21. Hukuk Dairesi 2019/1321 E. , 2019/4380 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
Dava, davacının Kurum tarafından yurda giriş - çıkış tarihlerine göre borçlanma işlemi yapıldığından emekli olma koşullarının zorlaştığını ileri sürerek, 14/10/1993 - 01/09/1996 dönemine ilişkin yurt dışı borçlanması yapabileceğinin tespitine, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline karar verilmesi talebine ilişkindir.
B)Davalı Cevabı:
Davalı Kurum vekili tarafından; Davacının 14/10/1993 tarihinde Türkiye"den çıkış kaydının bulunmadığı, davalı Kurumun yapmış olduğu işlemlerin yasaya uygun olduğundan davanın reddine karar verilmesi talep olunmuştur.
C)İlk Derece Mahkemesi Kararı:
Mahkemece, davacının 14/10/1993 - 01/09/1996 tarihleri arasında yurtdışında ikamet ettiği sürelerin Türkiye"ye giriş-çıkış tarihleri dikkate alınmadan borçlandırılması gerektiğinden bahisle "Davanın KABULÜNE, davacının 14/10/1993-01/09/1996 tarihleri arasında yurtdışı borçlanması yapabileceğinin TESPİTİNE, aksi yöndeki kurum işleminin İPTALİNE, " karar verilmiştir.
D) İstinaf Başvurusu :
Davalı Kurum vekilince; davacının 14/10/1993 tarihinden itibaren yurtdışında ikamet ettiği, emniyet müdürlüğünden temin edilen yurda giriş çıkış belgesine göre sigortalının anılan tarihte Türkiye"den çıkışının olmadığını, 10/07/1995-13/07/1998 tarihlerinde ard arda girişinin olduğunu, bu nedenle 30/11/2003-28/02/2006 tarihleri arası 9.264,86TL borcun yasal süresi içinde kuruma ödendiğini, 23/07/2012 tarih ve 2012/9 e-yurtdışı talimatına istinaden, 02/09/2015 tarihli dilekçesine istinaden düzenlenen borç tahakkuk cetvellerinde değişiklik yapılamadığını, kurumun yaptığı işlemlerin hukuka ve yasaya uygun olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesi talep olunmuştur.
E)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
Bölge Adliye Mahkemesince, “ Davalı Kurum vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK"nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine,” şeklinde karar verilmiştir.
F)Temyiz:
Davalı Kurum vekili, istinaf talebindeki aynı gerekçelerle kararı temyiz etmiştir.
G) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Davanın yasal dayanağı olan 3201 sayılı Yasa’nın, 17/04/2008 tarih ve 5754 sayılı Yasa’nın 79. maddesi ile değişik “Süre tespiti ve sigortalılığın başlangıcı” başlıklı 5. maddesi ile “Yurt dışındaki sigortalılık sürelerinin tespitinde, bunu belirten ve istek sahibinin ibraz edeceği ispatlayıcı belgelerde kayıtlı bulunan tarihler arasındaki son tarihten geriye doğru olmak üzere gün sayıları esas alınır, bu tespitte 1 yıl 360 gün, 1 ay 30 gün hesaplanır.
Sosyal güvenlik kanunlarına tabi hizmetleri olanların, borçlandıkları gün sayısı, prim ödeme gün sayıları ile ilgili hizmetlerine katılır. Sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler borçlanılmış ise, sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülür. Sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi hizmeti bulunmayan istek sahiplerinin sigortalılıklarının başlangıç tarihi, borçlarını tamamen ödedikleri tarihten borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülen tarihtir.
Yurtdışı hizmet borçlanmasına ait süreler 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre hangi sigortalılık haline göre geçmiş sayılacağının belirlenmesinde; Türkiye’de sigortalılıkları varsa borçlanma talep tarihindeki en son sigortalılık haline göre, sigortalılıkları yoksa aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçmiş sigortalılık süresi olarak kabul edilir” hükmünü içermekte olup; Yasa’nın anılan açık hükmü karşısında, 3201 sayılı Yasa kapsamında yapılan yurtdışı hizmet borçlanmalarında esas alınan yurt dışındaki sigortalılık sürelerinin, ispatlayıcı belgelerde kayıtlı bulunan tarihler arasındaki son tarihten geriye doğru olmak üzere belirlenmesi gerekir.
Öte yandan, borçlanma cetvelindeki süreye ait borçlanma bedelinin ihtirazi kayıt konularak ödenmiş olması da sonuca etkili olmayacaktır. Borçlanma bedeli ihtirazi kayıt konularak ödense dahi kısmi ödeme hâlinde 3201 sayılı Kanun’un 5. maddesi uyarınca ispatlayıcı belgelerde kayıtlı bulunan tarihler arasındaki son tarihten geriye doğru gidilerek mal edilecek tarihler tespit edilecektir. (Hukuk Genel Kurulu’nun 12/12/2018 gün ve 2018/21-995 Esas ve 2018/1901 Karar sayılı kararı )
06.10.2008 tarih ve 27046 sayılı Yurtdışında Geçen Sürelerin Borçlandırılması ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmeliğin “Borçlandırılan Sürelerin Değerlendirilmesi ve Sigortalılığın Başlangıcı” başlıklı 12 maddesinde ise ;
(1) Başvuru sahibince borçlanmak istenilen süre belirtilmişse belirtilen süre, belirtilmemiş ise ispatlayıcı belgelerde kayıtlı bulunan tarihler arasındaki son tarihten geriye doğru olmak üzere borçlanmak istediği gün sayısı esas alınır. Bu tespitte bir yıl 360 gün, bir ay 30 gün olarak hesaplanır.
