22. Hukuk Dairesi 2016/11751 E. , 2019/9331 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı nedene dayanmaksızın feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile ödenmediğini iddia ettiği ücret alacağının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar Cevaplarının Özeti: Davalı ... vekili; husumet itirazında bulunarak davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... Tem. ve İlaçlama Hizm. Org. Tur. İnş. Bilg. ve Dan. Tic. Ltd. Şti. vekili; müvekkili şirket ile davalı üniversite arasındaki ilişkinin diğer davalının sözleşmeye aykırı hareketleri nedeni ile muvazaalı hale geldiğini, işçilerin tüm tazminat ve alacaklarından da sorumluluğun davalı üniversite üzerinde bulunduğunu, 6552 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeye göre kıdem tazminatı ödeme yükümlülüklerinin bulunmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı kurum vekilinin tüm, davalı şirket vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-İşyeri devrinin iş ilişkisine etkileri ile işçilik alacaklarından sorumluluk bakımından taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur. İşyeri devrinin esasları ve sonuçları 4857 sayılı İş Kanunu"nun 6. maddesinde düzenlenmiştir. Sözü edilen hükümde, işyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlarda ise, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu olduğu aynı Kanun"un 3. fıkrasında açıklanmış ve devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır. İşyeri devri halinde kıdem tazminatı bakımından devreden işveren kendi dönemi ve devir tarihindeki son ücreti ile sınırlı olmak üzere sorumludur. Mülga 1475 sayılı İş Kanunu"nun 14/2. maddesinde devreden işverenin sorumluluğu bakımından bir süre öngörülmediğinden, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 6. maddesinde sözü edilen devreden işveren için iki yıllık süre sınırlaması, kıdem tazminatı bakımından söz konusu olmaz. O halde kıdem tazminatı işyeri devri öncesi ve sonrasında geçen sürenin tamamı için hesaplanmalı, ancak devreden işveren veya işverenler bakımından kendi dönemleri ve devir tarihindeki ücret ile sınırlı sorumluluk belirlenmelidir. Feshe bağlı diğer haklar olan ihbar tazminatı ve kullanılmayan izin ücretlerinden sorumluluk ise son işverene ait olmakla devreden işverenin bu işçilik alacaklarından sorumluluğu bulunmamaktadır. Devralan işveren ihbar tazminatı ile kullandırılmayan izin ücretlerinden tek başına sorumludur. İşyerinin devredildiği tarihe kadar doğmuş bulunan ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücretlerinden 4857 sayılı Kanun"un 6. maddesi uyarınca devreden işveren ile devralan işveren müştereken müteselsilen sorumlu olup, devreden açısından bu süre devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlıdır. Devir tarihinden sonraki çalışmalar sebebiyle doğan sözü edilen işçilik alacakları sebebiyle devreden işverenin sorumluluğunun olmadığı açıktır. Bu bakımdan devirden sonraya ait ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücreti gibi işçilik alacaklarından devralan işveren tek başına sorumlu olacaktır. Somut olayda; dosya içeriğinde yer alan Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre davacı işçinin, 01.07.2014 - 22.07.2014 tarihleri arasında ise davalı üniversite nezdinde, 01.07.2013 - 30.06.2014 tarihleri arasında davalı Üniversite bünyesindeki davalı şirket nezdinde, öncesinde ise yine davalı üniversite bünyesindeki değişen alt işverenlere bağlı olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Buna göre devreden alt işveren-davalı şirketin hüküm altına alınan ihbar tazminatı alacağından davalı kurum ile birlikte müştereken müteselsilen sorumlu tutulması doğru olmamıştır. Öte yandan davacı, çıkışının verildiği 22.07.2014 ile son çalışma günü olan 08.08.2014 tarihleri arasındaki ücretlerinin ödenmediği iddiası ile davalılardan ücret alacağı isteminde bulunmuş ve mahkeme tarafından bu alacak yönünden de davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlulukları cihetine gidilmiş ise de, ücret alacağına konu dönem ve bu itibarla devir tarihinden sonraki bu çalışma nazara alındığında davalı şirketin ücret alacağından da sorumlu olmadığı açıktır. Belirtilen sebeplerle yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalı ...."ne iadesine, 22.04.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.