22. Hukuk Dairesi 2014/10751 E. , 2015/23501 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, manevi tazminat, harcırah, yolluk, otel ücreti, işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre ücreti, bayram ücreti ile gıda yardımı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, 03.09.2008 tarihinde iş sözleşmesinin feshedildiğini,...İş Mahkemesinde açtığı işe iade davasında feshin geçersizliğine karar verildiğini, iş başvurusunun işverence kabul edilmediğini, kıdem ve ihbar tazminatları ile dört aylık boşta geçen süre ve dört aylık işe başlatmama tazminatlarının ve faizlerinin eksik ödendiğini, 30 Eylül 1-2 Ekim tarihlerinin Ramazan Bayramı, 8, 9, 10 ve 11 Aralık 2008 tarihlerinin ise Kurban Bayramına denk geldiğini, işçilere bayram harçlığı ödenmesine rağmen kendisine ödenmediğini, gıda yardımı alacağının bulunduğunu, 14.11.2006-14.08.2008 tarihleri arasında Lüleburgaz suni tohulmama merkezine bağlı olarak faaliyette bulunan ... suni tohumlama ofisinde 638 gün görev yaptığını, ..."dan gelen personele harcırah, otel, yemek ve yolluk ödeneği verildiği halde kendisine kırksekiz gün bitiminde ödeme yapılmadığını, işverenin sağlık sorunlarını bahane ederek iş vermek istemediğini ve istifaya zorlandığını ileri sürerek, eksik ödenen tazminat alacağı, ödenmeyen bayram harçlığı, gıda yardımı alacağı, harcırah, otel ve yolluk ücreti alacakları ile manevi tazminatın faizleri ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm, kanuni süresi içinde, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Hüküm altına alınan tazminat ve alacakların ıslah dilekçesi ile artırılan kısımlarına uygulanması gereken faiz konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Kısmi ıslahta dava dilekçesinin sadece miktar yönü düzeltilmiş olup, dava dilekçesinin diğer kısımlarının geçerli olduğunun kabulü gerekir. Başka bir anlatımla, dava dilekçesinin faiz ile ilgili kısmı ıslahla artırılan miktar için de geçerlidir. Davacının faiz talebini ıslah dilekçesinde tekrar etmesinin anlamı yoktur. Aksi halde dava dilekçesinin miktar dışındaki tüm unsurlarına ıslah dilekçesinde de yer verilmesi gerekir ki, kısmi ıslahta bunun gereksizliği ortadadır.
Somut olayda, davacı, davasını ıslah ederek talep miktarını bilirkişi raporuna göre artırmış fakat ıslah edilen kısımlara ilişkin olarak faiz talebinde bulunmamıştır. Islaha konu usul işlemi dava dilekçesi olup, davacının dava dilekçesindeki diğer unsurların aynen devam ettiği yönünde iradesinin mevcut olduğu, bunun ayrıca ve özel olarak belirtilmesinin gerekmediği kabul edilmelidir. Dava konusu miktarın artırılması suretiyle davanın kısmen ıslahı ile ek dava bazı yönlerden benzerlik gösterse de, esas itibariyle farklı müesseseler olduklarından ıslahla ilgili sorunların yine ıslah müessesi çerçevesinde çözümlenmesi gerekir. Başka bir anlatımla kısmi ıslahla ortaya çıkan hukuki sorunların ek dava müessesi ile çözümlenmesi her zaman doğru olmaz. Bu bağlamda temerrüt dolayısıyla faizin başlangıcı ve zamanaşımına ilişkin sorunların çözümü yönünden kısmi ıslah ile ek dava paralellik göstermekte ise de, ek davada faize karar vermek için gereken talep şartı kısmi ıslahta aranmamalıdır. Başka bir anlatımla, dava dilekçesinde faiz istenmiş olması kaydıyla, miktar artırmak suretiyle yapılan kısmi ıslahta ayrıca faiz istenmesi gerekmez. Hal böyle olunca, ıslah edilen tazminat ve alacak miktarları yönünden de faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle hüküm fıkrasının üçüncü ve dördüncü bendlerinin silinerek yerlerine; “3-67,50 TL net boşta geçen süre ücretinin 10,00 TL"sinin dava tarihinden itibaren, kalan kısmın ıslah tarihinden itibaren en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-440,00 TL net bayram ücreti, 490,00 TL net gıda yardımının 50"şer TL"sinin dava tarihinden itibaren, kalan kısımların ıslah tarihinden itibaren en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 09.07.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.