Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı vekilinin, ihaleye konu taşınmazları 05/02/2009 tarihinde 421.500,00 TL bedelle alacağa mahsuben satın aldıklarını, 28/12/2009 tarihinde söz konusu taşınmazların alacaklı banka adına tescil edildiğini, ancak tescil yapılmadan önce taşınmazın aynından doğan vergi ve gecikmesinden oluşan toplam 36.066,59 TL’nın alacaklı tarafından ödendiğini, bu miktarın takip dosyasına borç olarak kaydı taleplerinin icra müdürlüğünce hukuka aykırı olarak reddedildiğini ileri sürerek, 28/01/2010 tarihli işlemin iptali talebi ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır.
Alacaklı bankanın, alacağına mahsuben satın aldığı taşınmazın, borçlu tarafından ödenmesi gereken vergi ve cezalarını ödediği görülmektedir. Bu durumda, borçlunun sorumlu olduğu bir ödeme, alacaklı tarafından yapıldığına göre, ayrıca hüküm ve takibe hacet kalmaksızın, alacaklının ödediği miktar kadar takibe devam etmesi mümkündür.
O halde, mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 09.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.