılan Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığının 23/05/2016 tarihli ve 2016/151 sayılı kararına yönelik şikayetin reddine ilişkin, Kayseri İnfaz Hâkimliğinin 30/05/2016 tarihli ve 2016/1312 esas, 2016/1327 sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulüne İnfaz Hakimliğinin kararının kaldırılmasına dair, Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/06/2016 tarihli ve 2016/974 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesince, hükümlünün firar eylemini 22/01/2016 tarihinde gerçekleştiği, 29/04/2016 tarihinde kolluk kuvvetlerince yakalandığı ve 30/04/2016 tarihinde infaz kurumuna alındığı, öğrenme tarihinin bu tarih olarak kabul edilmesi gerektiği, bu nedenle 2 günlük süreye riayet edilmeden 16 gün sonra soruşturmaya başlanıldığından bahisle itirazın kabulüne karar verilmiş ise de,
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un “Disiplin soruşturması” başlıklı 47. maddesinin 2. fıkrasının “Hükümlülerin diğer disiplin cezalarını gerektiren eylemlerinin öğrenilmesinden itibaren derhal ve en geç iki gün içinde kurum en üst amirince atanan bir görevli tarafından soruşturmaya başlanır.”, aynı maddenin 3. fıkrasında “Soruşturma en geç yedi gün içerisinde tamamlanır ve düzenlenen rapor ve ekleri disiplin kuruluna sunulur. Soruşturma süresi eylemin ve soruşturmanın niteliğine göre infaz hâkiminin yazılı onayı ile yedi güne kadar uzatılabilir.” ve yine aynı maddenin 5.fıkrasında da “Disiplin cezaları disiplin kurulunca evrak üzerinden görüşülerek en geç üç gün içinde karara bağlanır.” düzenlemelerin yer aldığı ve söz konusu bu sürelerin idarenin söz konusu işlemlere bir an önce başlamasını teşvik edici nitelikte düzenleyici süreler olduğu ve hak düşürücü süre olarak değerlendirilemeyeceği nazara alındığında, iki günlük süreye riayet edilmeyerek soruşturma işlemlerinin 16 gün sonra başlanılarak 23/05/2016 tarihinde disiplin cezası kararı verilerek gecikme yaşandığı sabit olmakla birlikte, anılan Kanun"un 47 maddesindeki diğer sürelere riayet edilerek bitirildiği için bu durumun disiplin cezasının sıhhatine engel olmayacağı, bununla birlikte disiplin soruşturmasına geç başlanmasının hücre cezasının geç infaz edilmesine neden olacağı, bu gecikmenin de hükümlüden kaynaklanmadığı için ona yükletilemeyeceği, dolayısıyla disiplin soruşturmasına başlama süresindeki bu gecikmenin disiplin cezasının infaz edilme tarihinin öne çekilmesi suretiyle giderilebileceği anlaşılmakla, yapılan itirazın reddi yerine kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 14.02.2017 gün ve 94660652-105-38-9680-2016-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
Dosya kapsamına göre, hükümlünün Kayseri İncesu Açık Ceza İnfaz Kurumunda cezasını infaz ettiği sırada 22.01.2016 günü firar ettiği ve firar fiili ile ilgili olarak aynı gün infaz koruma memurları tarafından tutanak tutulup, hakkında firar fişi düzenlendiği,
29.04.2016 tarihinde yakalanan hükümlünün cezasının infazı amacıyla Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna alındığı,
Hükümlü hakkında firar eylemi nedeniyle 16.05.2016 tarihinde muhakkik görevlendirmesi ile soruşturma işlemlerine başlanıldığı, 16.05.2016 tarihinde savunmasını yazılı yada sözlü olarak üç gün içerisinde yapmasının istendiği, hükümlünün 18.05.2016 tarihinde yazılı olarak savunmasını verdiği, 20.05.2016 tarihli disiplin soruşturması raporunun Disiplin Kurulu Başkanlığına sunulduğu ve Disiplin Kurulu Başkanlığı tarafından 23.05.2016 tarihinde hükümlünün 15 gün hücre cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, verilen bu kararın 23.05.2016 tarihinde hükümlüye tebliğ edildiği, hükümlünün yasal süresi içerisinde 07.04.2016 tarihinde karara karşı İnfaz Hakimliğine şikayette bulunduğu,
Kayseri İnfaz Hakimliğinin 15.04.2016 tarihli ve 2016/879 esas, 2016/917 karar sayılı kararıyla şikayetin reddine karar verildiği,
Hükümlünün, İnfaz Hakimliğinin bu kararına karşı yasal süresi içerisinde itiraz ettiği,
İtiraz mercii olarak inceleme yapan Kayseri 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 06.06.2016 tarihli ve 2016/974 değişik iş sayılı kararı ile itirazın kabulüne ve Kayseri İnfaz Hakimliğinin kararının kaldırılmasına karar verildiği, anlaşılmıştır.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun;
267. maddesine göre; Hâkim kararları ile kanunun gösterdiği hâllerde mahkeme kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir.
268. maddesine göre; (1) Hâkim veya mahkeme kararına karşı itiraz, kanunun ayrıca hüküm koymadığı hâllerde 35. maddeye göre ilgililerin kararı öğrendiği günden itibaren yedi gün içinde kararı veren mercie verilecek bir dilekçe veya tutanağa geçirilmek koşulu ile zabıt kâtibine beyanda bulunmak suretiyle yapılır. Tutanakla tespit edilen beyanı ve imzayı mahkeme başkanı veya hâkim onaylar. 263. madde hükmü saklıdır.
(2) Kararına itiraz edilen hâkim veya mahkeme, itirazı yerinde görürse kararını düzeltir; yerinde görmezse en çok üç gün içinde, itirazı incelemeye yetkili olan merciie gönderir.
271. maddesine göre; (1) Kanunda yazılı olan hâller saklı kalmak üzere, itiraz hakkında duruşma yapılmaksızın karar verilir. Ancak, gerekli görüldüğünde Cumhuriyet savcısı ve sonra müdafii veya vekil dinlenir.
(2) İtiraz yerinde görülürse mercii, aynı zamanda itiraz konusu hakkında da karar verir.
(3) Karar mümkün olan en kısa sürede verilir.
(4) Merciin, itiraz üzerine verdiği kararları kesindir; ancak ilk defa mercii tarafından verilen tutuklama kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir.
4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanununun atıfta bulunduğu ve 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 7/2. maddesi uyarınca uygulanması gereken 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 271/2. maddesi uyarınca, somut olayda hükümlünün Disiplin Kurulu Başkanlığının kararına yönelik yaptığı şikayetin reddine karar veren İnfaz Hakimliği kararına karşı hükümlünün yaptığı itirazın yerinde görülerek kabulüne karar verilmesi karşısında sadece İnfaz Hakimliğinin kararının kaldırılmasına karar verilmekle yetinmeyip ayrıca itiraz konusunda da bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre bu nedenle yerinde görüldüğünden Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.06.2016 tarihli ve 2016/974 değişik iş sayılı kararının CMK"nin 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18/11/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.