20. Hukuk Dairesi 2017/8423 E. , 2018/429 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı-birleştirilen dosya davacısı .... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 23/01/2018 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ve duruşma talebinde bulunan davalı-birleştirilen dosya davacısı .... vekili Av. Zeynep Aktürk geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı-birleştirilen dosya davalısı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin davaya konu mecur olan .... .... AVM"de... açmak üzere kira sözleşmesi imzaladığı, davaya konu mecurun iskanının olmaması sebebiyle ruhsat alınamadığı, ayrıca davalının gerekli reklam ve tanıtıcı çalışmalar yapmaması AVM"nin konumu ve mimarisindeki eksiklikler ile m² düzeyindeki ayıplar ve eksiklikler sebebiyle kira sözleşmesinin sürdürülmesinin davacı açısından tahammül edilmeyecek seviyeye ulaştığı, bu hususta imar durumu dahil tüm eksiklik ve ayıpların giderilmesi için 10 gün süre verilerek davalıya ihtarname keşide edildiği, ancak bu sürede gerekli işlemler yapılmadığından 10 günlük süre sonu itibariyle sözleşmenin haklı sebeple feshedildiği beyanla mecurun iskan ruhsatının olmaması nedeniyle varolan hukukî ayıp ve davalı şirketin kira tanıtım reklam sözleşmelerinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve mecurun mimari yapısının güncel alışveriş merkezi standartlarının altında olması sonucunda taraflar arasında yapılan kira akdinin haklı fesih işleminin tespiti, davalı şirket tarafından tahakkuk ettirilen 15.539,00.-TL bedelli fatura ve ferilerine ilişkin borçlu olmadıklarının tespiti, haklı nedenlerle yapmış oldukları fesih işlemi sonucunda uğramış oldukları zarar kalemlerine ilişkin olarak yatırım harcamaları ve yoksun kalınan kardan oluştuğu, bu zarar kalemlerinin her biri açısından şimdilik 1.000,00.-"er TL olmak üzere toplam 3.000,00.-TL maddi zararın davalıdan fesih tarihinde mevduata uygulanan en yüksek avans faizi ya da reeskont faizi işletilerek davalı şirketten tahsili, menfi tespit talebinin kabul edilmemesi halinde ilgili bedelin müvekkili nezdinde oluşacak tazminat miktarı üzerinden mahsup edilmesi istenilmiş, mahkeme dosyası ile birleştirilen İstanbul Anadolu 20. Sulh Hukuk Mahkemesine sunulan dava dilekçesinde davacı vekili, müvekkili bulunduğu şirket ile davalı arasında imzalanan kira sözleşmesi gereği ... Alışveriş Merkezinde ZK-T202 nolu bağımsız bölümün davalı tarafından kiralandığını, kiracının taşınmazı fiilen terk etmesine rağmen kira ve diğer ortak ödemeleri ödemediği, ....Sulh Hukuk Mahkemesi 2012/1250 Esas sayılı dosyada davalı tarafça fesih davası açıldığını bildirerek davalının Kasım 2009 yılı itibariyle 27.735,21.-TL borç bakiyesinin % 180 faiziyle müvekkiline ödenmesi ve fiilî ve hukukî irtibat bulunması nedeniyle her iki dosyanın
birleştirilmesi talep edilmiş, mahkemece; birleştirilmesine karar verilerek yapılan yargılama sonucu davanın reddine karar verilmiş, hükmün davalı-birleştirilen dosya davacı vekili tarafından temyiz edilmesi sonucu Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2014/4309 E. - 2015/941 K. sayılı kararı ile "1) Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davanın davacısının temyiz itirazı yerinde değildir.
2-Davalı - birleştirilen dosya davacısının temyiz itirazına gelince;
Kiraya veren ....,... Sulh Hukuk Mahkemesinde açmış olduğu dava ile kiracı ve asıl davanın davacısı olan ... Gıda San.ve Tur. İşl. Ltd. Şti.nin kiralananı terk ederek, kira bedeli ve alışveriş merkezinin ortak giderlerinin ödenmediğinden bahisle alacak davacı açmış ise de mahkemece bu konuda olumlu-olumsuz bir karar verilmemiştir. Mahkemece bu konu üzerinde durularak birleşen davaya ilişkin olumlu-olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, bu hususun gözardı edilmesi doğru değildir" diyerek hükmün bozulmasına karar verilmiş, İstanbul Anadolu 18. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/676 E. - 2016/810 K. sayılı kararı ile bozma kararına uyulmasına karar verilerek her ne kadar davalı- birleştirilen dosya davacısı tarafından 27.735,21.-TL alacak talep edilmiş ise de bu talebini dayandıracağı hiçbir delili dosyaya sunmamış ve iddiasını ispatlayamadığı, bu nedenle asıl dava ile ilgili karar Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 29/01/2015 gün ve 2014/4309 E. - 2015/941 K. sayılı kararı ile onanmış ve kesinleşmiş olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, birleştirilen dava yönünden davacı vekilinin açmış olduğu davanın bilirkişi raporu doğrultusunda reddine karar verilmiş, hüküm davalı-birleştirilen dosya davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, asıl davada sözleşmenin feshinin tespiti ve tazminat istemine, birleştirilen davada ise kira ve ortak gider alacağı istemine ilişkindir.
Birleştirilen davanın konusu davalının Kasım 2009 yılı itibariyle 27.735,21.-TL borç bakiyesinin % 180 faiziyle davacıya ödenmesi istemine ilişkin olup, tarafların ticari şirket oldukları dikkate alınarak 09.10.2013 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere tarafların belirttikleri deliller arasında bulunan ticari defter ve kayıtların uzman mali müşavir bilirkişi tarafından incelenerek belgelerin ve ödemelerin değerlendirildiği rapor aldırılması gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı-birleştirilen dosya davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 1.630.00.-TL’nin davacı-birleştirilen dosya davalısından alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı-birleştirilen dosya davacısı ..."ne verilmesine, temyiz harcının istek halinde iadesine 23/01/2018 günü oy birliği ile karar verildi.