Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3299
Karar No: 2020/427
Karar Tarihi: 12.02.2020

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/3299 Esas 2020/427 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı şirket ile davacı şirket arasındaki kumaş alım satımından kaynaklı süregelen ticari ilişki sonucunda davalı şirketin davacıya 206.878,02 TL cari hesap borcu olduğu ve takibe davalının itiraz ettiği ancak itirazın iptali ile takibin devamına, ayrıca davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verildiği belirtilmiştir. Tarafların ticari kayıt ve defterlerine göre davacı şirketin davalıdan 206.878,02 TL alacaklı olduğu, davacı şirketin davası kısmen kabul edilerek takibin devamı ve icra inkar tazminatı verilmesi yönünde karar verilmiş, kalan kısım ise davanın reddine hükmedilmiştir. Kararda, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmaması sebebiyle davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddedildiğine karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: İcra ve İflas Kanunu'nun 69. ve 70. maddeleri.
19. Hukuk Dairesi         2018/3299 E.  ,  2020/427 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi tarafından verilen davacı vekilinin istinaf isteminin esastan kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından duruşmalı temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan davacı vekilinin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davacı şirket ile davalı şirket arasında kumaş alım satımından kaynaklı yıllardır süregelen ticari ilişki olduğunu, cari hesap şeklinde çalıştıklarını, davalının davacıya 206.878,02.-TL cari hesap borcu olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine Bursa 5. İcra Müdürlüğü"nün 2016/2596 esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali, takibin devamı ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı tüm borçların nakit ve çek olarak davacıya ödendiğini, 13.02.2015 tarihinde 7.200 Euro ödemenin banka havalesi yoluyla davacıya gönderildiğini, 13.05.2015 keşide tarihli 65.000 USD tutarlı çek ile de cari hesaba istinaden davacıya ödeme yapıldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre, tarafların ticari kayıt ve defterlerinin sahipleri lehine delil teşkil ettiği, 2015 yıl sonu itibarıyla, davalı taraf kayıtlarına göre davalının davacıya 30.720,97 TL borçlu olduğu, davacı taraf kayıtlarına göre de davacının davalıdan 206.878,02 TL alacaklı olduğu, davalı tarafından 13.02.2015 tarihinde banka havalesi yoluyla yapılan 7.200 EURO tutarlı ödemenin, aynı tarih itibarıyla kur karşılığı olan 20.308,32 TL’nin davacı defterine kaydedildiği, davalı tarafından davacıya 13.05.2015 tarih 65.000 USD tutarlı çek ile yapılan ödemenin ise davacı tarafından kabul edilmediği, taraf defterleri arasındaki kayıt farklılığının bu ödemeye ilişkin ihtilafdan kaynaklandığı, davalı şirket tarafından ciro ile davacı şirkete verilen 65.000 USD tutarlı çekin davacı şirketin yetkilisi ... ödendiği, davacı şirket yetkilisine yapılan 7.200 EURO nakit ödemenin kabul edilip kayıtlara alındığı halde, davacı şirketce söz konusu çek ve çeke ilişkin ödemenin kayıtlara alınmadığı, çek bedeli davacı şirket yetkilisine ödendiğinden kayıtlardan ödeme olarak düşülmesi gerektiği, 13.05.2015 keşide tarihi itibari ile USD kuru üzerinden yapılan hesaplamada 65.000 USD’nin karşılığının 173.023,50 TL olduğu, davacının 206.878,02 TL"lik cari hesap alacağından bu tutar indirildiğinde davacının 32.977.00 TL tutarında bakiye alacağının tespit edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile icra takibinin 32.977.00 TL üzerinden devamına ve kabul edilen bu tutar üzerinden % 20 oranında belirlenen 6.595,40 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, reddedilen kısım yönünden ise davacının icra takibi yapmakta ve dava açmakta haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşıldığından, reddolunan kısım üzerinden % 20 oranında belirlenen 34.780,20 TL haksız takip tazminatının da davacıdan alınıp davalıya verilmesine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, davalının ödeme olarak gösterdiği 13.05.2015 keşide tarihli, 65.000 USD bedelli çekin arkasında davacı şirkete yapılan bir ciro bulunmadığı, cironun davacı şirket yetkilisi ... adına yapıldığı, davalının, davacı şirket borcu için ciro yapıldığını iddia ettiği, davacının ise ödemenin ..."in kendi alacağı için yapılan ciro ve ödeme olduğunu iddia ederek, davalının iddiasını kabul etmediği, davalı, 7.200 Euro bedelli havale ödemesinin de aynı şekilde yapıldığını, bu şekilde teamül olduğunu belirtmiş ise de, havalenin davalı tarafından yapılmadığı, aksine davacı şirket tarafından davalıya yapıldığı, bu nedenle taraflar arasında teamül olamayacağı, davalının, davacı şirket yetkilisi ... adına yapılan cironun davalı şirkete yapılan ödeme olduğunu ispat edemediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile davanın kısmen kabulüne dair verilen ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın kabulüne, Bursa 5. İcra Müdürlüğü’nün 2016/2596 esas sayılı takip dosyasında davalının 206.878,02 TL asıl alacağa itirazının iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 12.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi