3. Hukuk Dairesi 2020/4799 E. , 2020/7102 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, 01.11.1997 tarihinden 22.04.2013 tarihine kadar davalı işyerinde aralıksız olarak çalıştığını, davalı işverenin kendisini haksız olarak işten çıkarttığını belirterek fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydı ile; 5.000,00 TL kıdem tazminatı, 1.000,00 TL ihbar tazminatı, 13.000,00 TL fazla mesai ücreti, 1.000,00 TL ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağı, 3.000,00 TL yıllık izin ücreti olmak üzere toplam 23.000,00 TL"nin, kıdem tazminatının bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz uygulanarak diğer alacak kalemlerine ise yasal faiziyle birlikte hak edildikleri tarihten itibaren davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 24.10.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile kıdem tazminatı talebini 27.171,32 TL,yıllık izin alacağı talebini 3.277,12 TL, ihbar tazminatı talebini 3.277,12 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak, açılan davanın kısmen kabulüne, davacının sözleşmesinin haksız fesih nedeni ile tazminata ilişkin davasının kabulü ile 10.533,60 TL fesih tazminatı alacağının 22/04/2013 fesih tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının ihbar süresin uyulmadığından dolayı tazminat davasının kabulü ile 2.457,84 TL tazminatın ihbar tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının fazla mesai alacağına ilişkin davasının kabulü ile, taleple bağlılık ilkesi gereğince 13.000,00 TL fazla mesai ücreti alacağının 22/04/2013 fesih tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, davacının ulusal bayram ücret alacağına ilişkin davasının kabulü ile, taleple bağlılık ilkesi gereğince 1.000,00 TL Ulusal bayram ücreti alacağının 22/04/2013 fesih tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, davacının yıllık ücretli izin alacağı ile kıdem tazminat talebinin reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle bozmaya uygun karar verilmesine ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, iş sözleşmesinin haklı neden olmadan feshedildiği ileri sürülerek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, bayram genel tatil, fazla mesai alacaklarının tahsiline karar verilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm; Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin 04.04.2016 tarihli, 2015/4237 E , 2016/9551 K sayılı ilamı ile; “...Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla
yükümlüdür... Fazla çalışmanın yazılı delil ya da şahitle ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan şahitlerin anlatımlarına değer verilemez. Tanık beyanlarının ağırlıklı ve ortalama anlatımları birlikte değerlendirilmiş, davacının davalı iş yerinde yaz sezonunda; (Mart-Ekim dönemleri) haftada 6 gün esaslı günlük 08.30-20.30 saatleri arası günlük 12 saat çalıştığı, günlük 12 saatlik çalışma süresinden 1,5 saat ara dinlenme süresinin mahsubu ile davacının günlük çalışma süresinin 10,5 saat olarak oluştuğu, haftalık çalışma süresinin ise; (10,5 saat x 6 gün) 63 saat olduğu, yasal 45 saatin indirilmesi ile davacının fazla mesai süresinin 18 saat olduğu belirlenmiştir. Beyanları esas alınan tanıklardan her ikisi de davacının çalışmasını doğrudan bilen isimler olmayıp tüm dönem için anlatımlarının esas alınması doğru değildir. Davalı tanık beyanlarında fazla mesai olduğu bildirilen dönem 08.30-18.00 saatleri çalışılmak suretiyle fazla mesai yapıldığı anlaşılmakla davacı talebinin değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hesaplama hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.”gerekçesi ile bozulmuş, Mahkemece, bozma kararına uyularak bilirkişiden bozmaya uygun rapor verilmesi istenmiş, alınan 15.12.2017 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki, mahkemece hükme esas alınan işbu raporda, bozma kararında belirtilen ve davalının iddia ettiği fazla mesai saatlerinin hiç değerlendirilmediği görülmüştür.
Davacı işçinin yaz sezonunda; (Mart-Ekim dönemleri) haftada 6 gün esaslı, günlük 08.30-20.30 saatleri arası çalıştığı, işyerinde çalışma düzenini bilen ve bilmesi mümkün olan şahitlerin anlatımlarına göre ispat edilemediğinden, Mahkemece, davalı tanık beyanlarında fazla mesai olduğu bildirilen dönem 08.30-18.00 saatleri çalışılmak suretiyle fazla mesai yapıldığı anlaşılmakla buna göre değerlendirilme yapılıp fazla mesai ücretinin hesap edilmesi istenilmiştir. Bozma sonrası alınan 15.12.2017 tarihli bilirkişi raporunda, davacının yaz dönemleri olan Mart-Ekim dönemlerinde haftada 6 gün, 8.40-20.30 saatleri arası günlük 12 saat çalıştırıldığı, 1.5 saat ara dinlenme mahsuplu günlük çalışma süresinin 10.5 saat, haftalık ise 63 saat olduğu, yasal 45 saatin indirilmesi ile davacının fazla mesai süresinin 18 saat olduğu belirtilerek hesaplama yapıldığı görülmüştür. Hükme esas alınan bu rapor bozmada belirtilen hususa uygun olmayıp hüküm kurmaya elverişli değildir.
Mahkemece, bilirkişi raporu hükme esas alınarak karar verilmiş ise de; dosyada alınan bilirkişi raporunda bozmaya uygun şekilde fazla mesai saatleri dikkate alınarak hesaplama yapılmadığı açıkça görüldüğü halde, mahkemece işbu rapora göre karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. O halde Mahkemece, davalı tanık beyanlarından fazla mesai olduğu bildirilen dönem 08.30-18.00 saatleri arası çalışılmak suretiyle fazla mesai yapıldığı anlaşıldığından, davacı talebinin değerlendirilip, bozma ilamı doğrultusunda yazılı şekilde hesaplama yapılıp bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/11/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.