9. Hukuk Dairesi 2010/50182 E. , 2013/8812 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, dini ve resmi bayram ücreti ile hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 10.04.2004 tarihinde davalı şirkette işe başladığını, 31.10.2007 tarihinde işverenlikçe haksız olarak işten çıkarıldığını, İzmir Bölge Müdürlüğüne başvurduğunu, güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, günde 12 saat haftanın 6 günü çalıştırıldığını iddia ederek kıdem, ihbar, kötü niyet tazminatı, fazla mesai, genel tatil, hafta tatili, dini ve resmi bayram çalışma ücretlerinin faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının belirli süreli (mevsimlik olarak) iş sözleşmeleriyle çalıştığını, iş sözleşmesinin süresinin sona ermesi sebebiyle feshedildiğini, kaldı ki, belirli süreli iş sözleşmesinde feshin geçerli sebebe dayandırılması şartı olmadığını, davacının müvekkilini ibra ettiğini, davacıya ihbar öneli de verildiğini, kaldı ki, belirli süreli iş sözleşmelerinin feshinde ihbar tazminatına hak kazanılamayacağını, davacının 31.10.2007 tarihinde belirli süreli iş sözleşmesinin sona erdirilmesinin akabinde şirketi şikayet ettiğini, tespit gereği davacının İş Bankası hesabına 1.744,79 TL Brüt kıdem tazminatı ödendiğini, davacının yasal süre olan haftada 45 saatlik çalışma süresine uyularak çalıştığını, herhangi bir şekilde fazla çalışma ücreti hak etmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının zincirleme belirli süreli iş sözleşmeleri ile çalıştırılmış olması nedeniyle, sözleşmenin belirsiz süreli nitelik kazandığı, davacının güvenlik görevlisi olarak çalıştığı, çalışmasının mevsimlik olmadığı gerekçesiyle kıdem tazminatı, genel tatil ücreti, izin ücreti, fazla mesai ücreti alacaklarının tahsiline, ihbar, kötü niyet tazminatı, hafta tatili ücreti taleplerinin reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı yasal gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İşçiye, işyerinde çalıştığı sırada ara dinlenmesi verilip verilmediği ve süresi konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
İşçinin günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışması beklenemez. Gün içinde işçinin yemek, çay, sigara gibi ihtiyaçlar sebebiyle ya da dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı vardır.
Ara dinlenme 4857 sayılı İş Kanununun 68 inci maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az on beş dakika, dört saatten fazla ve yedi buçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedi buçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedi buçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. İş Kanununun 63 üncü maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi on bir saati aşamayacağından, 68 inci maddenin belirlediği yedi buçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok on bir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde on bir saate kadar olan (on bir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, on bir saatten fazla çalışmalarda ise en az bir buçuk saat olarak verilmelidir.
İşçi, ara dinlenme saatinde tamamen serbesttir. Bu süreyi işyeri içinde ya da dışında geçirebilir. İşyerinde geçirmesi ve bu süre içinde çalışmaya devam etmesi durumunda ara dinlenmesi verilmemiş sayılır. Ancak işçi işyerinde kalsa bile, ara dinlenmesi süresini serbestçe kullanabilir, bu süre içinde çalışmaya zorlanamaz.
Ara dinlenmesi için ücret ödenmesi gerekmez. Ancak, bu süre işçiye dinlenme zamanı olarak tanınmamışsa, işçinin normal ücretinin ödenmesi gerekir. Bu sürenin haftalık 45 saati aşan kısmını oluşturması halinde ise, zamlı ücret ödenmelidir.
Ara dinlenme süreleri kural olarak aralıksız olarak kullandırılır. Ara dinlenmesinin kullandırılması zorunlu ise de, bunun kullanılacağı zamanı belirlemek işverenin yönetim hakkıyla ilgilidir. İşçilerin tamamı aynı anda ara dinlenme zamanını kullanılabileceği gibi, belli bir plan dahilinde sırayla kullanmaları da mümkündür. Ancak ara dinlenme süresinin, işe, ara dinlenme süresi kadar geç başlama veya aynı süreyle erken bırakma şeklinde kullandırılması doğru olmaz. Ara dinlenme süresinin günlük çalışma içinde belli bir zamanda amaca uygun şekilde kullandırılması gerekir (Yargıtay 9.HD. 17.11.2008 gün 2007/35281 E, 2008/30985 K.).
İş Kanununa İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliğinin 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, ara dinlenmelerinin iklim, mevsim, yöredeki gelenekler ve işin niteliğine göre yirmi dört saat içinde kesintisiz on iki saat dinlenme süresi dikkate alınarak verileceği hükme bağlanmıştır. Değinilen maddenin birinci fıkrasında ise, ara dinlenme süresinin çalışma süresinden sayılmayacağı açıklanmıştır.
Somut olayda, davacı işçinin 08.00-20.00 ve 20.00-08.00 saatleri arasında çalıştığı kabul edilmiş ve yapılan hesaplamada 1 saat ara dinlenmesi düşülmüştür. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ilke kararı çerçevesinde 11 saati aşan çalışma için ara dinlenme süresinin en az 1,5 saat olacağı dikkate alınmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.