9. Hukuk Dairesi 2010/50164 E. , 2013/8803 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, fazla mesai ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait bir bölümü misafirhane, diğer bölümü kreş ve gündüz bakımevi olarak faaliyet gösteren işyerinde 01.10.2001-01.07.2009 arasında kesintisiz çalıştığını, 20.05.2009 tarihli yazıyla iş akdinin 01.07.2009 itibariyle feshedildiğinin bildirildiğini, davacının en son 1.041,00 TL net maaş ve aylık 105,00 TL yemek yardımı aldığını, davacının 08.00-18.30 arası mesai yaptığını, nöbet tutulan günlerde ve velilerin çocuklarını geç aldığı günlerde bu saatler dahi aşılarak en az ekstradan 1 saat fazladan çalışılmak durumunda kalındığını, öğle tatil izinlerinin hiçbir şekilde kullandırılmadığını, davalının tüm yasal hakları kabulle yaptığı ödemeler içinde fazla mesai ücreti bulunmadığını, davalı tarafça iş akdinin sona erdirilmesinden sonra davacının merkez olarak kullanılan ofise çağrılmak suretiyle yasal haklarının ödenmesi için kendilerince hazırlanan yazının el yazısı ile yazılıp imzalanması koşuluyla ödenebileceğinin bildirildiğini, bu baskı ve dayatma altında davacının önüne konan yazının yazılıp imzalanmak zorunda kalındığını, akabinde de davalı tarafın kendince hesapladığı tazminatların davacının hesabına yatırıldığını iddia ederek, 1.000 TL fazla çalışma ücretinin dava tarihinden itibaren faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş akdinden doğan tüm ödemelerinin hesaplanıp ödendiğini, buna dair ibraname düzenlendiğini ve el yazısı ile yazılarak müvekkilinin ibra edildiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, davacının fazla çalışma ücreti talebinin yerinde olmadığını, böyle bir çalışmasının olmadığını, uzun zaman fazla çalışma ücreti almadan çalışmasının da hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, tüm haklarını aldıktan sonra dava açmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, çalışma süresinin İş Kanununun normal çalışma saatleri dışında olmadığını, fazla çalışma yapılabilecek bir zaman aralığı zaten olmadığını, başka işyerleri ile ilgili kıyasın kabul edilemeyeceğini, talep edilen faiz miktarının yasal faiz olması gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya alınan belge içerikleri, tanık anlatımları ve bilirkişi raporu göz önüne alındığında davacının davalı iş yerinde hizmet akdi ile çalışırken iş akdinin davalı iş verince feshedilerek düzenlenen ibraname ile hak ettiği ücret, yemek, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatlarının ödendiğinin belirlendiği, iş yerinin kreş olması nedeniyle kreşten yararlandırılan velilerle yapılan sözleşme gereği sabah 08.00- 18.30 arası mesai yapılması ön görüldüğü, iş yerinin özelliği nazara alındığında davacının fazla mesai yaptığı ve bilirkişinin belirlemiş olduğu miktar kadar alacağının olduğu kanaatine varılarak, davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
D) Temyiz:
Karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
A-) Davacı vekilinin temyizi açısından;
1-5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 5. maddesine göre iş mahkemesinden verilen kararlar tefhim ve tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içinde temyiz olunabilir. Bu süre içinde temyiz dilekçesinin hakime havale edildikten sonra temyiz defterine kaydının yaptırılması ve harcının yatırılması gerekir. Temyiz süresi içinde temyiz dilekçesi temyiz defterine kaydedilmiş, ancak harç yatırılmamış ise, harç ve temyiz giderlerinin yatırılması için ilgili tarafa HUMK.’432. madde yollaması ile aynı yasanın 426/D maddesi gereğince işlem yapılması ve 7 günlük kesin süre verilmesi gerekir. 8 günlük süre içinde temyiz edilmeyen(HUMK.432-426/F), temyiz defterine kaydı yapılmayan (HUMK. 432-426/C) veya verilen kesin süre içinde temyiz harç ve gideri yatırılmayan(HUMK. 432-426/D) kararlar kesinleşmiş olur.
Karar davacı vekilinin yüzüne karşı 06.10.2010 tarihinde tefhim edilmiştir.
Davacı Vekili 06.10.2010 tarihinde tefhim edilen kararı 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 5.maddesinde belirtilen 8 günlük yasal temyiz süresi geçtikten sonra 03.12.2010 tarihinde “katılma yoluyla” temyiz etmiştir.
Temyiz süresinin son günü olan 14.10.2010 günü olup, 03.12.2010 tarihinde yapılan temyiz süresinde olmayıp,5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nda “katılma yoluyla” temyiz usulü düzenlenmediğinden Davacı Vekilinin temyiz dilekçesinin HUMK’nun 432. madde yollaması ile aynı kanunun 426/F maddesi gereğince süre aşımı nedeniyle REDDİNE, nisbi temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,
B-) Davalı vekilinin temyiz itirazı yönünden;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin davalıya yükletilmesine, 13.03.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.