13. Hukuk Dairesi 2015/39420 E. , 2018/1823 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, gözündeki katarakt nedeniyle 20.10.2009 tarihinde davalı şirkete ait hastanede katarakt ameliyatı olduğunu, ameliyat sırasında lazer cihazının bozulduğunu ve ameliyatın elle yapılarak bitirildiğini, ameliyattan sonra ağrılarının artması nedeniyle tekrar hastaneye gittiğini, kendisine bazı ilaçlar yazılıp evine gönderildiğini, ilaçların tesir etmemesi üzerine 24.10.2009 tarihinde tekrar hastaneye başvurduğunu, yine ilaçla geri gönderildiğini, aynı gün akşamı ameliyatı yapan doktorun telefon ederek ..."ya sevk edileceğini bildirdiğini, ... Göz ve Eğitim Araştırma Hastanesinde yapılan kontrollerde davalı şirkette yapılan tedavi sonucunda ulaşan enfeksiyonun sol gözü tamamen kapladığı, bu nedenle gözünün alınmasının gerektiğinin söylendiğini, 9 günlük tedavi sonucunda Isparta SDÜ Tıp fakültesinde yapılan ameliyat sonucunda gözünün alındığını, protez göz taktırmak zorunda kaldığını, dava dışı göz doktoru ... hakkında başlatılan soruşturma sırasında alınan Adli Tıp raporu ile ameliyat sonrası meydana gelen göz enfeksiyonunun bir hastane enfeksiyonu olduğu ve doktora atfedilecek bir kusur olmadığının anlaşılması üzerine doktor hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, böylece enfeksiyon kapması sonucu gözünü kaybetmesinde davalı hastanenin kusurlu olduğunu ileri sürerek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000,00 TL maddi ve 45.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, Adli Tıp raporunda belirtilen hastane enfeksiyonu ifadesinin tıbbi bir tabir olduğunu, hastaneden bulaştığı izlenimi uyandırmasına rağmen çok çeşitli sebepleri olabildiğini hastanın florasından ya da taburcu olduktan sonra dışarıdan kapılmasının mümkün olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 38.949,25 TL maddi tazminat ile 45.000,00 TL manevi tazminatın 20/10/2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, eldeki dava ile davalının sahibi olduğu hastanede yapılan katarak ameliyatı sonucu oluşan enfeksiyon nedeni ile gözünün alındığını ve protez takıldığını ileri sürerek maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiş; Mahkemece, Adli Tıp raporuna ve tanık beyanlarına göre ameliyat sırasında kapılan enfeksiyon ve enfeksiyonun algılanmasının gecikmesi, uygulanan tedavi nedeni ile hastanın gözünü kaybetmesine neden olunmasından işveren durumundaki hastanenin sorumlu olduğu kanaatine varıldığından davalı hastane ile olay arasında kusur bağı için bilirkişi raporu aldırılması yönündeki talebin yerinde görülmediği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki; davalı, ameliyatı gerçekleştiren doktor hakkında yürütülen soruşturma sırasında alınan Adli Tıp raporunda ifade edilen hastane enfeksiyonu ifadesinin tıbbi bir terim olduğunu ve çeşitli nedenleri olabileceğini savunarak bu hususta bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etmiş olmasına karşın davalının bu yöndeki itirazı karşılanmaksızın hüküm kurulmuştur. Mahkemece, davacının gözünü kaybetmesinde davalı hastanenin kusurlu olup olmadığı hakkında tarafların iddia ve savunmaları kapsamında ve davalının itirazlarını karşılar nitelikte taraf, Mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmak sureti ile bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, 2. bentte gösterilen nedenle davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.