16. Hukuk Dairesi 2010/5659 E. , 2012/908 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
1974 yılında yapılan kadastro sırasında temyize konu 415, 424, 430 ve 452 parsel sayılı 200, 415, 43 ve 281 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit edilmiştir. Davalı ...ve müştereklerinin itirazı üzerine kadastro komisyonu kararı ile taşınmazların Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek tutanak ve ekleri kadastro mahkemesine gönderilmiştir. Kadastro tespitinden önce, davacı ... ve müşterekleri tarafından davalılar Hazine ve Köy Tüzel Kişiliği ile ...ve müşterekleri aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tescil davası, davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde çekişmeli parsellerin tutanakları ile dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli 415, 424, 430 ve 452 parsel sayılı taşınmazların ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ...ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, temyize konu çekişmeli taşınmazların Hazine ve Köy Tüzel Kişiliği dışındaki tarafların ortak miras bırakanı... ...(...)’tan kaldığı ve yapılan yargılama sonucunda ... oğlu ... payına isabet ettiği gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazların ortak muris ... (...)’tan mı yoksa... oğlu ...’dan mı geldiği, ortak muris... ... (...)’tan geliyor ise taksim edilip edilmediği araştırılmamış, 1937 yılında... oğlu ... adına vergi kaydı oluşma nedeni üzerinde durulmamış, ... oğlu ... adına kayıtlı 1937 tarih 1 tahrir numaralı vergi kaydının kapsamında kaldığı kabul edilen taşınmazların kimler adına ne sebeple tespit edildikleri ve tespitlerin hangi nedenle kesinleştikleri araştırılmamış, vergi kaydı kapsamında kalıp, tespitleri hükmen kesinleşen taşınmazların dava dosyaları getirtilerek incelenmemiştir. Bu tür eksik ve yetersiz soruşturmaya dayanılarak karar verilemez. Doğru sonuca varılabilmesi için mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar huzuru ile yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişiler, tarafların delil listelerinde isimleri yazılı tüm tanıklar ayrı ayrı dinlenilip bu şahıslardan, çekişmeli taşınmazların ortak muris...’tan mı yoksa... oğlu ..."dan mı geldiği sorulmalı, ortak muris...’tan geliyor ise murisin ölümünden sonra terekesinin taksime tabi tutulup tutulmadığı, taksime tabi tutulmuş ise taşınmazların hangi tarafa isabet ettiği, diğer mirasçılara ne verildiği, taşınmaz verilmiş ise nereden verildiği ve diğer mirasçılara verilen taşınmazların akibetlerinin ne olduğu araştırılmalı, 1937 yılında... oğlu ... adına vergi kaydı oluşma nedeni üzerinde durulmalı, ... oğlu ... adına kayıtlı 1937 tarih 1 tahrir numaralı vergi kaydının kapsamında kaldığı kabul edilen taşınmazların kimler adına ne sebeple tespit edildikleri ve tespitlerin hangi nedenle kesinleştikleri araştırılmalı, vergi kaydı kapsamında kalıp tespitleri hükmen kesinleşen taşınmazların dava dosyaları getirtilerek incelenerek uyuşmazlığın çözümünde göz önünde bulundurulmalı, ... oğlu ... mirasçılarından ... ile bir kısım... mirasçıları arasında imzalanan sulhnamenin, sulhnamede imzası bulunmayan diğer... oğlu ... mirasçılarını bağlamayacağı gözetilmeli ve çekişmeli taşınmazların malik hanelerinin hukuken açık olması nedeniyle 3402 sayılı Yasa"nın 30. Maddesi gereğince re"sen de araştırma yapılmak suretiyle sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, çekişmeli taşınmazların ortak muris...’tan geldiği kabul edilmesine rağmen, hukuken malik haneleri açık olan çekişmeli taşınmazların "tespit gibi ... adına tesciline" denmek suretiyle gerekçeye aykırı hüküm oluşturulması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 07.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.