(2) Yurtdışında hizmet borçlanmasına dair sürelerin 5510 sayılı Kanun kapsamında hangi sigortalılık haline göre geçmiş sayılacağının belirlenmesinde söz konusu süreler, başvuru sahiplerinin Türkiye’de sigortalılıkları varsa borçlanma talep tarihindeki en son sigortalılık haline göre, sigortalılıkları yoksa 5510 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçmiş sigortalılık süresi olarak kabul edilir.
(3) Türkiye’de sosyal güvenlik kanunlarına tabi hizmetleri olanların borçlandıkları gün sayısı, prim ödeme gün sayıları veya hizmetlerine eklenir.
(4) Aylığa hak kazanmak için 5510 sayılı Kanunun 38 inci maddesinin üçüncü fıkrasında tanımlanan anlamda belli bir sigortalılık süresi şartının yerine getirilip getirilmediğinin tespitinde geçerli olmak üzere;
a) Sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler borçlanılmış ise sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülür.
b) Türkiye’de sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi hizmeti bulunmayan başvuru sahiplerinin sigortalılıklarının başlangıç tarihi, borçlarını tamamen ödedikleri tarihten, sigortalı ölmüş ise ölüm tarihinden, borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülmek suretiyle tespit edilir. Birden fazla yurtdışı hizmet borçlanması yapılması durumunda da sigortalılık süresi başlangıcı, borcun en son ödendiği tarihten, borçlanılan toplam gün sayısı kadar geriye götürülerek belirlenir.
(5) Sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülkelerdeki hizmetlerini borçlananların, sözleşme yapılan ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi olarak dikkate alınmaz” hükümleri düzenlenmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 25/10/1971 doğumlu olduğu, 23/04/2008-24/04/2008 ve 29/08/2013- 03/09/2013 tarihleri arasında Türkiye" de SSK" lı çalışmalarının olduğu, ... Başkonsolosluğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ateşeliği"nin yazısında; davacının, 14/10/1993 tarihinden itibaren ..."da ikamet ettiği (14/10/1993 - 17/07/1997 tarihleri arasında ... Johan ... 57-4 adresinde, 17/07/1997 tarihinden itibaren ise ... Spelmanstraat adresinde), 14/10/1993 tarihinden beri ..." da aralıksız ikamet ettiğinin Lahey Büyükelçiliği" nin 10/07/2015 tarihli yazısı ile belirtildiği, Emniyet yazısına göre davacının 10/07/1995 ve 13/07/1998 tarihlerinde yurda girişi olup bu arada çıkışının görünmediği, 23/12/2013 tarihli borçlanma talebine istinaden ... ülkesindeki 25/08/1998- 29/11/2003 tarihleri arasını kesintili olarak 1800 gün borçlanıp 19/02/2014 tarihinde ödediği, 12/06/2014 tarihinde 14/10/1993- 24/08/1998 ve 30/11/2003- 28/02/2006 tarihleri arası ... ülkesindeki sürelerini borçlanmak için talepte bulunduğu, davacının 14/10/1993 tarihinden itibaren yurtdışında ikamet ettiği, ancak emniyet müdürlüğünden temin edilen yurda giriş çıkış belgesine göre sigortalının art arda girişinin olduğu, bu nedenle 14/10/1993 tarihinde Türkiye" den çıkışını belgelemesi halinde borçlanma yapılacağı belirtilerek 01/09/1996 tarihi öncesi ve yurda giriş çıkış yaptığı tarih aralıklarının borçlandırılmadığı, 30/11/2003- 28/02/2006 arasının borçlandırıldığı ve davacının bu borçlanmayı ödediği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, davacının Türkiye" ye giriş çıkış yaptığı tespit edilemeyen yurt dışında ev kadınlığında geçen 14/10/1993- 01/09/1996 tarihleri arasında borçlanma hakkı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Yapılacak iş; yurtdışında geçen ev kadınlığı süresinin Türkiye" de geçen kısmı için borçlanılamayacağı, sadece yurtdışında fiilen geçen sürenin borçlanılabileceği dikkate alınarak Emniyet arşiv araştırması yaptırmak, davacıdan ve emniyetten davacının pasaportunu ve pasaport kayıtlarını istemek suretiyle davacının borçlanmak istediği süredeki yurda giriş ve çıkış tarihlerini netleştirmek, akabinde 3201 sayılı Yasa"nın 5. maddesinin 1. fıkrasına göre davacının borçlanmak istediği sürenin, borçlanabileceği son tarihten geriye gidilmek suretiyle maledilmesi gerektiği de gözetilerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
O halde, davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulması gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebepten dolayı ORTADAN KALDIRILMASI, ilk derece Mahkemesi kararının BOZULMASI gerekmiştir.
H)Sonuç:
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece Mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 13/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.