3. Hukuk Dairesi 2020/4889 E. , 2020/6969 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı bankadan kredi kullandığını, davalı bankanın hesabı kat ederek rehin açığı belgesine dayalı olarak Antalya 15. İcra Müdürlüğünün 2012/11005 esas sayılı dosyasıyla takip başlattığını ileri sürerek borcun 149.375,58 TL olmadığının tespitine karar verilmesini, haksız takip nedeniyle davalının %40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulü ile davacının Antalya 15. İcra Dairesinin 2012/11005 takip sayılı dosyası nedeniyle davalı tarafa 38.242,36 TL alacak yönünden borcu olmadığının tespitine, dava tarihi itibariyle borç miktarının 82.955,36 TL asıl alacak, 26.836,06 TL işlemiş faiz, 1.341,80 TL gider vergisi olmak üzere toplam 111.132,22 TL olduğunun tespitine, davalının icra inkar talebinin kabulü ile, asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının davalı lehine hükmedilen tazminata yönelik temyiz itirazına gelince, İcra ve İcra ve İflas Kanun"unun 72/3. maddesinde, “....icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve göstereceği teminat karşılığında mahkemeden icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir...”Aynı Yasanın 72/4. maddesinde “...dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar, alacaklı ihtiyati tedbir kararı nedeniyle alacağını geç almasından doğan zararını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı
zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde %20 dan aşağı tayin edilemez...” düzenlemesi bulunmaktadır. Mahkemece 15/01/2013 tarihli tensip tutanağında Antalya 15. İcra Müdürlüğünün 2012/11005 esas sayılı takip dosyasında icra veznesine girecek paranın İİK 72/3 maddesi gereğince, takdiren %15 nakdi veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu karşılığında dava sonuna kadar davalıya ödenmemesi yönünden tedbir konulmasına dair tedbir kararı verilmiş ise de bu kararın infaz edildiğine dair dosyada veya icra dosyasında belge bulunmadığı anlaşılmış olup bu halde mahkemece ihtiyati tedbir kararının uygulanıp uygulanmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
2- Kabule göre de ; mahkemece, asıl alacağın %20"si oranında icra inkar tazminatın davalı tarafa verilmesine karar verilmiş ise de % 20 tazminatın hangi miktar üzerinden ve ne miktarda verildiğinin belirtilmemesi infazda tereddüt oluşturacağından hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA
, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/11/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.