19. Hukuk Dairesi 2018/1817 E. , 2020/448 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki görülmekte olan itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesi tarafından verilen davacı vekilinin istinaf talebinin reddine ilişkin hükmün ve ek kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacı ile davalı şirket arasında 24.07.2007 tarihli malzeme alım satım sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme kapsamında davacının davalıya 736.223,00 USD tutarında malzeme satışı yaptığını, davalının 563.423,00 USD ödemede bulunduğunu, bakiye 172.800,00 USD’ nin ödenmediğini, malların davalıya teslim edildiğini, sözleşmenin 6. maddesine göre son ödemenin 30.06.2008 tarihi olduğunu, bakiye kısım yönünden davalı hakkında İstanbul Anadolu 18. İcra Müdürlüğü" nün 2016/26006 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, davalının alacağın %20" sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu sözleşme bedelinin ... Cumhuriyeti mevzuatı ve Astana Mahkemelerinin yetkisi dahilinde çözüleceğini, MÖHUK 24. maddesine göre uygulanması gereken hukukun ... Hukuku olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmede davaya bakmaya yetkili mahkemenin Astana Mahkemeleri olarak belirlendiğini, dolayısıyla İstanbul Mahkemelerinin yetkili olması ve Türk Hukukunun uygulanmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini, davacının dava değerinin %20" sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama neticesinde, sözleşmenin 8. maddesinde uyuşmazlıkların halli düzenlenmiş olup, sözleşmenin ... Cumhuriyeti Kanunlarına tabi olduğu ve bu kanunlara göre yorumlanacağı, anlaşmazlıkların diyalog ile çözülememesi halinde .../... Mahkemelerinin yetkili olduğunun kabul edildiği, yabancılık unsuru her ne kadar HMK"nun 114/1 maddesinde sayılan dava şartlarından değilse de dava şartı seviyesinde incelenmesi gereken bir husus olup, uyuşmazlıkta yabancılık unsurunun bulunup bulunmadığının yargılama süreci içinde mahkeme tarafından kendiliğinden nazara alınması gerekeceği, davalının dayanak sözleşme uyarınca uyuşmazlığa bakmaya Astana Mahkemelerinin yetkili olduğu yönündeki itirazının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, taraflar arasındaki sözleşmenin 8. maddesiyle sözleşmenin ... Cumhuriyeti kanunlarına tabi olacağı ve anlaşmazlık durumunda da Kazakistan Astana Mahkemelerinin yetkili olduğunun öngörüldüğü, tarafların serbest iradeleriyle ... Astana Mahkemelerinin yetkisini kabul etmeleri nedeniyle yasa gereğince Astana Mahkemesi yetkili olduğu gibi teslim yerinin de sözleşmenin 2. maddesine göre ... Astana şehri oluşu nedeniyle yargılamanın Kazakistan"da yapılmasının yerinde olacağı, taraflardan birinin tarafların serbest iradeleriyle kararlaştırdıkları yetki anlaşmasına dayanmasının, hakkın kötüye kullanılması olarak görülmeyeceği gerekçesiyle istinaf isteminin HMK"nun 114/1-a ve 353/1-a-4 maddeleri gereğince reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin temyiz talebi 05.04.2018 tarihli ek karar ile verilen kararın HMK"nun 353/1-a-4 maddesi gereğince kesin olduğu gerekçesiyle reddedilmiş ve bu kere ek karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kararı sonucu itibarı ile doğru ise de kararın HMK"nun 353/1-a-4 maddesine dayandırılması doğru olmamıştır. Zira bu maddeye göre uygulama yapıldığında ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerekir. Halbuki Bölge Adliye Mahkemesi"nce istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
H.M.K. sisteminde, ilk derece mahkemesinin görevli veya yetkili olmasına rağmen görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermesi veya görevli veya yetkili olmadığı halde işin esasına girmesi halleri ile birinci mahkemenin görevsizlik veya yetkisizlik kararının istinaf edilmeden kesinleşmesi ancak ikinci mahkemece verilen görevsizlik veya yetkisizlik kararının istinaf edilmesi halinde bu başvuru sonucu verilen veya her iki mahkemenin de görevsizlik veya yetkisizlik kararlarının istinaf edilmeden kesinleşmiş olması halinde merci tayini için verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının kesin olduğu ve temyiz edilemeyeceği düzenlenmiştir.
Ancak yargılama süreçlerinde görev ve yetki çekişmelerinde ihtimaller bunlardan ibaret değildir.
İlk derece mahkemesince verilen görevsizlik veya yetkisizlik kararının Bölge Adliye Mahkemesi’nce benimsenerek bu karara karşı başvurulan istinaf talebinin reddedilmesi halinde veya ilk derece mahkemesince verilen görevsizlik veya yetkisizlik kararına karşı başvurulan istinaf talebinin Bölge Adliye Mahkemesi’nce kabul edilerek ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılıp ilk derece mahkemesi kararında belirtilen mahkemeden başka bir mahkemenin görevli veya başka bir yer mahkemesinin yetkili olduğuna karar verilmesi halinde; Bölge Adliye Mahkemesi’nin bu tür kararlarına karşı temyiz yoluna başvurulup başvurulamayacağı diğer bir değişle bu kararların kesin olup olmadığı hususunda H.M.K.’da bir düzenleme bulunmamaktadır.
Bu durumda ilk bakışta, lafzi bir engel bulunmadığı için bu kararlara karşı temyiz yolunun açık olduğu düşünülebilir ise de bu kabul H.M.K.’nun sistematiğine ve mantığına aykırı olacaktır. Zira bu sistemin mantığına göre görev ve yetki ihtilafları istinaf aşamasında kesinleşmelidir.
Bu itibarla Dairemizce bu kararların ve somut olayda Bölge Adliye Mahkemesi kararının kesin olduğu kanaatine varılmakla Bölge Adliye Mahkemesi"nin davacı vekilinin temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararına yönelik davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile ek kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, 05.04.2018 tarihli ek karara karşı davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan ek kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 12.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.