MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO


Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 101 ada 187 parsel sayılı 5.811.220,64, 102 ada 323 parsel sayılı 1.339.368,19, 324 parsel sayılı 48.936,63, 109 ada 152 parsel sayılı 19.994,32, 153 parsel sayılı 33.324,59, 154 parsel 1.440.088,85 ve 156 parsel sayılı 326.275,31 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar yaylak ve çayır vasıflarıyla orta malı olarak sınırlandırılmıştır. Davacı, miras yoluyla gelen hak ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının dava dilekçesinde dava sebep ve delillerini bildirmediği ve ilk duruşmaya gelmediği gerekçesiyle davasının açılmamış sayılmasına, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tapuya tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
3402 sayılı Kadastro Yasası"nın 28/2. maddesi "davacı gerçek ve tüzelkişiler, dava sebep ve delillerini dilekçelerinde bildirmek zorundadır. Dilekçede bu husus bildirilmemiş ise, hakim gönderilecek davetiye ile dava sebep ve delillerini bildirmesini davacıya tebliğ eder" hükmüne amir olup; davacı, dava dilekçesi ve ekinde dava sebeplerini ve delillerini açıkça bildirmiştir. Hal böyle olunca mahkemece, davaya devam edilmek gerekirken dosya kapsamına uygun olmayan değerlendirmeye dayanarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. Davacının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 02.02.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.